GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti ile Filistin Ulusal Yönetimi Adına Filistin Kurtuluş Örgütü Arasında Geçici Serbest Ticaret Anlaşması ile Kurulan Ortak Komite'nin; Temel Tarım Ürünleri ve İşlenmiş Tarım Ürünleri ile Balıkçılık Ürünlerinde Taviz Değişimine Dair Protokol I'e Ait Tablo I'in Tadili Hakkında 1/2020 Sayılı Kararı ile Geçici Serbest Ticaret Anlaşması'nın "Menşeli Ürünler" Kavramının Tanımı ve İdari İş Birliği Yöntemlerine İlişkin Protokol II'sinin Tadili Hakkında 2/2020 Sayılı Kararının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna ve Anlaşmanın Protokoller ve Eklerine İlişkin Değişikliklerin Cumhurbaşkanınca Doğrudan Onaylanmasına Dair Yetki Verilmesi Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:43
Tarih:28.01.2021

CHP GRUBU ADINA MAHİR POLAT (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu madde üzerine söz aldım fakat birazdan görüşülecek Birleşik Krallık ile aramızda yapılan serbest ticaret anlaşması üzerine konuşacağım. Fakat belirtmek isterim ki Cumhuriyet Halk Partili olmakla, Cumhuriyet Halk Partisi tarihiyle gurur duyarız biz, Cumhuriyet Halk Partisinin bütün liderleriyle de gurur duyarız. Cumhuriyet Halk Partisinin hiçbir liderine, hiçbir ülkenin Başkanı ya da Başbakanı "Akıllı ol." diye mektup yazamaz. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, ülkelerin ulusal hedefleri vardır, ulusal politikaları vardır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ulusal hedef ve politikalarını yıllar önce bu ülkeyi kuranlar belirlemişlerdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki kurucu liderlerimiz Türkiye'nin ulusal politikasını "Yurtta sulh, cihanda sulh" olarak belirtmiş, ulusal hedefini de muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak olarak belirtmiştir. Bu, Avrupa Birliği tartışmalarına da son nokta olsun diyoruz çünkü muasır medeniyet neredeyse Türkiye oraya doğru gitmek zorundadır.

Değerli arkadaşlar, İngiltere'nin uzun süredir, Avrupa Birliğiyle ayrılması, Brexit süreci tüm dünyada tartışma konusu oldu. Bu tartışmaların içerisinde küresel ticaretin nasıl etkileneceği de büyük bir kaygıyla izlendi. İngiltere'nin kurumları ve anlaşma yapılan diğer ülkelerin kurumları, bizim kurumlarımız da sıkı bir çalışmayla bu süreci sorunsuz bir şekilde atlattılar. Bu anlamda, çalışan Dışişleri ve Ticaret Bakanlığı yetkililerine teşekkür etmek isterim fakat bizim birtakım eksiklerimiz oldu, onları da belirtmeden geçemeyeceğim.

İngiltere 1 Ocakta yürürlüğe sokarken biz, geçici kararnameyle, geçici süre yürürlüğe aldık. Bu geçici sürenin bize birtakım maliyetleri oldu çünkü bu anlaşmalardan doğan vergileri maalesef...

(Uğultular)

MAHİR POLAT (Devamla) - Başkanım, çok uğultu var.

BAŞKAN - Devam edin siz.

MAHİR POLAT (Devamla) - ...bu anlaşmalardan doğan yükümlülükler, özellikle ithalat ve telafi edici vergi doğuran durumları teminata bağlayarak ticaretle uğraşan arkadaşlarımıza bir yük getirdi. Umarım, hızlı bir şekilde yasalaşır, hızlı bir şekilde yayınlanır, ticaret insanlarının üzerindeki, iş insanlarının üzerindeki bu teminat baskısı da kaldırılır diyorum. Bir de arkadaşlar, güzel bir şey yapmışlar, menşe uygulamasını fatura beyanı şeklinde gerçekleştirmişler. Umarım, bundan sonraki gümrük ve dış ticaret işlemlerinde de bu tarz basitleştirici işlemlere başvurulur.

Bu anlaşma öyle çok büyük bir anlaşma değil; statükonun korunduğu, Avrupa Birliğinden kaynaklı anlaşma, bir başarı olarak ya da bir başarısızlık olarak addetmek mümkün değildir fakat güçlendirilmesi gerekiyor. Bu anlaşmanın güçlü tarafı aslında Türkiye iken sanki başarı olarak yansıtıyoruz. Çünkü İngiltere'nin yakın coğrafyasında bu kadar çeşitli ürün gamını bu kadar kolay lojistik imkânlarla elde edebileceği başka bir ülke, bu kadar ucuza elde edebileceği başka bir ülke yok. Dolayısıyla bu anlaşma Türkiye lehine geliştirilmesi gereken bir serbest ticaret anlaşmasıdır. Mesela ne yapabiliriz? Turizm anlamında, pandemi sürecinde can çekişen turizm sektörüne can suyu olacak anlaşmalar yapabiliriz. Doğrudan yatırımların Türkiye'ye dâhil edilebilmesi, tekrardan hızlı bir şekilde çekilebilmesi için bir anlaşma yapabiliriz. Ülkemizin çok ihtiyacı olduğu teknoloji transferi ve teknoloji üretimi konusunda iş birliğini geliştirebiliriz. Yine, aynı şekilde, dünyada büyük bir pazar olan İngilizlerle iş birliği yapıp Türkiye'nin alternatif pazarlara açılmasının önünü açabiliriz. Avrupa Birliği kapsamında belli, tanınmayan tavizleri İngiltere'den alabilirdik. Örneğin neyle ilgili? Tarımla ilgili tavizler alabilirdik. Türkiye'nin tarım ve hayvancılık ürünlerinin ihracı konusunda İngiltere'den biraz daha fazla taviz almamız gerekiyor.

"Tarım konusunda taviz" derken değerli arkadaşlar, biz Venezuela'yla çokça eleştirdiğimiz bir tavizli ticaret anlaşması yaptık. Bu tavizli ticaret anlaşmasının da süresini uzattık ne hikmetse, 30 Nisana kadar uzattık, Aralık ayında karar verdik. Yani bu ne demek oluyor? Venezuelalı üreticilerin süt ürünlerini, tarımsal ürünlerini bizim Türk üreticilerine, Türk tarımına tercih edeceğiz. Bu konuda da dikkat etmemiz gerekiyor. Onlara sıfır vergili tanıdığımız imkânları Türk çiftçisine de tanımamız gerekiyor değerli arkadaşlar.

"İhracatçıların sorunları var." dedik. Burada Ticaret Bakanlığımızın yetkilileri de var. Defalarca Ticaret Bakanına dile getirdim fakat biz kime konuşuyoruz bilmiyoruz, bunlarla ilgili hiçbir önlem alınmıyor. Türkiye'nin dış ticaretiyle ilgili çok ciddi sorunlar yaşıyoruz.

Kral öldüğünde bu ülkede bayraklar yarıya indirildi, Suudi Arabistan Kralı için millî yas ilan edildi. Bugün Türk ihracatçısının, üreticisinin, sanayicisinin milyarlarca dolarlık, değerli arkadaşlar, milyarlarca dolarlık malları Suudi Arabistan gümrüğünde, limanlarında, kapılarında bekletiliyor. Ticaret Bakanlığımızın bir an önce Dışişleri Bakanlığımızla birlikte bunu çözmekle ilgili önlem alması gerekiyor çünkü bu insanlar, özellikle doğu ve güneydoğudaki sanayiciler dükkânlarına, tezgâhlarına kilit vurma noktasındalar. Bununla ilgili olarak dikkatinizi çekeyim, Bakan dinlemez ama bir zahmet iletirsiniz.

Yine burada söyledim değerli arkadaşlar, Rusya'yla domates kotalarının kaldırılmasıyla ilgili... Maalesef bununla ilgili hiçbir çalışma olmadığı gibi bu aralar yine virüsten kaynaklı domates iadeleriyle ve narenciye iadeleriyle karşılaşıyoruz. Oysaki biz Rusya'ya çok fedakârlık yaptık; işte, enerjide fedakârlık yaptık, ne bileyim, savunma sanayisiyle ilgili iş birliklerine gittik. En azından bir domates kotasını kaldıracak kadar bir hatırınız olsun diyorum.

Yine, değerli arkadaşlar, dünyada pandemiden kaynaklı lojistikte sorunlar yaşanıyor. Mesela, bilir misiniz bilmem, konteyner arzıyla ilgili ihracatçılarımız çok ciddi sıkıntı hâlinde. Sizin de ihracatçı arkadaşlarınız var, konteyner bulamıyorlar arkadaşlar, haftalar sonrasına konteyner alınıyor. Bununla ilgili önlem almak zorundayız çünkü değerli arkadaşım, bizim Ulaştırma ve Ticaret Bakanlığımız yeterli önlemleri almıyorlar. Bu armatörler daha kârlı olan ve ihracatın arttığı ülke olan Çin'e doğru kayıyor. Özellikle Türk armatörlerinin desteklenmesi, teşvik edilmesi ve bu konteyner arzı konusunda yaşanan sorunların ortadan kaldırılması gerekiyor değerli arkadaşlar.

Ben buradan mesleğim olan gümrük müşavirliğiyle ilgili de çokça şeyler dile getirdim fakat bizim getirdiklerimizin aksine gümrük müşavirlerine öksüz evlat muamelesi yapmaya devam eden bir Bakanlıkla karşı karşıyayız. Özelde görüşmemize rağmen Bakanlık gümrük müşavirlerinin emeğini sermayeye boğdurmaya, peşkeş çekmeye çalışıyor. Nasıl değerli arkadaşlar? Mesela asgari ücrete -bence yetmez- yüzde 21 zam yapıldı; yetmez, bu şartlarda asgari ücretlinin geçinme şansı yok fakat gümrük müşavirlerine, ana sermayesi insan kaynağı olan gümrük müşavirlerine asgari ücretlerinde yüzde 10 zam yaptı Bakanlığınız; reva gördüğünüz bu, üvey evlat muamelesi bu. (CHP sıralarından alkışlar)

Bizim gümrük sistemleri çöküyor, daha dün Doğan Kubat'la da konuştuk. Gümrük sistemlerimiz çöktüğünde bir muhatap bulamıyoruz; Bakanlığınızda bir masa kurmak, bir birim kurmak bu kadar mı zordur, bu kadar mı zor geliyor ya da bu işleri yapmak sizin için bu kadar mı basit?

Değerli arkadaşlar, gümrük müşavirleri dış ticaretin yüzde 91'ini yönetirler. Siz gümrük müşavirlerini bu kadar yok sayıyorsunuz. Mesela bugünlerde yeni gümrük kanunu yapıyorsunuz. Gümrük Kanunu'yla ilgili en çok söz söyleyecek bir meslek erbabı varsa gümrük müşavirleri. Onlar Bakanlığınızdaki ilgili birimlerden zorlayarak bilgi ve belge almaya, buna katkı sunmaya çalışıyorlar fakat bu süreç bizimkilerden gizlenerek götürülmeye çalışılıyor. Unutmamak gerekiyor ki değerli bürokratlar, özellikle Gümrükler Genel Müdürlüğünün değerli bürokratları, son geleceğiniz mesleki zirveniz gümrük müşavirliğidir. Gümrük Müşavirliği Derneğinin önünde belgenizi almak için düğmenizi ilikleyeceksiniz.

Yine, değerli arkadaşlar, biz gümrük müşavirlerinin -üvey evlat muamelesi yapmayın, öksüz evlat değil bunlar- bir odaları olsun. Israrla söyledik, odalarının önündeki engelin Rifat Hisarcıklıoğlu olduğunu ben bu kürsüden defalarca söyledim. (CHP sıralarından alkışlar) Yalanlama gelmediğine göre doğrudur, bir suskunluk varsa doğrudur. Bunu yapamıyor. Bakanlığın TOBB Başkanına bu kadar gücü yetmiyorsa bile biz de sizlerin üvey evlatları değilsek en azından gümrük müşavirleri meslek kanunu çıkartarak gümrük müşavirlerinin de bakanlığı olduğunuzu hatırlatmanızı diliyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)