GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:44
Tarih:09.02.2021

AK PARTİ GRUBU ADINA YUNUS KILIÇ (Kars) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; öncelikle, bütün dünyada olduğu gibi, gıda fiyatlarının diğer mal ve hizmetlere oranla daha fazla arttığını kabul etmemiz lazım fakat bunu kabul ederken bunun gerçek nedenleri üzerinde de doğru tespitler yapmamız lazım. Eğer bunu sadece Türkiye içerisine sıkıştırıp buradan bir siyasi malzeme hâlinde kullanmaya kalkarsak tam da dünyada gıda ticaretini ve tekelini elinde bulunduranların istediğini yapmış oluruz yani topluma bir faydamız olmaz; asıl bu ortamdan, bu pandemi sürecinden yararlanmak arzusu içerisinde olan, dünyada gıdayı tekel hâlinde elinde bulunduran, uluslararası ticareti üç beş firmadan öteye gitmeyen bir ticaret ortamı içerisinde yapan bu dünyadaki monopollerin, kartellerin açıkçası işine, ekmeklerine yağ sürmüş oluruz.

Saygıdeğer milletvekilleri, dünyada ne yazık ki özellikle ithalatçı olunan ürünlerde yani dış ticarete konu olan ürünlerde -bugüne ait değil, bakın, 1940'lı yıllardan başlamak üzere- dünyada tekel hâline gelmiş üç beş tane, bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar şirket var. "Şirketokrasi" dediğimiz bir ticaret anlayışıyla bunlar dünya üzerinde hâkimiyet kuruyorlar, istedikleri zaman ürün fiyatlarını da kendileri belirleyebilme hürriyetine, gücüne ulaşmış durumdalar. Bunları göz ardı ederek, bunları görmezlikten gelerek sadece ülke içini konuşursak tam da dünyada oluşturmak istedikleri bu açlık korkusu... Şimdi sayın milletvekillerinin hepsi konuşurken "Gıdaya ulaşamayacağız, gıda güvencesi yok, gıda güvenliği yok." gibi sözler sarf ettiler. Sayın milletvekilleri, inanır mısınız, bu gıda tekellerinin tam da dünyada oluşturmak istediği bu: Gıdaya ulaşamama korkusu, açlık korkusu, pandemi süreci ve bundan en yüksek seviyede gelir sağlama isteği.

Tabii, Türkiye içerisinde de bu duyguya katılan, bunun gibi hareket eden ve büyük market zincirleri olan, üretim aşamasına da el atmaya çalışan, tüketim aşamasını tamamen elinde tutan organizasyonlar var. Tabii, buna eşlik eden çok az sayıda kötü niyetli komisyoncular ve tüccarlar da var. Ancak Türkiye'nin devlet olarak, Hükûmet olarak elinde yapması gereken şeyler var. Her şeyin iyi gittiği, hakka hukuka uygun ticaretin yapıldığı ortamlarda devletin çok görünür olması istenmez, serbest ticaret şartlarında devlet her yerde, her an bir baskı unsuru olarak görünmek istemez ama özellikle böyle ortamlarda yani ortadaki bu fahiş fiyat artışlarının haklı üretime dayalı, girdilere dayalı bir sebebi olmadığı zamanlarda da devlet ortaya çıkar, kendi gücünü ve kanundan aldığı haklarını kullanır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

YUNUS KILIÇ (Devamla) - Teşekkür ederim.

Görünür olur, takip eder ama kim için? Hem üreten için hem tüketen için.

Bakın, bir taraftan diyorsunuz ki fiyatlar yüksek, girdi maliyetleri yüksek ama üreticiden alınan 1 liralık malın market raflarında 10 liraya satıldığını da hem medya hem siz hem biz hem de halk söylüyor. Demek ki arkadaşlar, girdi maliyetlerinde meydana gelen artışlar şu anda raflardaki bu yüksek fiyatları açıklamaya yetmiyor. Bunun altında başka şeylerin olduğunu araştırmamız lazım. Burada fırsattan yararlanıp, bu kaos ortamını oluşturup, buradan siyasi rant çıkarmaya çalışanların sayısının arttığını kabul etmemiz lazım. Şimdi devlet olarak da bunun gereği yapılıyor; daha fazla sahada olunacak, fiyatların nerelerde bu anormal yükselmelere sebep olduğunu tespit edecek, bunların müeyyidelerini uygulayacak. Haklı sebebi olsa geri indiremezsiniz; gidersiniz esnaf size faturalarını, fişini gösterir, yapacak bir şeyiniz olmaz ama haksız olduğunu siz de biliyorsunuz -bir kısmının en azından- biz de biliyoruz ve bunların iyi bir takiple bir iki ay içerisinde, inşallah, normal zemine oturacağını düşünüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Selamlayın efendim.

YUNUS KILIÇ (Devamla) - Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)