GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, Pençe Kartal-2 Harekâtına ve Gara bölgesinde 13 vatandaşın terör örgütünce şehit edilmesine ilişkin Hükûmet adına gündem dışı açıklamaları nedeniyle CHP Grubu adına konuşması
Yasama Yılı:4
Birleşim:47
Tarih:16.02.2021

CHP GRUBU ADINA YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türk Silahlı Kuvvetlerinin Gara Operasyonu hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu acının tarifi yok, bu yasın sizi bizi yok; hepimizi ilgilendiren, ortak, Türkiye'mizi ilgilendiren temel bir konuyu konuşuyoruz. Öncelikle, gerek bu operasyonda gerekse geçmiş operasyonlarda ölen Türk Silahlı Kuvvetleri, MİT, Emniyet mensubu arkadaşlarımıza ve tüm sivillere Allah'tan rahmet diliyorum, milletimizin başı sağ olsun diyorum.

Ancak, bu konulara bugün büyük bir merakla hazırlanırken, sistemin iki Bakanı yani Hükûmetin bakanı değil, iktidarın bakanı değil çünkü "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi" diyorsunuz, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin yani sistemin bakanları dünyada eşi ve benzeri olmayan bir Parlamento konuşması gerçekleştirdiler. Yürütme, yasamaya her zaman hesap verir ama bugün sistemin iki bakanı yasamadan hesap sorar şekilde bir konuşma yaptılar; bunun hiçbir parlamentoda eşi ve benzeri yoktur. Sistemin iki bakanının yapmış olduğu konuşmayı da kendilerinde hak olarak görmemelerini bir yasama üyesi olarak temenni ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, bu temel konunun iki farklı aşaması var; birinci aşaması, 2015 ile operasyon arasında neler yapılmalıydı, Hükûmetin değil sistemin bakanları hangi girişimlerde bulunmalıydı? Bu konulara bir açıklık getirmemiz gerekiyor. Birincisi: Bu vatan evlatlarının serbest bırakılması için Hükûmet olarak, Başbakan olarak ve Cumhurbaşkanı olarak neler yaptınız? Bunu açık ve net bir şekilde söylemeniz gerekiyor. İkincisi: Bu vatan evlatlarının aileleriyle kaç kez görüştünüz? Onları kaç kez dinlediniz? Dinlerken içiniz sızladı mı? Evlatlarınız aynı durumda olsaydı yine böyle davranır mıydınız?

Sayın Soylu, Grup Başkan Vekilimize kürsüden laf attı, dedi ki "Hemen yanı başınızda oturan HDP'den madem yardım isteseydiniz." Ona gerek yok ki zaten sizin Malatya milletvekiliniz, Grup Başkan Vekilini aramış, gerekli yardımı, katkıyı istemiş. Bize sataşmada bulunmanızın bir anlamı yok Sayın Soylu. (CHP sıralarından alkışlar)

Yine, uluslararası insan hakları örgütleriyle vatan evlatlarına zarar gelmemesi için, serbest bırakılmaları için hangi girişimlerde bulundunuz? Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'dan seçimlerde size yardımcı olması için üniversiteden hoca gönderip yardım dileneceğinize neden rehinelerin bırakılması için yardım istemediniz? Osman Öcalan'ı seçimlerde size yardım için televizyona çıkaracağınıza neden vatan evlatlarının bırakılması için kullanmadınız?

Yine, davul zurna eşliğinde rehine kurtarma operasyonuna giden dünyada başka bir ülke var mı? Kurtarma operasyonu vatan evlatlarını imha operasyonuna dönüştü; bunun sorumlusu kim? Sorumlu olarak hesap veriniz. Başarısız kurtarma operasyonunun açıklamasını, operasyon kararını alanlar değil de niçin Malatya Valisine yaptırdınız? İdlib'de 33 askerimiz şehit olduğunda da yine açıklamayı Hatay Valisine yaptırmıştınız.

En önemlisi, Anayasa'mızın 117'nci maddesine göre Genelkurmay Başkanı, Silahlı Kuvvetler Komutanı olup savaşta Başkomutanlık görevini Cumhurbaşkanı namına yerine getirir. Anayasa'nın bu maddesini hangi gerekçeyle askıya aldınız; bunu açıklamak durumundasınız.

Değerli arkadaşlar, ikinci olarak sorgulanması gereken operasyon sürecidir. Gara bölgesi 75 kilometre uzunluğunda, 25 kilometre genişliğinde toplam 1.875 kilometrekare alandan oluşuyor. Bu bölgede, bu alanda 500'e yakın terörist olduğu iddia ediliyor. Operasyon vatan evlatlarını kurtarmak için mi yoksa terör örgütlerini imha etmek için mi yapıldı; bunun adını net olarak söylemeniz gerekiyor. 1.875 kilometrekarelik bir alanda 300'e yakın veya 300'den biraz fazla Özel Kuvvet elemanını gönderip buranın temizlenmesini mi beklediniz; bu soruya da mutlak suretle cevap verilmesi gerekiyor.

Değerli arkadaşlar, yine, helikopter Türkiye istikametinden değil de güneyden Gara'ya giriş yapıyor; PKK bu arada KDP'yi suçluyor. Helikopterler mağaranın yakınına mı iniş yapıyor yoksa uzak bir yere mi iniş yapıp askerlerimiz -burası da çok önemli- iki gün süreyle yürüyüş yapıp mağaraya ulaşıyor? Özellikle ilk defa peşmergelerin rehberliği olmadan Gara'ya iniş yapıldığını tespit etmiş oluyoruz. Mağaranın yerini Türk Silahlı Kuvvetleri biliyor muydu yoksa canlı yakalanan 2 teröristin bilgisi doğrultusunda mı bu kroki çizdirildi? Ortada bir kroki var, Sayın Bakandan bunu açık ve net olarak açıklamasını talep ediyoruz. Bu kroki daha önce Türk Silahlı Kuvvetlerinin elinde var mıydı yoksa bu kroki canlı olarak yakalanan 2 terörist tarafından mı çizdirildi? Bunun açık ve net olarak açıklanması gerekiyor.

Evet, belki de Gara'nın temizlenmesi hedef değildi. Gara Operasyonu'nu duyurduk; gizlilik vardı ama maalesef gizlilik sağlanmadı.

Gara bölgesi, kuşkusuz, kayalık ve zor bir bölge, gece daha da zorlaşıyor. Mağaranın içine kadar girildi mi, girilmedi mi; bunun da net bilgisi maalesef yok. Asıl hedef vatan evlatlarını sağ salim kurtarmak ise böylesi bir harekât nasıl icra edilir, planlama, toplama bölgeleri nasıl belirlenir, emniyet nasıl alınır? Vatan evlatlarını kurtarma operasyonunda maalesef başarısız olduğunuzu ifade etmek istiyoruz.

Türkiye için gerçekten çok büyük yaradır. ABD'nin Bin Ladin operasyonu gibi reklam odaklı olmamalıydı. Gizlilik; operasyon bitinceye kadar her zaman gizli kalmalıydı ama maalesef bu gizliliği koruyamadınız. 1996 yılında Refahyol Hükûmetinin PKK'nın Zap kampında rehin alınmış 8 askeri almak için gösterdiği gayreti hepiniz biliyorsunuz. Bunların burunları bile kanamadan bu askerlerimiz teslim alındı ve serbest bırakıldı. Yapılan girişimler, diyaloglar sonrası bu operasyondan önce bunlar yapılabilirdi ama yapmadınız.

Özellikle Özel Kuvvet görevlilerimiz büyük risk aldı; tüm görevlilerimizi ve askerlerimizi yürekten kutluyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri personeli, Mehmetçik her zamanki gibi ölümü göze alarak, seve seve görev yapmıştır. Onların hepsini yürekten kutluyor, gözlerinden öpüyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak tavrımız belli. Böylesine önemli bir konuda Türkiye'de yas ilan edilmeliydi, etmediniz. Bakıyorum, son günlerde, özellikle temsilcileriniz yapmış olduğu konuşmalarda "Terör örgütünü lanetlemiyorsunuz." diyorlar. Sevgili arkadaşlar, ben bugün burada Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına konuşuyorum ve aynı zamanda İçişleri Komisyonu Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Başkanı olarak konuşuyorum. Şimdi diyorum ki: "Lanet olsun PKK terör örgütüne." (CHP sıralarından alkışlar) Yetmez, lanet olsun FETÖ terör örgütüne. (CHP sıralarından alkışlar) Yetmez, lanet olsun bütün terör örgütlerine. (CHP sıralarından alkışlar) Yetmez, PKK terör örgütü üyelerini Habur Sınır Kapısı'nda törenle karşılayan, mobil mahkemeler kuran zihniyete de lanet olsun diyorum. (CHP sıralarından alkışlar) FETÖ terör örgütüne mensup kişilere devletin kozmik odasını açıp sırlarını veren, FETÖ terör örgütü üyelerini devletin en üst kademelerine atama yapan zihniyete de lanet olsun diyorum arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun toparlayın.

YAŞAR TÜZÜN (Devamla) - Arkadaşlarımız değindi, vaktimiz kısıtlı. Ben, önceki gün Rize İl Kongresinde yaşanan bu konuşmayı AK PARTİ'ye oy veren bütün annelerin vicdanına bırakıyorum; onlar, bunu vicdanlarıyla mutlaka sorgulayacaklardır diye düşünüyorum. İktidar, hesap sorma yeri değildir; iktidar, hesap verme yeridir. Bu hesabı bugün olmasa yarın Millet İttifakı'nda, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında vereceksiniz; bunu ifade ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Son olarak, bir subay şehit oldu diye "Menemen'i yakın." diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle, özlemle, saygıyla anıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)