GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:48
Tarih:17.02.2021

ŞEVİN COŞKUN (Muş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 3'üncü maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Türkiye halklarının iktidardan bugün için beklediği, corona salgınının yarattığı sağlık krizine, derinleşen yoksulluğa, ekonomik krize ve bugün en önemli sorunlarımızdan biri olan adalet krizine çözüm üretmesidir. Ancak, önümüze getirilen bu tekliften de anlaşılacağı gibi iktidar beklenenin aksine yine bildiğini okumaya devam etmektedir. Komisyonlara uzmanların çağırılmaması ve milletvekillerinin yasa yapım süreçlerinde yaptıkları hiçbir eleştirinin dikkate alınmaması son derece antidemokratik bir uygulamadır. Böylesi durumlarda, ortaya çıkan kanun tekliflerinin sorunları ortadan kaldırmaya yetmediği aşikârdır. Bu yasada da öne sürüldüğü gibi özlük haklarını iyileştirme amacının olmadığını görüyoruz. Son derece antidemokratik uygulama olan bu yöntemin acilen değiştirilmesi gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, AKP iktidarı tarafından on sekiz yılda güvenlikçi politikalarla hak ve özgürlükler yok edilmiş, halkın tepkisi arttıkça iktidar yeni denetim ve baskı mekanizmaları kurmaya devam etmiştir. Partimize yönelik sistematik hâle getirilen gözaltı ve tutuklamalar bu hafta başında da artarak devam etmiş, il, ilçe binalarımız basılmış, 300'ü aşkın partili arkadaşımız gözaltına alınmıştır. AKP iktidarı artık rıza üretememekte, ülkeyi yönetememektedir. Adalet, eğitim, sağlık, dış politika, ekonomi gibi bütün kurumsal yapılar iflas etmiştir. HDP'ye yönelik gerçekleştirilen bu saldırılar da AKP'nin çaresizliğinin bir göstergesidir. AKP, savaştan ve sermayeden yana politikalarıyla halkı yoksulluğa ve ümitsizliğe sürüklemiştir. AKP, beslendiği ve körüklediği milliyetçi tabanı diri tutarak ömrünü uzatmaya çalışmaktadır. Öğrencisini, eğitimcisini, tüm muhalif kesimi sindirmek ve baskılamak için elinden gelen her türlü manipülasyon yöntemlerini kullanmaktadır.

Değerli milletvekilleri, 15 Temmuzda demokrasi nöbeti tutturanlar, bugün halkın seçilmiş belediyelerinin neredeyse tamamına kayyum atamıştır. Ülkeyi kayyumlar ülkesine dönüştüren bu zihniyet, üniversitelerin demokrasi kültürlerini ve özerkliklerini de hiçe sayarak kayyum rektörler atamıştır. Bugün, Boğaziçi protestolarında herkesin tanık olduğu polis şiddeti ve ağır müdahaleler AKP'nin toplumsal muhalefetin gücünden ve halkın sesinden ne denli korktuğunun kanıtıdır. Boğaziçi öğrencilerinin, akademisyenlerinin ve demokrasi talebine omuz verenlerin mücadeleleri haklı ve meşrudur.

Değerli milletvekilleri, pandemi süreciyle birlikte başlatılan uzaktan eğitim uygulamalarında onlarca sorun yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Teknolojik altyapı ve erişim konusunda ne kadar içler acısı durumda olduğumuz bu süreçte bir kez daha ortaya çıkmıştır. İl Millî Eğitim Müdürlüklerinin Bakanlığa gönderdiği EBA Erişim Raporu'na göre devlet okullarındaki 15 milyon 190 bin 878 öğrenciden yüzde 14,8'i EBA'ya hiç erişemedi. Seçim bölgem Muş'ta da toplam 105.696 öğrenciden 34.120 öğrenci eğitim hakkından yararlanamamıştır. Bu da Muş'ta öğrencilerin yüzde 32,3'ünün ne yazık ki eğitim dışında kaldığını göstermektedir. Yine Türkiye İstatistik Kurumu 2018 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması Bölgesel Sonuçlarına göre, ortalama yıllık eş değer hane halkı kullanılabilir fert gelirinin en düşük olduğu illerden biri 10.965 TL'yle Muş olmuştur. Geçim kaynaklarının bitme noktasına geldiği Muş'ta işsizliğe bağlı olarak yoksullaşma sürekli artmaktadır. Muş'ta geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılıkta uygulanan yanlış politikalar, sanayi alanında yapılan yatırımların az olması ve var olan fabrikaların özelleştirilmesi kentteki ekonomik sıkıntıyı katmerleştirmektedir.

Değerli milletvekilleri, tüm bunlar göz önüne alındığında, iktidarın eğitimde, ekonomide, tarımda, sağlıkta, iç ve dış politikada sıfırı tükettiği aşikârdır. İktidarın bugün tek yapabildiği HDP ve tüm muhalefete yönelik bir cadı avı sürdürmektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ŞEVİN COŞKUN (Devamla) - Varlıklarının tek koşulu muhalifleri yok etmektir. Şu iyi bilinsin ki ne yaparsanız yapın kadınların, işçilerin, öğrencilerin kısaca Türkiye halklarının ve toplumsal muhalefetin sesini asla ve asla kısamayacaksınız. HDP fikriyatını siyasi operasyonlarla, gözaltılarla, tutuklamalarla ve işkencelerle engellemeye gücünüz yetmeyecektir. HDP umuttur ve umudumuz dimdik ayaktadır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)