GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:49
Tarih:18.02.2021

CHP GRUBU ADINA SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Evet, İYİ PARTİ'nin, artan beyin göçünün önlenmesi amacıyla verilen önergesini desteklediğimizi paylaşıyorum. Özellikle yükseköğretim düzeyinde karşı karşıya kaldığımız beyin göçünde, üniversitenin akademik, idari ve bilimsel özerkliğinin siyasi iktidar tarafından hedefe alınmasına ve bunların sonuçlarına değinerek başlamak istiyorum.

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında düşünce ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere eğitimin kalitesi düşmüş, beyin göçü lise seviyesine kadar düşmüş ve yurt dışına göç eden vatandaşlarımızın sayısında büyük artış yaşanmıştır. TÜİK'e göre 2019 yılında 330 bin kişi Türkiye'den yurt dışına göç etmiş. En çok göçün yaşandığı yaş grubunun 25-29 yaş aralığında olması çok vahim bir sorundur değerli milletvekilleri.

Araştırma ve nitelik bakımından beklenen düzeye ulaşamayan üniversitelerimizin, üzerlerindeki baskının, gözetimin ve üniversiteye yönelik siyasi ve idari baskının artması sonucunda Türkiye yüksek oranda beyin göçü veren bir ülke konumuna gelmiştir. Doktora yapanların yüzde 70'i, yüksek lisans yapanların yüzde 68'i gelecek kaygısıyla yurt dışında yaşamak istiyor.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde özellikle 15 Temmuz darbe girişimini bir fırsata çeviren siyasi iktidar, olağanüstü hâl uygulamalarıyla 2016 yılından itibaren üniversiteleri, akademik özgürlükleri ve bilim insanlarını hedef almıştır. 2018'de yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle de üniversitelerin idari, mali ve akademik bilimsel özgürlüklerinde çok daha ciddi geriye gidişler yaşanmıştır. Bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 15 Temmuz sonrası devam eden süreçte rektörlük seçimleri tamamen kaldırılıp doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından rektörün atanmasının yolu açılmıştır. Yaşanan bu geriye gidişlerle bilim insanları için özgürlük ortamı, bilimsel araştırma, bilimsel yayından akademik tezlerdeki konu seçimine kadar özgürlükler daraltılmıştır. Özellikle üniversitelerde atamaların liyakat yerine sadakat ve siyasi yakınlıklara göre yapılmasının dayatılması da beyin göçünü artırıcı bir faktör olmuştur. Üniversitelerde idari özerkliği tamamen kaldıran, akademisyenleri ve öğretim üyelerini, öğrencileri sürecin dışında bırakan bu atamalar hiçbir şekilde şeffaf olmadığı gibi liyakati, ehliyeti, uluslararası başarıyı dikkate almamıştır. İşte, hepimizin şahit olduğu, son, Boğaziçi Üniversitesine kurum dışından yapılan ve hiçbir şekilde şeffaf olmayan akademik kriter, liyakate dayanmayan atamanın sonuçlarını hep birlikte gördük. Bilimsel araştırma ve akademik faaliyetlerle gündem olması gereken üniversite, akademisyenler ve öğrenciler için maalesef siyasi tartışmaların, hesaplaşmaların, kutuplaşmaların öznesi hâline getirildi.

Değerli milletvekilleri, akademik özgürlükler ortamının güvence altına alınması ve beyin göçünün de önlenmesi için belki bir başlangıç olarak, bir ilk adım olarak üniversitelerde rektörlük seçimleri tekrar getirilebilir ki ben bu konuda Meclis Başkanlığına da bir kanun teklifi verdim ve Meclis Millî Eğitim Komisyonunda da çağrıda bulundum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Evet, bu konuda sadece Cumhuriyet Halk Partisi Millî Eğitim Komisyonu Sözcüsü Sayın Yıldırım Kaya cevap verdi bu çağrıma ve bu konuda bir adım atılmasını özellikle Meclis gündemine tekrar getiriyorum. Belki, bu, beyin göçünün önlenmesi ve bu araştırma önergesi de bir adım olur ve rektörlük seçimlerini tekrar tartışmaya açıp Meclis, YÖK ve bütün siyasi grupların da katılımıyla seçim noktasında liyakate, akademik kriterlere dayanan, gerçekten bilim insanlarının, akademisyenlerin, öğrencilerin sürece dâhil olduğu, üniversitenin tüm paydaşlarının dâhil olduğu bir süreç başlatabiliriz ve bu tartışmaları da böylece kapatmış olabiliriz diyorum.

Evet, ben, değerli milletvekilleri, sonuç olarak İYİ PARTİ'nin vermiş olduğu bu önergeyi destekliyorum, siyasi iktidarın da bu ciddi sorun karşısında duyarsız kalmamasını tekrar yineliyorum.

Saygılarımla. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)