GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:52
Tarih:25.02.2021

HDP GRUBU ADINA MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, bende ekranları başında bizleri izleyen sevgili yurttaşlarımızı ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, üniversitelere rektör atamanın bir kıstası olmuş, bir kıstası var, o da: AKP'li olmak ve bilim insanı olmamak. Çünkü bakın, şu anda, üniversitelere atanan rektörler "İşte, biz YÖK'le hesaplaşıyoruz." "Üniversitelere özgürlük vadediyoruz." "Demokratik, özerk üniversiteler vadediyoruz." diye geldiler ama YÖK'ü gördüklerinde bir de baktılar ki üniversiteler bir arpalık ve bu arpalıkları eş dosta, cemaatlere dağıtarak onların partiyle iletişimini ve diyaloğunu devam ettirmek ve kendi içindeki seçimlerde küskünlerini mutlu etmenin bir aracına dönüştürmüşler. Bakın, bir defa, siz herhangi bir projeye bir insan alırken dahi ekip çalışmasına uygun mudur, proje yürütmüş müdür, laboratuvar deneyimi nedir, yayın yazabilmiş midir, yayınları ne kadar bilimseldir, atıf alabilmiş midir gibi... Bir proje öğrencisini dahi böyle alırsınız ama değerli arkadaşlar, şu anda birçok üniversitemizin rektörünün hiçbir yayını yok, 71 rektörün yayınlarına yapılmış atıf yok yani bilimsel değeri yok demektir çünkü siz bir çalışmayı niye yaparsınız üniversitede? Bir çalışma başka bilim insanlarınca okunsun, ondan faydalanılsın diye yaparsınız ki biz buna "atıf" deriz. Değerli arkadaşlar, bunlar yok ama rektörler üniversitelerde kral gibi. Nasıl kral gibi? Çünkü kendilerini Cumhurbaşkanının o ildeki temsilcisi gibi görüyorlar.

Üniversitelerdeki tüm kurullar işlemez hâlde; ana bilim dalından tutun da üniversite senatosuna kadar hiçbir kurul işlemiyor. Bir öğretim üyesinin tüm kaderi -araştırma görevliliği, ilanlar, her şey- o rektörün iki dudağı arasında. Bu rektörler kimseye de güvenmiyor değerli arkadaşlar. Kendileri sadece rektör olmuyor; aynı zamanda bir iki fakülteye dekanlık, aynı zamanda bir iki enstitüye enstitü müdürlüğü ya da bir iki yüksekokula müdürlüğü de beraberinde yapıyorlar. Bu da yetmiyor, kendi akrabalarını, sülalelerini üniversitede istihdam etmeye başlıyorlar. Ya, her gün bu haberleri duymaktan hicap duymuyor musunuz değerli arkadaşlar? Her gün basında buna benzer haberler var.

Üniversiteler bugün çoraklaşmış, üretim yapamaz hâle gelmiş ve 12 Eylül darbesini dahi mumla arar hâle gelmiştir. Şu anda rektörler gerçekten üniversiteye bir şey katmaya gelmiyor, orada siyasi iradenin bir temsili olarak geliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Ya, niye ısrar ediyorsunuz Boğaziçinde Melih Bulu'da? Nedir Melih Bulu'nun yeteneği?

BAŞKAN - Sayın Toğrul, teşekkür ediyorum.

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Melih Bulu, öğretim üyesi tarafından istenmiyor, öğrenci tarafından istenmiyor, Mezunlar Derneği tarafından istenmiyor. Nasıl bir katkı sunacak Boğaziçine? Vazgeçin. Öğrencileri dinleyin, onlar bu ülkenin aydınlık yüzleridir.

Saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)