GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:54
Tarih:03.03.2021

İYİ PARTİ GRUBU ADINA FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ PARTİ Grubu olarak, öğretmenlerin sorunlarının araştırılması ve mesleğin saygınlığının güçlendirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi yönünde vermiş olduğumuz Meclis araştırması önergesi üzerine söz aldım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ana konuya girmeden önce Doğu Türkistan'daki soykırımı kınayarak devam etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, cumhuriyetimizin kurucusu, büyük önder, Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, eğitim ve öğretimin ülke geleceğinde oynadığı rolün önemini "Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır." diyerek vurgulamıştır. Ülkemizin bugün ve gelecekte bağımsız ve onurlu yaşayabilmesinin yegâne yolu eğitim ve öğretim vasıtasıyla nesillere öğretilecek olan millî değerler sisteminden geçmektedir. Türk milletine mensubiyet şuurunun anlamlandırılmasında, yayılmasında yeri doldurulamaz bir fonksiyona sahip olan öğretmenlerimizin şevk ve heyecan içinde bu görevlerini yerine getirmeleri için gerekli şartların hazırlanması devletin temel görevleri arasındadır. Gelecek nesillerin sorumluluğunu içinde barındıran öğretmenlik mesleğinin başta ekonomik olmak üzere her alanda hak ettiği itibarlı konuma gelmesi sorumluluk sahibi herkesin dikkat etmesi gereken bir husus olmalıdır. Günümüzde öğretmenlik mesleğinin itibarı ve onuru ne yazık ki alınan kararlarla yok edilmiştir. Öğretmen mutsuz ise umut dağıtamaz, öğretmenin mutsuz olduğu bir ortamda ise başarı sağlanamaz. Öğretmeni mutlu etmek ve ona destek olmak yetkili kurumların başlıca görevidir. Öğretmene geliri, geçimi, emekliliği itibarıyla mesleğine yaraşır bir konum mutlaka sağlanmalıdır. Ek ders ücreti artırılmalı, öğretmen yardımlaşma ve dayanışma sandığı kurulmalıdır. Seçim meydanlarında vadedilen 3600 ek gösterge sözleri artık bir an önce yerine getirilmelidir.

Değerli milletvekilleri, bu iktidar döneminde öğretmenlik mesleğinin saygınlığı yerle yeksan olmuş, yerlerde sürünmektedir. Öğretmenlik mesleği "kadrolu" "sözleşmeli" ve "geçici" diye saçma sapan kategorilere ayrılmıştır. Geçtiğimiz yıl 81 ilde 81 bin öğretmen ücretli öğretmen olarak çalıştırıldı. Eğitimde "ücretli öğretmen" "geçici öğretmen" diye bir ayrım olur mu Allah aşkına? Eğitimde kalitenin düşük olduğunu hemen herkes dile getiriyor. Ücretli öğretmen görevlendirilmesi eğitimde kaliteyi düşüren en önemli sebeplerden birisidir. Bu sebeple bu öğretmenlerin derhâl kadroya alınması gerekmektedir. Sayıştay raporlarına göre 138 bin, valilik resmî beyanlarına göre 150 bin, Millî Eğitim Bakanlığına göre ise 107 bin öğretmen açığı varken 20 bin öğretmen atamak ne demektir? Salgın sürecinin eğitime verdiği tahribatın giderilmesi için bir an önce öğretmen açığı giderilmelidir. Kamudaki tasarruflardan bahsedenlere şunu ifade etmek istiyorum: Saray koleksiyonunuzdan tasarruf edin, alımı açıklanan son model arabalardan tasarruf edin, 12 uçaktan tasarruf edin ama eğitimden tasarruf etmeyin. Asıl itibar, saray, uçak, araba koleksiyonları değil eğitimdeki başarıdır.

Değerli milletvekilleri, AK PARTİ'nin iktidarda olduğu on dokuz yıl boyunca hiçbir öğrenci, başladığı sistemle eğitimini tamamlayamamıştır. Bu dönemde 7 kere bakan, 14 kere sistem değiştirilmiştir. Değişen bakanların hepsi bir önceki sistemi eleştirip yeni bir sistem getireceğini ve başaracağını söyleyerek göreve başlamıştır ama hepsinde yine aynı hayal kırıklığı yaşanmıştır. Maalesef, cumhuriyet tarihimizin, her konuda olduğu gibi bu konuda da en çok yanılan iktidarıyla karşı karşıyayız. Reform diye getirilen her sistemin, bir önceki sistemi mumla arattığını gördük. Şimdi de son bomba olarak salgın döneminde yapılan uzaktan eğitimde birçok eşitsizlik varken bütün öğrenciler yüz yüze sınava alınıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

FERİDUN BAHŞİ (Devamla) - Teşekkür ederim.

Gelişmiş hiçbir ülke salgın şartlarında öğrencisini riske atıp yüz yüze sınav yapmıyor ama siz inatla sınav yapmaya çalışıyorsunuz. Peki, şimdi soruyorum: Gençlerimizin ve ailelerinin sağlığı konusunda karşımıza çıkacağı kesin olan olumsuzluklardan dolayı sorumluluk duymayacak mısınız? Okulları açmak için öğretmenlerin tıbbi açıdan yeterli bir süre önce aşılanmaları gerektiğini bilmiyor musunuz? Gençlerimizin sağlığını ve geleceğini lütfen ama lütfen riske atmayın.

Bu düşüncelerle Meclis araştırması önergemize desteklerinizi bekliyor, Gazi Meclisi ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)