GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:54
Tarih:03.03.2021

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 251 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesiyle ilgili olarak İYİ PARTİ Grubumuzun verdiği önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu maddeyle 6361 sayılı Kanun'un "tanım" maddesine bu kanunla kurulması öngörülen tasarruf finansman faaliyetine ilişkin yapı ve süreçlerin daha iyi anlaşılabilmesi için temel kavramların tanımları eklenmektedir.

Değerli milletvekilleri, edindiğimiz bilgilere göre vatandaşlarımızın konut ve taşıt ihtiyaçlarını karşılamak üzere bu kanun teklifine konu olan faizsiz finansman hizmeti sunan ve 1991 yılından beri faaliyette bulunan 34 şirket yaklaşık 300 bin civarında müşterinin tasarruflarını yönetmektedir. Bu şirketlerin bugüne kadar işlemlerini yasal bir zemine dayandırmadıkları teklifin gerekçesinde açıkça ifade edilmektedir. Gerekçede "Tasarruf finansman yönteminin düzenlenmesi gerekmekte ve firmaların denetim eksikliği bulunmaktadır." denilerek 6361 sayılı Yasa'nın birçok maddesinde teklif edilen değişikliklerle yeni bir düzenlemeye gidilmektedir.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifleri genel olarak eksileri ve artılarıyla birlikte yeteri kadar tartışılmadan, görüşülmeden, muhataplarının nasıl etkilenecekleri detaylı bir şekilde araştırılmadan aceleyle kanunlaşmakta ve sorunlar karmaşıklaşıp vatandaşlarımız mağduriyet yaşadıktan sonra düzeltilme yoluna gidilmektedir. Bu da zaman kaybına ve bazen de telafi edilemeyecek mağduriyetlere yol açmaktadır. Bu bakımdan yapılması lazım gelen şey, kanun teklifleri aceleye getirilmemeli, muhataplarının nasıl etkileneceği iyice çalışılmalı, ondan sonra Genel Kurula getirilmelidir. Hatta kanun etkilerinin ortaya çıkarılması için etki modeli çıkarılarak uygulama sonuçları için bilimsel olarak simülasyon çalışmaları yapılmalı, sonuçların olumlu olmasından sonra teklifin yasalaştırma çalışmaları tamamlanmalıdır. Bu olmazsa en azından kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak vatandaştan geri bildirimler alacak mekanizmalar geliştirilmelidir. Sayın Komisyon Başkanı kanun teklifinin hazırlanması sırasında bazı firma yetkililerinin dinlendiğini söyledi, mutlaka faydalı olmuştur ama kanunun diğer muhatabı olan katılımcıların da görüşlerinin alınması, varsa şikâyetlerinin dinlenmesi teklifte ortaya çıkacak eksikliklerin ortadan kaldırılmasını sağlayacaktı.

Değerli milletvekilleri, geç kalınmış olsa da tasarruflarıyla faizsiz finans sistemi ve tasarruf finansman şirketleri yoluyla taşınır ve taşınmaz edinmek isteyenler için yapılan bu düzenlemeleri olumlu görmekteyiz ancak hemen belirtmeliyim ki tasarrufa dayalı faizsiz finans sistemi, katılımcıların ödeyecekleri organizasyon ücreti taksitleri ve gösterecekleri teminatla dar gelirli vatandaşlarımızın yararlanacakları bir sistem olmaktan maalesef uzaktır. Bu sistemde organizasyona katılan müşteri vade sonuna kadar ödemelerini eşit taksitler hâlinde yapmakta ve vade sonunda başlangıçta tespit edilen konut, araba bedeli kendisine ödenmektedir. Ancak konut ve araç fiyatları değişiklik göstereceğinden adil uygulama için taksitler konut ya da aracın her ayki değeri göz önüne alınarak düzenlenirse son sıralardaki hak sahipleri mağdur olmayacaklardır; aksi takdirde en sona kalanların alacağı para konut, araç maliyetine yetmeyecektir.

Değerli milletvekilleri, bu kanunla ilişkisi olmamasına rağmen ülkemizde dolandırıcılık faaliyetleri yapılmıştır ve fırsat bulanlar yapmaya devam etmektedirler. Çiftlik Bank, Jet Fadıl olarak bilinen hem yerli otomobil hem de otel inşaatı olayı ve İhlas Finans bunlara örnek olarak verilebilir. İhlas Finans mağdurları yirmi yıldan beri paralarını alamamaktadır, maalesef, bugüne kadar mağdurları rahatlatacak bir çözüm üretilmemiştir. Her ne suretle olursa olsun dolandırıcıların halkımızı hileli davranışlarla aldatmalarının önüne geçilmeli, halkımızın canını yakanlar için yasal işlemler zaman geçirilmeden yapılmalıdır. Devletin bunları bilip neme lazım deme şansı yoktur. Yahya Efendi'nin Kanuni Sultan Süleyman'a "Sultanım, bir devlette zulüm yayılsa, haksızlıklar ayyuka çıksa, işitenler de neme lazım deyip uzaklaşsalar böyle durumlardan sonra halkın itimadı sarsılır, asayiş ve emniyete vesile olan itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur, devletin çöküşü mukadder hâle gelir." sözünü kimse aklından çıkarmasın.

Değerli milletvekilleri, sözlerimin sonunda Uygur Türklerinden bahsetmek istiyorum: Çin'in Uygur Türklerine uyguladığı baskılar artarak devam ediyor. 1 milyonun üzerinde Uygur Türkü toplama kamplarında zorla alıkonulmakta, her türlü eziyete maruz kalmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - ABD ve Kanada'dan sonra 25 Şubat 2020 tarihinde Hollanda Temsilciler Meclisi, Çin'de Uygurlara yönelik insan hakları ihlallerini soykırım olarak tanıdı. Hollanda Meclisi, Avrupa'da Çin'i soykırımla suçlayan ilk parlamento oldu. Çin'in Doğu Türkistan'daki eylemleri ağır insan hakları ihlalidir ve bu ihlaller Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi'nde tanımlanan soykırım fiilleriyle örtüşmektedir. Uygur Türklerini, dindaşlarımızı yalnız bırakmayıp Gazi Meclisimizde milletvekillerimizin bu konuda gerekli tepkiyi göstereceğine olan inancımı belirtiyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)