GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:54
Tarih:03.03.2021

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 251 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 6'ncı maddesi için vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerinde konuşmak için söz aldım. Bu vesileyle Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, burada bir zulmetten, bir devletin zulmünden, Çin devletinin zulmünden bahsetmek istiyorum. 30 milyon Uygur Türkü Çin zulmünden dolayı yok olmayla karşı karşıyadır ama iktidardan ses seda yok. Açıkça bir halka soykırım uygulanıyor ama Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten yönetici elit bu konuda oldukça sessiz. Uygurlar Türk'tür, Uygurlar Müslüman'dır ve burada, özellikle yüce Mecliste şunu ifade etmek istiyorum: "Doğu Türkistan'a özgürlük." diyoruz.

Değerli milletvekilleri, leasing ve factoring ile finansman şirketleri, yıllardır Türkiye'de varlığını hissettiren, önemli mali kuruluşlardır. Bunların Türk Ticaret Kanunu ile bankacılık ve mali piyasalara ilişkin genel hukuki metinlere bağlı addedilmesi bir aymazlıktı. Bakınız, 6361 sayılı Kanun ancak 2012 yılında mevzuatımıza dâhil olmuştur. Önceki yıllar, halkın sırtlanların eline terk edildiği yıllar olarak mütalaa edilebilir. Küçük tasarruf sahiplerinin bu sırtlanlar karşısında himaye edilmesi asla düşünülmemiştir.

Değerli milletvekilleri, bavullarla paraların taşındığı banker faciaları, kesif yolsuzluklar, batırılan bankalar, sözde İslami şirketler yoluyla soyulan gurbetçiler, toplanan ianeler, himmetler, hepsi maddi varlıklarımızın kirli eller tarafından talan edildiğinin birer kanıtıdır.

Değerli arkadaşlarım, millî servet sadece bunlarla talan edilmemektedir. Cumhuriyetin fabrika ve tesis olarak kurduğu tüm varlıklarımız 70 milyar dolara yandaşa peşkeş çekildiği gibi, bu yağma yoluyla belki de daha fazla gelir bir avuç arsızın cebine inmiştir. Daha da fenası, yıllarca belediyeler kanalıyla semirtilen dernek ve vakıflar, kentsel rantı yemiş, doymak bilmek bilmez bir iştihayla hâlâ hücum etmekten geri durmuyorlar. Belediyeler, kentleri parsel parsel satarak hem ekonomik iktidarlarını haram taşlarla inşa ederken hem de siyasal iktidarlarını bu yolla tahkim etmeye gayret ediyorlardı ama haramla abat olunmaz.

Tabii, iş burada da bitmiyor, artık hibeyle, himmetle, kentsel rantla veya rüşvet ve irtikâpla yetinilmiyor, bankalar dahi yolsuzluk sarmalının içine çekiliyor. Düşünün, bir bankanın genel müdürü bile içi dolar dolu ayakkabı kutularıyla evinde yakalanıyor. Peki, bu bankalar vatandaşlara nasıl kredi kullandırıyor; hısım, akraba, eş dost, partili kayırmacılığıyla mı? Bunları da dikkatinize sunuyorum. Ya müteahhitlere pompalanan milyarlar, haram gelirler, aşırı maliyetli köprüler, yollar, havaalanları ve hastaneler? Bu da yetmiyor, bizzat Merkez Bankasından transfer edilen 128 milyar dolarlık kaynak... Geçen gün kabaca bir hesap yaptık, 255 milyar TL'lik kazanç şeklinde bir meblağ karşımıza çıktı. Şimdi soruyoruz: Bu para nerede? Bunun hesabını verecek kim arkadaşlar, kimler? İktidarın televizyona çıkarak yüce Türk milletine hesap vermesi gerekir.

Değerli milletvekilleri, arz ettiğim gibi, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu 2012 yılında yürürlüğe girmiştir. Aradan tam dokuz yıl geçmiş olmasına rağmen, tasarruf finansman yöntemiyle birçok firma faaliyet gösterirken, yine AKP Hükûmeti, milletin canı çıktıktan sonra bu kanun teklifini gündeme taşıyor. Bu, boşluğun doldurulması yönünden hayırlı bir teşebbüstür.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Özellikle alt gelir gruplarının ev, araba, arsa sahibi olma yönünde küçük tasarruflarını faizsiz bir biçimde, kontratla söz konusu firma hesabına vermeleri, aynı zamanda suiniyetliler için bir suistimal alanı da yaratmış olmaktadır. Bu yasa, temenni edelim ki suistimal kanallarını bütünüyle tıkamış olsun.

Değerli milletvekilleri, biz Türkiye'nin her ilini İYİ PARTİ olarak tarıyoruz, gördüğümüz şu: İşsizlik, enflasyon, pahalılık ve yoksulluk; başka hiçbir şey yok. İnsanlar bu konulara çözüm arıyor, iktidardan bunlar için çözüm bekliyor ve kaynakların kitlelere ulaştırılması yönünde ısrarlı talepleri var; bunu iktidarın dikkate almasını özellikle bu kürsüden ifade etmek istiyorum. Dolayısıyla, bu insanlarımızın tasarruflarını, bu insanlarımızın geleceğe dönük niyetlerini çarçur ettirmeyelim ve Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak halkımızın çıkarlarını koruyalım diyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)