GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:54
Tarih:03.03.2021

DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 12'nci maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Görüşülen kanun teklifi, olumlu bulduğumuz bir kanun teklifidir ve buradan Komisyon Başkanımıza -hemşehri kontenjanından- Komisyon üyelerinin de tamamına teşekkürlerimi belirterek başlamak istiyorum.

Genel olarak olumlu olmakla beraber kanun teklifinin genelinde eksikler mevcuttur. Devlet, şirketler karşısında güçsüz olan vatandaşını korumakla yükümlüdür. Geçmişte örnekleri olan Çiftlik Bank, JetPA, YİMPAŞ, KOMBASSAN gibi benzer şirketlerden vatandaşı koruyacak düzenlemeler de yapılmalıydı. Bu düzenlemeleri ihlal edenlere de siyasi ve dinî görüşlerine bakılmaksızın gerekli cezalar verilmelidir. Hiç kimsenin, vatandaşın zorla kazandığı üç kuruşu dolandırmaya cesareti olmamalıdır.

Sayın milletvekilleri, 2018 yılından beri giderek derinleşen ekonomik kriz, enflasyon, yeni getirilen vergiler, zamlar, hayat pahalılığı, alım gücünün azalması ve pandemi kısıtlamaları karşısında vatandaş geçinemez hâle gelmiştir. Yoksulluk her geçen gün artmaktadır. Geçinemeyen vatandaş kredi üstüne kredi kullanmakta, kredi kartlarına mahkûm olmaktadır. Borcunu borçla kapatarak hayatını idame ettirmeye çalışan milyonlarca vatandaşımız bulunmaktadır. İşsizliğin tavan yaptığı, esnafın kepenk indirdiği, halkın yüzde 64'ünün borçlu olduğu, yüzde 90'ının da borcunu ödemekte zorlandığı göz önüne alındığında durumun vahameti daha net görülmektedir. Tüm bunlar karşısında iktidar milletvekili "Vatandaş kuru ekmek yiyorsa aç değildir." demektedir. Hükûmet üç maymunu oynasa da gelinen noktada açlık sınırı 2.257 lira, yoksulluk sınırı 7.353 lira, asgari ücret ise 2.825 liradır yani iktidar sahipleri saraylarda yaşam sürerken, yandaşlar ihalelerle ihya edilirken milyonlarca asgari ücretli açlık sınırında yaşam savaşı vermektedir. İktidar ekonomik krizin yükünü vatandaşın sırtından alacak önlemler yerine her geçen gün artan vergilerle şatafatını, lüksünü, israfını vatandaşın sırtına yüklemektedir; bu düzen böyle gitmez, vatandaşa bu kadar yüklenilmez.

Sayın milletvekilleri, seçim bölgem Kayseri'de de vatandaş zor durumdadır. Eskiden sanayi, ticaret ve tarım şehri olarak bilinen Kayseri'de bugün her şey geriye gitmektedir. Dün, iktidara rekor oylar veren Kayseri'de bugün, sanayici, esnaf, çiftçi, işçi, emekçi, emekli kısaca her kesim iktidardan şikâyetçidir. Yatırımlarda hep görmezden gelinen Kayseri, Türkiye'nin tam ortasında, bütün önemli yolların kesişen noktasında olmasına rağmen zor ulaşılan bir şehir hâline gelmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında demir yoluna kavuşarak önemli sanayi tesisleri kurulan Kayseri'de bugün havaalanı yetersiz, direkt uçuşlar çok az, Ankara-Kayseri yolu bile düzenli değil, çalışması bir türlü bitmiyor, otobanı yok, hızlı tren maalesef ki yok.

Sonuç olarak, ulaşım projelerinden dışlanmış Kayseri lojistik anlamda da geri kalmıştır, ihracat yapan firmalarımız da bundan olumsuz bir şekilde etkilenmektedir. İktidarın yanlış politikaları yüzünden plastik, mobilya, makine, cam, kimya ve inşaat gibi birçok sektör geriye gitmektedir. Kayseri'de birçok firma zaten değerinin çok üzerinde olan konteynerleri bulamamaktadır, ürettiği ürünlerin ihracatını yapamamakta, malları teslim edemediği için ücretlerini alamamaktan depolarda yer kalmamıştır ve depolama maliyetleri artmıştır. Eğer bu konuya bir çözüm üretilemezse Kayseri'de birçok firma batacaktır. İktidar, Kayseri'yi görmezden gelmeyi bırakmalıdır. Aksi takdirde, köklü bir ticaret ve üretim kültürüne sahip Kayseri, cumhuriyet tarihi boyunca yetiştirdiği iş adamlarıyla, yaptığı üretim ve katkılarla Türkiye ekonomisindeki önemli yerini kaybetmek üzeredir.

Yine, Kayseri'de esnaf zor durumdadır. Milattan önce 2000'lerden itibaren Kayseri'de başlayan ticaret belki de en zor günlerini yaşamaktadır. Cumhurbaşkanı "Kapanan iş yeri yok." dese de, Kayseri Esnaf Odası kayıtlarına göre son bir yılda yaklaşık bin esnaf kepenk kapatmıştır. Kayseri Ticaret Odası kayıtlarına göre de tam 317 firma yani şirket kapanmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

DURSUN ATAŞ (Devamla) - Yaklaşık 70 bin kişi kısa çalışma ödeneğiyle geçimini sürdürmeye çalışmaktadır. Şehrimizde 30 bin kişi ücretsiz izne çıkarılmıştır. 2020 yılında Kayseri'de İŞKUR'a ilk kez başvuranların sayısı 90 bin kişiden fazladır. Bu rakamlar resmî rakamlardır, kayıtlara geçmeyen çok daha fazlasıdır.

Sonuç olarak, Kayseri'nin en önemli gelir kaynakları olan ticaret, sanayi, madencilik, tarım ve hayvancılık alanlarındaki faaliyetlerin azalması; buna bağlı işsizlik, enflasyonun yükselmesi, döviz kurlarının artması ve pahalılık vatandaşı çok zor duruma düşürmüştür.

Sayın milletvekilleri, iktidar bir an önce harekete geçmeli, saraylardan çıkıp vatandaşın hâlini görmeli, geçim derdindeki vatandaşa çare olacak hamleleri yapmalıdır. AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan'ın dediği gibi, bir tarafta açlık ve yoksulluk, diğer tarafta lüks ve şatafat varsa burada bir sorun var demektir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)