GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:55
Tarih:04.03.2021

HDP GRUBU ADINA SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Toplumun yarısını oluşturan sevgili kadınlar başta olmak üzere değerli halkımızı saygıyla selamlıyorum.

Belki de son otuz yıldır konuşuyoruz, her yıl kadın istihdamının ne kadar düşük olduğunu tartışıyoruz fakat herhangi bir çözüm üretebildiğimizi söyleyemeyiz. Aslına bakarsak, bütün dünyada kadın istihdamı erkek istihdamının gerisinde fakat bizim gibi ülkelerde bu had safhada, daha düşük ve kadınlar hem çok az istihdam ediliyorlar hem de güvencesiz, esnek, eğreti işlerde çalışıyorlar.

Sosyal devletin güçlü olduğu ülkelere baktığımızda, piyasada, çalışma yaşamında kadın istihdamının ise daha fazla yer aldığını görüyoruz. Ne güzeldir ki feminist literatürün etkisiyle ve kadın mücadelesinin de yarattığı sonuçlarla bu konu epeyce derin bir şekilde tartışıldı, aslında çok uzun bir zamandır da tartışılıyor. Birleşmiş Milletlerin 4'üncü Kadın Konferansı'nda, ta 1994'lerde "Kadınlar neden çalışma yaşamında daha az istihdam ediliyor?" diye tartışıldı ve burada aslında temel neden, en belirleyici neden tespit edildi. Buradaki temel neden, en belirleyici neden erkek egemenliğidir, toplumsal cinsiyet eşitsizlikleridir; toplumsal cinsiyet rollerinin kadınların sırtına ev içi rolleri yüklemesinden kaynaklanıyor.

(Uğultular)

BAŞKAN - Sayın Kemalbay, bir saniye...

Sayın milletvekilleri, Genel Kurulda ciddi bir uğultu var. Konuşmacıyı biz Divanda işitemiyoruz. Lütfen, sohbet etmek isteyen arkadaşlar...

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Bu tarafta var uğultu.

BAŞKAN - Sayın Başkan, ben ne tarafa bakacağımı biliyorum, gürültünün nereden geldiğini de biliyorum.

Sohbet etmek isteyen arkadaşları kulise davet ediyorum.

Buyurun Sayın Kemalbay.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Feminist literatürün etkisi ve kadınların mücadelesiyle 1994'te Birleşmiş Milletler 4'üncü Kadın Konferansı'nda, kadınların hane içerisinde üstlendikleri ev ve bakım işlerinin kadınları gelir getirici işlerden alıkoyan en önemli temel sorunlardan olduğu tespit edildi ve ev işleri, çocuk, yaşlı, hasta, engelli bakım işlerine kadınların çok fazla zaman ayırdığı tespit edildi. Hatta daha sonra yapılan araştırmalarda kadınların evde gündelik ortalama olarak dört buçuk saat ev işlerine emek harcadıkları, buna karşı, erkeklerin sadece ve sadece ortalama elli dakika ev işlerine zaman ayırdıkları tespit edildi. Tabii, belki burada erkekler birbirine soruyordur "Bu elli dakikayı kim bu kadar yükseltti?" diye.

Kadın istihdamı, kadınların çalışması kesinlikle ciddi bir sorun ve sigortalıların evlenme, doğum, bakım emeği gibi nedenlerle işten ayrılması ya da işe geri dönmeleri gibi çeşitli sebeplerle sigorta primlerinin zamanında yatırılamaması, ara vermesi, mola vermesi; bütün bu nedenlerden dolayı bir türlü bu emekli olabilecek kadar süreyi çalışarak geçirmesi ve Sosyal Sigortalar Kurumunun standartlarını tutturması da mümkün olmuyor ve böylece kadınlar emekli de olamıyor.

Tabii, pandemiyle birlikte kadınların istihdamdan çekilmesi daha da katlanarak arttı. Bu konuda da çeşitli raporlar var. Bu raporlar da bu krizin erkeklere oranla kadınları daha çok etkilediğini net olarak ortaya koyuyor. Bunun için -isterseniz- Birleşmiş Milletlerin Kadın Birimi Türkiye Ofisinin Covid-19 etkilerinin toplumsal cinsiyet açısından değerlendirilmesi raporlarına bakmalısınız. Burada çok çarpıcı bir şekilde kadın işsizliğinin ve kadın yoksulluğunun arttığını, kadın yoksulluğunun derinleştiğini göreceksiniz.

Yine, DİSK-AR'ın -TÜİK'e değil, TÜİK'e bakmayın- Covid-19 döneminde kadın istihdamı verilerini ele aldığımız zaman da kadınların çok büyük bir oranda işsiz olduğunu -yüzde 45,3 oranında- göreceksiniz. Fakat bütün bu kadınların, işbaşı olmayan kadınların sayısının artmasına, 5 kat artmasına, işsizliğin neredeyse yüzde 50'ye yakın kadınlar arasında yaygınlaşmasına dair herhangi bir önlem alınmadığını görüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Kadınlar, aile içinde ücretsiz çalışanlar, düşük, güvencesiz, eğreti işlerde çalışanlar, sigortasız çalışanlar olarak çalışma yaşamında ayrımcı bir noktadalar ve yine kadınlar hem evde çalışıyorlar hem iş yerinde çalışıyorlar, çifte mesai yapıyorlar; kadınların erken emekli olması gerekirken bakıyoruz, kadınlar hem sigortalanmıyor hem ev içindeki emeği görülmüyor hem erken emekli olmuyor hem de EYT'li çalışan kadınlar -EYT'li kadınlar- emeklilikte yaşa takılabiliyorlar. Aynı zamanda bütün bunlara baktığımızda aslında çalışma yaşamındaki kadınlara yönelen bu ayrımcılığın tercihlerden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Türkiye'de inşaatçı politikalar ve enerji politikaları nedeniyle aslında kadınlar çalışma yaşamından dışlanmış oluyorlar.

Peki, kadınların bu sorunlarını çözmek için bizler neler yapabiliriz diye önerilerde de bulunmak istiyorum, salgının istihdam açısından yarattığı sorunların bölgeselliğine de dikkat çekmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Teşekkür ediyorum, çok sağ olun.

Öncelikle şunu söylemem lazım: Covid-19 öncesinde de istihdama eşit bir şekilde katılamayan kadınlar, LGBT+'lar, göçmen kadınlar ve engelli kadınlar istihdamda yer alabilmeliler. Bunun için daha fazla çaba harcamalıyız ve politikalar üretmeliyiz. Yine Kürt coğrafyası başta olmak üzere Doğu Karadeniz'de ve İstanbul'da kadın işsizliği daha fazla ve pandemiden kadınlar daha çok etkilendiler; dolayısıyla, bu bölgelere yönelik özel bir istihdam politikası düzenlemeliyiz.

Yine, sosyal devlet ilkeleri gereği kamu hizmetlerini artırmalıyız; kreşleri, bakım merkezlerini kamusal hizmet olarak üretirsek eğer bunun çarpan etkisini de görürüz yani hem kadınlar ev içi rollere mahkûm olmaz hem de yüz binlerce çalışanı kamusal hizmetler için istihdam edebiliriz.

Gelin, sizin dediğiniz gibi "Yek vücut olalım.", bu araştırma önergesine "Evet." diyelim ve 8 Marta giderken kadınların yanında olalım. (HDP sıralarından alkışlar)