| Konu: | Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 04.03.2021 |
MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sözlerime başlamadan önce ilimde vuku bulan kazada hayatını kaybeden askerlere Allah'tan rahmet, ailelerine de başsağlığı; yaralılara da acil şifalar diliyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 251 sıra sayılı Finansal Kiralama, Faktoring-Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 14'üncü maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım, hepinizi saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, uzun yıllardır faaliyette bulunan finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri, denetimsiz bir şekilde çalışma hayatlarını sürdürmekteydi. Dolayısıyla, bu yönlü bir adımın atılarak devlet güvencesinin sağlanması, geç kalınmakla beraber olumlu bir adımdır. Denetlenmeyen, belli prosedür ve kontrol altında olmayan tüm çalışma alanları, aslında bir mağduriyet habercisi niteliğindedir. Gelecek adına olumlu bir adım olsa da geçmiş dönemlerde ortaya çıkan mağduriyetlerle ilgili bir çalışma yapılması da gerekmektedir. Birçok defa bahsi geçen Çiftlik Bank örneğinde olduğu gibi hâlâ mağduriyetler giderilememiştir. Sadece Çiftlik Bank değil, Deniz Feneri, YİMPAŞ, KOMBASSAN, Jet Fadıl olayı ve aslında saadet zinciri mantığının geliştiği tüm alanlar, bir tehdit olarak önümüzde durmaktadır.
Sadece tasarruf finansman şirketleriyle ilgili değil, inşaat sektöründe de benzer sorunlar mevcuttur. Müteahhitler, inşaata başladıkları konutlar için, hatta başlamadıkları konutlar için bile "Yüzde 20-30 indirim" adı altında ev satmakta, tamamlanamaması hâlindeyse ciddi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Konut mağdurları, bununla ilgili bir dernek kurup hak arama yoluna gittiler. Burada da ciddi bir dolandırıcılık söz konusudur. Devletin denetleyemediği ekonomik her alan, tüm tehdit ve mağduriyetlere de açıktır.
Değerli milletvekilleri, Cumhurbaşkanı, pazartesi akşam saatlerinde normalleşme stratejilerini açıkladı. Milyonlarca işletme ve esnaf, televizyon karşısında ekonomik açıdan bir rahatlama açıklaması beklerken maalesef beklentilerini karşılayacak bir açıklamada bulunulmadı. Pandemi döneminde geçici ve kısa süreli desteklerle esnafın feryadına cevap olmayacak bazı paketler açıklandı fakat özellikle ekonomik olarak açılan yaraya merhem olmayan bu paketler, zaten darboğazda olan esnafı daha da karanlık bir girdabın içine itti. Aslında bir yıllık zorlu süreç, birkaç yıllık birikimleri de yok etti. Bu süreçte açıklanan bu normalleşme adımı, ülke ekonomisini canlandırmayacağı gibi alım gücü tamamen yok olan ülke insanının da çaresi olmaktan çok uzaktadır.
İlleri yoğunluklarına göre ayıran bir harita paylaşılmış ve ile göre önlem alınması kararı verilmiştir. Yaklaşık 34 milyon test yapıldı deniliyor, bu testler 34 milyon insana değil, en fazla 10,15 bilemediniz 20 milyon insana test yapılmıştır. Özellikle doğu ve güneydoğu illerinde ise test sayıları oldukça düşüktür. Birçok insan test yaptırmak dahi istememiştir. İlk günden beri test sayısı, hasta sayısı, yoğun bakım hasta sayıları hususunda samimi bir yaklaşımla kamuoyu aydınlatılmadığı gibi verilen istatistiksel sayılara da güven düşüktür. Kamuoyunda hastalığa bağlı ölümler hususunda ciddi bir güvensizlik vardır. Pandemi sürecini iyi yönetemediniz. İlk maske dağıtım sürecinde başlayan aksaklıkları İçişleri Bakanının sokağa çıkma yasağıyla yaratılan izdihamlar izlemiştir.
Dünyada birçok ülke hükûmetleri ekonomik sorumluluğu kendi üzerine alırken Cumhurbaşkanının açıkladığı paketler esnafı borç batağına itmiştir. Özellikle son zamanlarda izlenen pandemi yasakları, iktidar partisine uygulanmamış, bunun dışında kalan tüm sivil toplum kuruluşlarının, odaların, partilerin ve sendikaların bu yasaklarla faaliyetleri engellenmiştir. Yani lebalep kongreler, iktidar ve yandaşlarına serbest, hak arayan iki kişi bir araya gelse pandemi yasağı uygulanmış ve idari para cezası verilmiştir. İşte kongre yaptığınız illerin durumu ortada, hepsi yüksek riskli iller. Kendi koyduğu kurallara dahi riayet etmeyen devlet yönetimi ve ciddiyetten uzak böylesi bir anlayışı kabul etmek mümkün değildir. Batmış olan düğün salonları yasaklar gereği 50 kişiyle açılacak, sizin siyasi emelleriniz için bir il, hayati riskle karşı karşıya bırakılacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Yasakları halka şart, kendine ise fırsat gören bu yönetim şeklini kabul etmediğimizi bir kez daha vurgular, Genel Kurulu ve tüm halkı saygıyla selamlarım. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)