GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:55
Tarih:04.03.2021

TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, toplumumuz köyden kente göç etmeye başladığından bugüne hiçbir zaman sağlıklı bir konut projesi, konut planlaması yapılmamıştır. Köylerimizde köy planlaması yapılmadığından dolayı, mera planlaması yapılmadığından dolayı köylümüz köyünü terk edip şehirlere göç etmiştir. Bu şehirlere göç eden köylümüze, şehirde konut veyahut da diğer sağlık hizmetleri konusunda hiçbir planlama yapılmamıştır. Dolayısıyla, köylümüz göç ettiği şehirde de kendi başına bırakılmıştır tıpkı Osmanlı'daki gibi; saldım çayıra, Mevla'm kayıra. (CHP sıralarından alkışlar) O günden bu yana da hiçbir şey yapılmamıştır. On dokuz yıldan beri AKP iktidarları sürekli olarak, bu, köyden kente geçişi bir menfaat olarak kullanmışlardır. Konutsuz bu köylülerimizi özellikle kendi yandaşlarının ceplerini doldurmak için kullandınız. Nasıl mı? Şimdi söyleyeceğim.

EYÜP ÖZSOY (İstanbul) - Tek parti döneminde vardı, Osmanlı Dönemi'nde yoktu.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, yurt dışında uzun süre çalışıp ve yurt içinde, köyünde uzun süre çalışıp cebinde sermaye yapan insanlarımızın dinî inançlarını istismar ederek sermayelerini ne yaptınız? Yandaş holdinglere peşkeş çektirdiniz; YİMPAŞ gibi, KOMBASSAN gibi, bunun gibi onlarca, yüzlerce holdinge vatandaşımızın parasını getirdiniz verdiniz, verdirttiniz. Ne yaptınız sonra? Bu vatandaşlarımızdan aldıkları paraları çarçur ettiler, kendileri lüks içinde hayat sürdürürken vatandaşımız yine konutsuz kaldı, yine evsiz kaldı; şehirde aç susuz ve evsiz kaldı.

Değerli arkadaşlar, sevgili arkadaşlar; şimdi sizlere soruyorum: Bundan sonra yapacaklarınız neydi? Bu insanlarımızı ucuz konut sahibi yapmaktı. Sizler ne yaptınız? Bu ucuz konutlar yerine lüks konutlar ve iş yerleri yaptınız, AVM'ler yaptınız, bu paraları çarçur ettiniz; çünkü iş yapmasını bilmiyordunuz, çünkü sanayiyi bilmiyordunuz, çünkü ticareti bilmiyordunuz ama en önemlisi de böyle bir yeteneğiniz yoktu. Bu yeteneksizlik sayesinde halkımızın elindeki parayı maalesef soydunuz, cebinize indirdiniz, yandaşlarınızın cebine indirdiniz. Amerikalara gittiler; Amerikalarda, oralarda gayrimenkul aldılar, oteller yaptılar. Neyle mi? Vatandaşın parasıyla. Kim buna sebep oldu? Sizler sebep oldunuz. Şimdi ben size soruyorum: Bir inşaat yaptığınız zaman veyahut da bir lüks konut yaptığınız zaman dışarıya satma şansınız var mı? Parça parça yurt dışına gönderebilir misiniz? Gönderemezsiniz ama bir makineyi veyahut da bir elektronik aleti dışarıya satıp yurt içine döviz getirirsiniz ve bu yurt içindeki dövizle yatırım yaparak insanımızı iş sahibi, güç sahibi yaparsınız. İnsanın elinden parayı alıp aç susuz bırakmak hükûmet etmek değildir, marifet değildir. Size söylüyorum: Marifet, Türk çiftçisinin ürettiği gündöndünün tohumunu burada üretmektir; ayçiçeğinin tohumunu burada ürettiğiniz gibi gübresini, ilacını burada üretmektir; aynı zamanda buğday tohumunu da bu şekilde. Şimdi, dünyanın her yerinde, özellikle Avrupa gibi gelişmiş ülkelerde buğdayı dönümünden 1 ton alırken biz 300 kiloda mahkûm muyuz? Niye mahkûm ettiniz? Yirmi yıldan beri bunun çıkışı yok muydu, bunun sonu yok muydu? Siz yirmi yıldan beri bir ayçiçeği üretimini beceremediniz mi tohum olarak? Beceremediniz. Niye?

Değerli arkadaşlar, sizlere söylüyorum. Bugün, gübre, özellikle fosforlu gübre artık bitki tarafından alınamamaktadır. Bunun yerine organik gübreye geçtiniz mi?

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Geçmediler.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Geçmediler, geçemezler çünkü böyle bir yetenekleri yok, çünkü böyle bir niyetleri de yok. Sizin bu niyetinizi bu toplum anladı, sizin ne yapmak istediğinizi bu halk anladı. Türk halkı artık ne yapacağını bekliyor. Sayın AKP'liler, Türk halkı sizden hesap sormanın gününü bekliyor. "O gün ne zaman?" mı diyorsunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Yetmiş yıldır bekliyorsunuz.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Sayın Başkanım, bir dakika rica edeceğim.

BAŞKAN - Buyurun.

TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, gününü bekliyor, günü çok uzakta değil. 23 Haziranda olduğu gibi; İstanbul'da, Ankara'da, Adana'da olduğu gibi, şimdi Türkiye'nin her yerinde defterinizi dürmenin gününü bekliyor. (CHP sıralarından alkışlar) Onun için sizden bir erken seçim bekliyor. Niçin kaçıyorsunuz, niye kaçıyorsunuz? Toplumdan mı korkuyorsunuz, bu topluma mı güvenemiyorsunuz? Yoksa, bu toplumu bugüne kadar aldattınız "Artık uyandı." diye ondan korkuyorsunuz, onun için mi? Evet, anlaşıldı, bunun için ama bu toplum görüyor, bu toplum anlıyor ve bu toplum sizin bu toplumu kazıkladığınızı on dokuz yıldan beri gördü, şimdi cevabını verecek. Cevabı erken seçimde veyahut da zamanı genel seçimde diyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)