| Konu: | 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne iline ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 09.03.2021 |
AYŞE SİBEL ERSOY (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri, yüce Meclisimizi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle gündem dışı söz almış bulunmaktayım.
Sağlık, huzur ve mutluluk getirmesi dileğiyle saygıdeğer Türk kadınlarının ve tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum.
Kıymetli vekiller, 1995 yılında toplanan Dünya Kadın Kongresi'nin bildirgesinde kadın ilerlemesi ve kadın-erkek eşitliğinin sağlanması bir insan hakları sorunu ve sosyal adaletin bir şartı olarak tanımlanmıştır. Kadın-erkek eşitliğinin sağlanması bir kadın konusu olarak görülmemelidir. Bunlar sürdürülebilir, adil ve kalkınmış bir toplumu inşa etmenin tek yoludur. Kadının güçlendirilmesi ve kadın-erkek eşitliği, bütün insanlar için politik, sosyal, ekonomik, kültürel ve çevresel güvenlik anlamında ön koşuldur.
Kadın-erkek eşitliği her şeyden önce bir insan hakları sorunu olarak görülmelidir. Erkek ve kadın arasındaki etkileşim, farklılık ve güç dengesi yüzyıllardan beri hemen her toplumda tartışma konularından biri olmuştur. Bu tartışmalarda asıl nokta ise kadının "sorun" sözcüğüyle birlikte anılması ve "kadın sorunu" kavramının ortaya çıkarılmasıdır. Sorun çıkaran kadınlar mıdır yoksa kadınların bazı sorunları mı vardır? İşte bu soruların yanıtları dünyadaki ve Türkiye'deki kadın hareketlerinin temelini oluşturmuştur.
Günümüzde ne yazık ki kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet vicdanları sızlatan bir konu olarak sık sık gündeme gelmektedir. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin söylediği gibi kadın insandır, kadınlık onurdur, kadına şiddet insanlık sorunudur ve hepimizin sorumluluğu vardır.
Kadına yönelik şiddetle mücadele ederken kadına acıyan bir bakış açısıyla bakmak, onu pasif, edilgen bir konumdan anlamak yerine, kadının güçlenmesine olanak tanımaya, kadın ve erkek olmaya yüklenen değerler nedeniyle kadınların şiddet eylemiyle karşılaştıklarını vurgulamaya ihtiyaç vardır. Kadının güçlenmesi, ona yöneltilen "zavallı" bakış açısının değişmesi değildir; değişen, kadın bakış açısının pratiğe dökülmesi yani eğitim aracını kullanarak kadın niteliklerini artırmasına, kadının yasalardan haberdar olmasına, kadının üretim araçlarına ulaşabilme ve bu araçları kullanabilme yetisi kazanmasına, kadının kendi gücünün farkına varmasına, kendine olan güveninin ve en önemlisi de kendine olan saygısının artmasına, kadının bütünsel anlamda kapasitesini geliştirmesine olanak sağlamaktadır.
Kadın, önce gücünün farkında olmalıdır, emin olunuz ki bu güç onu en iyi noktalara taşıyacaktır. Kadının iş gücüne katılımı da hem bireysel hem de ülkemizin kalkınması açısından önem arz etmektedir. Kadınları sadece belirli gün ve haftalarda hatırlamak yerinde ve yeterli olmayacağı gibi, doğru da sayılmayacaktır.
Kadınların çalışma hayatına büyük oranda katılması ve daha aktif rol alarak girişimcilik faaliyetlerinde bulunmaları gelişen ekonomiler için stratejik bir öneme sahiptir. Çünkü iş dünyasında zengin olmanın, kullanılmayan potansiyeli etkin hâle getirmenin ve yeni iş sahaları oluşturma yolunun kadın girişimciliğinin teşvik edilmesinden geçtiği gerek akademik gerekse iş dünyasında ifade edilmektedir. Yapılan çalışmalarda kadın girişimcilerin kişisel karakteristikleri dinamik, bağımsız, öz güvenli, rekabetçi ve amaç yönelimli olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda, kadınların ekonomik hayatta erkeklerin yanında yer almalarını sağlayacak politika ve projelere öncelik verilmesi, sadece asansörde, trafikte yol vererek değil, kadının fikirlerine, projelerine destek vererek pozitif ayrımcılık yapılması büyük önem arz etmektedir.
Konuşmamı bitirirken özellikle vatana hayırlı evlat yetiştiren şehitlerimizin annelerinin, onlara destek olan eşlerinin ve gücümüze güç katan kadınlarımızın Kadınlar Günü'nü kutluyor, kadına şiddetin hiç yaşanmadığı günlerde buluşmak dileğiyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)