GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ELEKTRİK PİYASASI KANUNU İLE ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:53
Tarih:16.01.2013

MHP GRUBU ADINA MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu söz aldığım 1'inci madde aslında gereksiz bir madde, Sayın Bakana da Komisyonda söyledik ama "Bazen tereddüt çıkıyor." diyerek buraya koymak gerektiğini söylediler. Uzman arkadaşlarımızla da konuştuk "Zaten bu gibi işlemler var." dediler ama şimdi maddenin gerekçesine bakıyorum biraz, en son cümlesine gelmeden önce diyor ki: "21 elektrik dağıtım şirketinin ayrıştırma işlemleri sonucunda önemli miktarda vergi, resim, harç masrafı ortaya çıkmakta olup, söz konusu meblağın tüketicilere yansıtılması durumunda elektrik fiyatlarında artış" olacakmış yani "Ortaya çıkan masrafların tüketicilere yansıtılmamasını teminen ilgili cümlenin eklenmesi" diyor. Şimdi, bunun hiç tüketiciyle bir alakası yok. Sorduk arkadaşlarımıza, dediler ki: "Bu zaten var." Yani ilgili vergi mevzuatında olan bir şey. Ne varmış? Kayıtlı defter, defterdeki kayıtlı değeriyle olması gerekiyormuş. Bu zaten orada olan bir şey. Her türlü bölünme, birleşme, devir işlemlerinde enerji şirketi olması gerekmiyor, özelleştirmede de olması gerekmiyor yani bir şekilde bir şirket başka bir şirketle birleşirse veya bölünürse veya başka bir şeye geçerse zaten bu mevzuatımızda varmış. Burada kesin olsun, anlaşmalarda sıkıntı olmasın, yarın birtakım sözleşmelerde bize sıkıntı doğmasın diye?

Şimdi, öbür taraftan "Maliyet artıyor." diyorlar. Peki ne olacak? Devlet bir cebinden öbür cebine koyacak, söylenen doğru olsa bile. Şimdi, bütçede verilen açığı diğer yerlerden? Özelleştirmedeki eksik tahsilatlardan veya gerçekleştirilemeyen özelleştirmelerden doğan gelir açığını, bütçe açığını kime ödettiriyorsunuz zaten? Vatandaşa ödettiriyorsunuz.

Bütçe konuşulurken, burada sizlere hatırlattım. Sayın Maliye Bakanı varken de söyledim, komisyonda da söyledim, arkadaşlarımız da söyledi. Bir önceki yıl, eylül ayında geldi "5,5 milyar açığımız var." dedi Sayın Maliye Bakanı. Açık derken, hedeflediğimizden farkı bahsediyor. "Bu sene 21 küsur hesaplamıştık 35 olacak." dedi. 14 milyar daha bulmamız lazım, tak! 8,5-9 milyarlık paketi eylül ayında koyduk. Her seferinde bu açıkları zaten vatandaşın sırtına yüklüyoruz, başka bir yere gitmiyor ki.

Şimdi, vatandaşa yüklemeyelim diye bir gerekçe koymuşsunuz. Hepsini vatandaş ödüyor, bütün bütçe açığından kaynaklanan, ister özelleştirme gelirini eksik yapın, ister 2/B'yi koyduk onu yapamadık, ister affı koyduk onu yapamadık? Ne oluyor? Dönüyoruz ÖTV, KDV artışı. Doğrudan, gelir üzerinden almak yerine, tüketim üzerinden aldığımız vergilerle yapıyoruz. Dedik ki: "Bu, gelir adaletsizliğine yol açıyor, vergi adaletsizliği aynı zamanda gelir dağılımını da etkiliyor."  Şimdi, o zaman bu maddelerin ne anlamı var? Şimdi, devlet alsın bir cebinden öbürüne koysun. Öbür türlü vatandaşın üzerine geliyor, KDV üzerinden aldığınız vergiden vazgeçmek başka bir şey ama burada sadece resmen kanuna bir şey daha yazmış oluyoruz ki bazı firmalarla ilgili tartışma çıkmasın.

Bir de burada değerli arkadaşlar, konuşulurken yine Sayın Bakana da söyledik; bazı düzenlemeler var, söylendiği zaman yapılması gerekiyor. Evet, 2015'e kadar uzatalım? Aceleyle getirdi arkadaşlarımız, bir anda baktık ki bir de teklif geldi yani Adalet ve Kalkınma Partisinin klasik anlayışı. Şu anda da yukarıda -az önce geldim, şimdi tekrar döneceğim- alt komisyon çalışması devam ediyor. Bir tasarı geliyor, Sayın Bakan mı unutuyor, birilerinin mi aklına geliyor bürokratların mı aklına geliyor bilmem, bir anda hemen koşuyorlar, 3-5 maddelik bir teklif. Niye? En hassas şeyler de bu teklifin içinde geliyor. Biliyorsunuz, SPK Kanunu'nda da aynısını görüştük, her kanunda bu geliyor. Bakın, yukarıda da aynen, aynısı devam ediyor. Ya, siz Bakanlar Kurulunda oturup konuşamıyor musunuz, bir bakan öbürünü kabul etmiyor mu, ne oluyor yani veya burada, bütçede açık var diye Maliye Bakanı ve Maliye bürokratları istemiyor mu? Ben anlayamıyorum, her seferinde? Ama hiçbir kanun tasarısı yok ki yanına bir teklif sonradan eklenmesin veya son anda bir kanun teklifi ya da tasarısı olabilecek genişlikte, 5-6 sayfa genişliğinde 8-10 tane önergeyle arkadaşlarımız bize gelmesin. Bu bir koordinasyon eksikliğidir; bir.

İkincisi: Kanun tasarıları ilgili kurumlardan görüş alınarak hazırlanır arkadaşlar. Bir sakıncası varsa o yönettiğiniz, sizin atadığınız bürokratların görüşlerine de değer verin, sizi erkenden uyarsınlar ki sonra herhangi bir şekilde mahkemeyle, soruşturmayla karşı karşıya kalmayın. Bizim yaptığımız da odur. Defalarca diyoruz ki: "Biz yapıcı, yol gösterici muhalefet anlayışından yanayız." Milliyetçi Hareket Partisi olarak her zaman çözüm önerilerimizi sunuyoruz. Hatta Sayın Bakan "2015'e kadar" dedi, diğer maddede gelecek şimdi. Ben kendisine dedim ki: "Sürekli olarak kaldıralım." Niye? Eğer doğal gaz tüketimini sınırlandırabileceksek, doğal gazla çevrim santrali çalışıyorsa onun yerine kömür ama yerli kömür kullanacaksa? Örneğin, şu andaki mevcut duruma baktığımız zaman, elimizdeki potansiyelleri de eğer değerlendirirsek arkadaşlar, alternatif olarak da gidip yine ithal kömüre dayanıyoruz. Bakın, yani doğal gaza bağımlılığımız zaten artıyor, yüzde 90'ların üzerinde, hepsinde. Enerji alanına baktığımız zaman, ithalata, dışarıya bağımlıyız ama bir taraftan düzenleme yaparken bile, eğer şu anda verdiğimiz lisanslar da devreye girerse bağımlılığımız daha da artıyor.

"E, gelin, yerli kaynaklara, yenilenebilir kaynaklara doğru dönelim; evet. Onları teşvik edelim; evet. Hatta 2015'e kadar değil, sonsuz yapın. Yerli kömürü kullanana sınır da koymayalım, 2015'i de kaldıralım." dedik.

Şunun için söylüyorum: Ülkemizin yararına olan ve millî enerji politikası gereği yerli kaynaklara, yenilenebilir enerji kaynaklarına eğer dönüşü sağlayacaksa bunda sorunumuz yok ama burada "Oradan o geldi, buradan bu geldi, o komisyonda acelemiz var..." E, görüşülüyor orada, zaten çıkacak. Bir hafta sonra çıksa ne olur?

"E, 31/12'ye kadar çıkacak." dediler, arada bütçe var. Mahkeme onu döndürmüş, bu buradan gelmiş. Güzel de yeniden düzenlemeyle getirmiş olduğumuz şey, henüz tasarı yasalaşmadan bir teklif geliyor. Tasarı, teklif birleşiyor, yasalaşıyor.

Kaçıncı defadır bu düzenlemeleri yapıyoruz biliyor musunuz? Yani kanun hükmünde kararnamede yapılanlar ertesi gün tekrar bir daha yeni kanun hükmünde kararnameyle düzeltilmek zorunda kaldığı gibi, her kanundan sonra da bunları yapıyoruz.

Gelin, bu konularda yapılması gerekenleri yapalım. Doğal gazda ve bütün enerji kaynaklarında dışa bağımlılığı azaltacak? "Önümüzdeki yılları, 2023'ü, hatta 2053'ü hedefleyelim." dedik, "'Lider ülke Türkiye' vizyonunu gerçekleştirelim. Bizim vizyonumuzu sizin de benimsemenizden mutluluk duyarız." dedik ama onun için, bir an önce bu bağımlılıktan kurtulmamız lazım, enerji arz güvenliğini sağlamamız gerekiyor.

Yapılan planlar güzel oluyor ama bu planların uygulanması için gerekli yatırımlar yapılmalı, bunlarla ilgili kaynaklar bulunmalı ve bir geçiş süreci öngörülmesi gerekiyor değerli arkadaşlar. Aksi takdirde ne olacak? Döneceğiz biz yine "Maalesef bu hedefler tutmadı, geldik." Yeniden -baştan söylediğiniz maddenin oluş gerekçesi, madde gerekçesinde belirtilen "Vatandaşa yansımasın." dediğimiz şey- yanlış yönetim sonucunda oluşacak bütçe açıklarıyla döneceğiz, dolaylı vergilerle vatandaşın üzerine yıkacağız.

Onun için, burada, uzun vadede masrafımızı azaltacak, enerji bütçesini asgariye indirecek düzeyde ve önümüzdeki yıllar içinde kademeli bir geçişi öngören bir enerji stratejisini benimsememiz lazım, her seferinde söylüyorum.

Güzel tespitler var, bir taraftan rüzgâr haritaları çıkıyor, öbür taraftan güneş enerjisiyle ilgili? Sonra bir bakıyoruz bir şey oluyor, başka bir konu öncelikli hâle geliyor.

Onun için, bu vesileyle bu konuları gözden geçirerek bu madde vesilesiyle yapılması gerekenleri bir kez daha arz etmiş oldum.

Gelin, buradaki kayıp kaçak oranlarını, iletim kayıplarını vatandaşa yüklemeyelim. Burada oturalım fatura neyse bunu tespit edelim. Eğer özel sektör bunu karşılayamıyorsa o zaman -başka yerlerde bir sürü risk paylaşımı yapıyorsunuz- kamu olarak bunu da paylaşalım ama bunu getirip de doğrudan vatandaşa yüklemeyelim, zaten onların üzerinde fazlasıyla yük var.

Diğer maddelerde de arkadaşlarımız görüşlerini belirtecekler, önergelerle de bu düzeltmeleri isteyeceğiz ama bu aceleden kanun çıkarma alışkanlığından vazgeçelim; hep birlikte burada bakalım, komisyonlarda da bizlerin de önerilerini alın ama hepsinden önce, tasarı normal yerden gelsin ve ilgili kuruluşların da görüşü alınsın. Bundan sonra da kanunlarımız daha sağlıklı çıksın diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Günal.