| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 10.03.2021 |
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Tüm milletimizin Miraç Kandili'ni kutluyorum.
Vatandaş imkânsızlıklar nedeniyle mutfak torbasını dolduramazken AK PARTİ'sinin yasa torbasına atacağı madde hiç bitmiyor. Yine bir AK PARTİ'si klasiği, yine "Ne bulursan at torbaya." başlıklı bir kanun teklifi. Yeni vergi yüküne hazırlanın çünkü iktidar size borç vadediyor, sizi kefil gösteriyor, sizi ipotek altına alıyor ve bunu kim istiyor? Yabancı kreditörler. Neden? Çünkü kreditörler, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına bağlı özel bütçeli idarelerin harcama ve gelirlerinin birbirini karşılayamayacağı, yükümlülüklerini yerine getirmekte yetersiz kalabileceği konusunda tereddüt yaşıyor. "Devlet Demiryolları ve Devlet Demiryolları Taşımacılık AŞ'nin bütçelerinin yatırım programlarında yer alan yatırımlarının finansmanı, işletme bütçesinde yer alan finansman açıkları, fiilî finansman açığı ile işletme bütçesinde öngörülen arasındaki fark, sermayesine mahsuben Devlet Demiryolları tarafından karşılanır. Kamu hizmeti yükümlülüğü 31 Aralık 2023 tarihine kadar Devlet Demiryolları Taşımacılık AŞ tarafından yerine getirilir." Bu maddenin özeti şudur: Devlet Demiryollarının borçlarına şimdilik 2023 yılına kadar ortağız. Devamı da var, bu süreleri on yıla kadar uzatmaya Sayın Cumhurbaşkanı yetkilidir.
Şimdi bakalım, ortak olacağımız borç yükü ne kadar? 2020'de ne kadar zarar ettiği henüz belli değil ama mazeret hazır: "Pandemi nedeniyle yolcu taşımacılığı yapamadık." Hadi, geçtiğimiz yılı mazur görelim, son on yılda istikrarlı şekilde artan zararın bahanesi nedir? 2016 yılında 2,5 milyar lira, 2018 yılında 3,5 milyar lira, 2019 yılında 2,5 milyar lira, son on yılda toplam 17,3 milyar lira. Vatandaş sorabilir "Biz ilk defa mı Devlet Demiryollarının zararını ödeyeceğiz?" diye. Yok, aslında yeni bir durum da değil; Devlet Demiryolları, toplam KİT sistemi içerisinde en çok transfer yapılan kuruluş. 2019 yılında Devlet Demiryolları Genel Müdürü "Şu kadar yolcu taşıdık, bu kadar yük taşıdık, cumhuriyet rekoru kırdık." diye güzelleme yapsa da, personel sayısı azalsa da iktidar merkezî yönetim bütçesinden yani hazineden yani milletin hakkından Devlet Demiryollarının yatırım harcamalarını ve zararlarını karşılamak üzere 10,6 milyar lira bütçe ayırdı. Peki, son on yılda ne kadar pay ayrıldı? 60,7 milyar lira. İyi haber, bu paranın hepsi zarar değil, bir kısmı yatırım için ayrılmış ama kötü haber, yatırım için harcanan paralar da yerine gitmiyor. Mesela "yatırım" adı altında öyle ihaleler veriliyor ki kurumun zarar etmemesi mümkün değil. Mesela ikmal ihaleleri. Şundan artık eminiz, bir ihalede "ikmal" kelimesi geçiyorsa o iş mutlaka bitmemiş, parası ödenmiş ve yine birilerine ödeme yapılmaya devam edilecek demektir. Örnek mi istiyorsunuz? Gebze-Köseköy Demir Yolu Hattı'nın 3'üncü ve 4'üncü peron, üstyapı ve elektrifikasyon işi. Bakın, bu hat için 2018 yılında ihale açılmış, ihale bedeli 144 milyon, tamamlanma süresi yüz doksan gün. Yüz doksan günde bitmesi gereken iş bitmemiş, şirket dört yüz beş güne kadar süre uzatmış, yetmemiş üzerine bir de ek ödenek almış; sonra iş yine bitmemiş, aynı işin ikmali için 2020'de tekrar ihale açılmış. Sonuç, ihaleyi aynı firma kazanmış; işin süresi altı yüz güne, ihale maliyeti de 323 milyon 353 bin liraya çıkmış. Ne diyelim? Yapılmayan işi ha bire aynı şirkete, her seferinde yükselen bedelle ihale eden Devlet Demiryolları zarar etmesin de ne yapsın? Devlet Demiryollarının 1.250 adet taşınmazı kirada. Ne usulüne göre kiraya verilmiş ne kiralama yapılırken piyasadaki fiyatlara bakılmış ne de doğru dürüst zam yapılmış, bir de üstüne üstlük kira süreleri uzatılmış. Ucuza kirayı ha bire aynı şirkete, her seferinde daha da düşük bedelle kiraya veren Devlet Demiryolları zarar etmesin de ne yapsın?
Değerli milletvekilleri, biliyorsunuz iktidar demir yolu işletmeciliğini özelleştirmek istemişti; özel sektör kazancına bakar, özelleştirilse ihaleye davet edilecek firma sayısı belli, bir elin parmaklarını geçmeyen yap-işlet-devretçiler ama talip yok, rakamlar ortada. Bu yapıyla Devlet Demiryollarının işletmeciliği kâr getirmese de demir yolu yapım işi birilerine para kazandırıyor, hem teşvikle kazandırıyor hem vergi indirimiyle kazandırıyor hem garantiyle kazandırıyor hem süresi içinde bitmezse de kazandırıyor hem de kredisini de devlet buluyor. Yap-işlet-devretçilere ne kadar garanti verildiğini de bilmiyoruz, merak etmeyin bundan sonra da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının hazinenin borç üstlenim anlaşmalarına ne kadar taraf olduğunu da bilmeyeceğiz. Ne de olsa cevap hazır: Ticari sır. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)