GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:57
Tarih:10.03.2021

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 252 sıra sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 6'ncı maddesiyle ilgili İYİ PARTİ Grubumuzun verdiği önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Ayrıca, tüm İslam âleminin Miraç Kandili'ni kutluyor, iyiliklere ve güzelliklere vesile olmasını diliyorum.

Değerli milletvekilleri, bu maddeyle 5996 sayılı Kanun'un 36'ncı maddesinin (1)'inci fıkrasının (f) bendinde değişiklik yapılarak, özetle, nakil esnasında yakalanan gebe hayvanlar, 6 aydan küçük koyun ve keçiler ile 1 yaşından küçük sığır cinsi hayvanların kesime sevk edilmesi uygulamasına son verilerek sahibinin bilgisi dâhilinde karantinaya alınması amaçlanmaktadır. Bu değişiklik grubumuzca uygun bulunsa da karantinaya ilişkin hususların çerçevesinin teklifte yer almaması bir eksiklik olarak görülmektedir.

Değerli milletvekilleri, hayvancılık sektörü için 2020 gerçekten zor bir yıl oldu. Sektörün ana girdisi olan yemde ham madde bakımından yüzde 50'den fazla dışa bağımlılık, dövizdeki artışlar, coronavirüsle gelen kısıtlamalar sebebiyle yem fiyatlarındaki artış yüzde 60'a ulaştı, çiğ süt maliyetinde ise yüzde 50 artış oldu ama çiğ süt referans fiyatı 11 Aralık 2020 tarihinde litre başına 2 lira 30 kuruştan 2 lira 80 kuruşa çıkarıldı yani çiğ süt fiyatının artışı yüzde 23 oranında kaldı. Daha önce litre başına 40 kuruş olarak belirlenen destekleme primi ise 30 kuruşa düşürüldü. Yem fiyatının yüksek, süt fiyatının düşük olması nedeniyle hayvancılığı sürdüremeyen üreticiler, ineklerini kesip ya sektörden çekildi ya da küçüldü. Besicilik yapanlar için de kolay bir yıl olmadı. Karkas etin maliyeti 39-40 lirayı bulurken üretici bu maliyetin ancak 5-6 lira eksiğine satabilmekte, bu da sektörden çekilmelere sebep olmaktadır. Hem et hem de sütte, üretici maliyetin altında ürün sattığı için para kazanamazken tüketici yüksek fiyata et ve süt ürünleri tüketmeye devam etti.

Cumhurbaşkanlığı yıllık programına göre, hayvancılık destekleme ödemelerinin artırılması gerekirken bu yıl 558 milyon azalarak 6 milyar 304 milyon liraya düşürülmesi sektörü olumsuz etkileyecektir. Bu sıkıntılara ilaveten, Suudi Arabistan'ın Türkiye'den kırmızı et ürünleri ile süt ithalatını 15 Kasım 2020 tarihinden itibaren askıya alması hayvancılık sektörüne ayrı bir darbe olmuştur.

Değerli milletvekilleri, besicinin en azından enflasyon oranından biraz daha fazla para kazanması lazım ki ayakta kalabilsin ve besicilik devam etsin. Tarım sektörünün tümünde yapılacak en büyük katkı, yem, gübre ve akaryakıtta KDV ve ÖTV'nin kaldırılması ya da düşürülmesi ve elektrikten TRT payının alınmaması olacaktır.

Değerli milletvekilleri, Türkiye, hayvancılıkta ithalattan kurtulmak için ithalat yaptıkça daha çok dışa bağımlı hâle geliyor. Damızlık düve, besilik dana, kasaplık sığır, karkas et, koyun, kuzu, keçi, saman, aşı, ilaç ve daha birçok ürün ithal ediliyor. 2010-2019 yılları arasında büyükbaş, küçükbaş ve et ithalatı toplam 8,5 milyar dolar olup bu para maalesef başka ülkelerin çiftçisine gitmiştir. Kısacası, Türkiye, tarımda sahip olduğu potansiyeli yeterince değerlendiremiyor, bu potansiyeli zenginliğe dönüştüremiyor. Çiftçi de tüketici de bu durumdan memnun değil, hayvancılık politikası maalesef iyi yönetilemiyor.

Bununla ilgili bir örnek vermek istiyorum. Devletin verdiği düşük faizli kredinin cazibesine ve çiftlik kurma furyasına kapılarak yatırım yapan, on iki yıldır bu sektörde olan bir vatandaşın yazdıklarını aktarmak istiyorum. Diyor ki: "Hayvancılığa başlayanların hemen hepsi benim gibi hiçbir deneyim ve tecrübeye sahip değillerdi. Tarım il müdürlüğünde veteriner hekimlerin meslekleri dışında evrak takip etmekle meşgul olduklarını gördüm. Herhangi bir sorunu çözecek, yönlendirecek kimse yoktu; sorduğumuzda da 'Biz bilmiyoruz.' cevabını aldık. Araştırmalar yaparken karşımıza çıkanlar, fikir almaya çalıştığımız kişiler, akademisyenler ve bu işlere daha önce başlayan çiftlik sahipleri bizi komisyon alabilecekleri, çiftlik malzemeleri satan veya yapan kişilere yönlendirdiler." diye şikâyet ediyor. Bu, işlerin liyakatli ve ahlaklı kadrolara teslim edilmediğinin ibretlik bir örneğidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Bitiriyorum.

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - İşi ehline vermeyerek bütün bu suistimallerden, devletin ve yetimin parasının çarçur edilmesinden Tarım ve Orman Bakanları ve diğer yetkililer de sorumludur diyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)