| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 10.03.2021 |
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi bu mini torba kanunda yer alan birkaç tane önemli maddeye değineceğim. 2'nci maddeyle yine adrese teslim bir kanun teklifi getiriliyor, küresel ölçekte pandemiden kaynaklı ekonomik sorunlar nedeniyle bazı projelerin finansman bulmakta zorlandığından bahsediliyor. Hangi projeler bunlar? Yap-işlet-devret modeliyle yani kamu-özel iş birliği modeliyle yapılan projeler çünkü yabancı kreditörler projelere verilen gerekli gelir garantilerini artık yeterli bulmuyorlar ve bir aksilik çıkması hâlinde bu projeleri kamu devralırsa borçları da devralsın istiyorlar. Yani bu projelerin muhatabı olan Karayolları Genel Müdürlüğü -yani Türkiye Cumhuriyeti devletinin çok köklü ve değerli bir kurumu olan Karayolları Genel Müdürlüğü- ve bu ülkenin koskoca hazinesinin garantisini uygun görmüyorlar, bu maddeyle bir de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının kefil olması istenmekte.
Bitti mi? Bitmedi. Bir de Bakanlığın bu kefilliği geriye dönük işletiliyor yani ihalesi 15 Mart 2020 tarihinden sonra yapılmış ama henüz uygulama projesi imzalanmamış projelerle ilgili borç üstlenim anlaşmalarını da kapsıyor bu madde. Yaptığımız araştırmalarda da karşımıza bir proje çıkıyor bu konuda: İhalesi 8 milyar 239 milyon liraya yapılan İstanbul'da Kuzey Marmara Otoyolu Projesi Nakkaş-Başakşehir kesimi. Şimdi, burada şunu sormak gerekiyor: Bu projenin verildiği şirket madem kredi bulamıyor neden bu şirkete ihale verildi değerli arkadaşlar? İşte, tam da adrese teslim proje budur.
Şimdi, işin doğrusu -biliyorsunuz- bu projeleri yapan şirketler dolar üzerinden çok yüksek gelir garantileri alıyorlar yani devlet bu şirketlere yüksek oranda gelir garantileri veriyor, geçiş garantileri veriyor. İşte, bu şirketler dolarla aldıkları bu kredileri ödesin diye aslında 83 milyon insan borçlanıyor, geçmedikleri köprülerden, yollardan dolayı paraları ödemek zorunda kalıyorlar ve devlet geleceğe dönük de çok yüksek oranda borçlanmış oluyor.
Şimdi, devlet aslında bu projeleri kendi öz kaynaklarıyla yapmadığı için borç hanesinde görülmüyor tabii bu borçlar ve devlet borçları da gizlenmiş oluyor bu yolla. Devlet aslında kendi öz kaynaklarıyla yapabilir bu projeleri. Borçlar gizleniyor ama bu projeler 1 liraya mal olacakken 5 liraya mal oluyor ve Hazine garantisi zaten cepte.
Covid-19 salgını nedeniyle asıl şunu sormak gerekiyor işte: Tüm dünyada kamu-özel iş birlikleri kapsamındaki proje yatırımları kısmen durdurulurken, askıya alınırken, bir mücbir salgın mücbir sebep olarak kabul edilirken ülkemizde bu projeleri yapmakta ısrar etmenin sebebi nedir değerli arkadaşlar?
Biliyorsunuz, TÜİK sürekli hesaplama yöntemlerini değiştiriyor, başkanlarını değiştiriyor ama gerçekleri gizleyemiyor; Türkiye'de artık işsiz sayısı 10 milyonu aştı. Şimdi işsiz sayımız yetmezmiş gibi bir de kısa çalışma ödeneğinin uzatılıp uzatılmayacağını tartışıyoruz. Yani uzatılmadığı takdirde bu işsiz sayısı 10 milyonun çok daha üzerine çıkacak. Kadın işsizliği yüzde 40'a dayanmış ve 8 Martta sizler gelip "Kadın istihdamını artırabildik." diyebildiniz, bunu söyleyebiliyorsunuz. Hâlbuki, kadın iş gücü son bir yılda yüzde 8,2 azaldı.
Her kesimden mağdur yaratmayı başardınız değerli arkadaşlar. Esnaf kan ağlıyor, bu Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde günde yaklaşık 300, ayda da yaklaşık 9 bin esnaf kepenk kapattı. Siz ne yaptınız? Esnaflarımıza sadaka gibi sadece bin lira verirken bu projelere büyük olanaklar, destekler verdiniz. KHK borcu olan 5 milyon gencimiz var, hâlâ iş vermediğiniz o gençlerin borçlarını faizleriyle geri istiyorsunuz. Şimdi tekrar soruyorum, tüm bu sorunlara kaynak ayırmanız gerekirken başka kimlerin menfaati var bu projelerin yapılmasında? Ama şundan emin olun ki bu 2'nci maddeyi biz Anayasa Mahkemesine götüreceğiz değerli arkadaşlar.
Şimdi, önemli başka bir madde de 7 ve 8'inci madde, Devlet Demiryollarında düzenleme içeriyor. Süre uzatımları var bu 2 maddede de. Ne diyorlar? TCDD -kısaca böyle diyelim- harcamalarının, borçlanmalarının Hazine tarafından karşılanmasına ilişkin uygulama 2020 sonunda bitiyordu, 2023 yılı sonuna...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Toparlayacağım Başkanım.
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Teşekkür ederim.
Şimdi bu TCDD'nin projeleriyle ilgili Hazine garantisi 2023 yılına uzatılıyor. Yine demir yolu taşımacılığının özelleştirilmesi için kurulan şirketin, TCDD Taşımacılık AŞ'nin, finansman açıklarının da TCDD tarafından üstlenilmesi 2023 yılına uzatılıyor yani TCDD AŞ'nin kamu yükümlülüğü 2023 yılı sonuna uzatılıyor. Bir de beş yıllığına seçilen Cumhurbaşkanına bu süreleri on yıla kadar uzatma yetkisi veriliyor değerli arkadaşlar. Yani bu nasıl bir şey, anlaşılır gibi gerçekten değil. Ben, bu kanun maddesini hazırlayanlara size Allah akıl fikir versin diyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları, son yıllarda atanan liyakatsiz, deneyimsiz yöneticilerle çok kötü yönetilmiştir, 2016, 2018, 2019 yılını milyarlarca lira zararla kapatmıştır dolayısıyla vermiş olduğu sözleri tutamamıştır; bu uzatmaların sebebi budur. Ama nafile, siz ne yapsanız olmayacak, bizim iktidarımızda biz bütün bu sorunları çözeceğiz ve...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - ...kamu-özel iş birliği projelerini kamulaştıracağız. Bunun yanında, Kanal İstanbul Projesi'ni de rafa kaldıracağız değerli arkadaşlar.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)