| Konu: | Şehit Muhsin Yazıcıoğlu'na ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 23.03.2021 |
MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; öncelikle sizleri saygıyla selamlıyorum.
25 Mart 2009 günü bizim için acımızın hiç dinmeyeceği ama yaşanan hadise dolayısıyla da üzerimize düşen görev ve sorumluluklarımızı hiç unutmayacağımız bir gün olarak hep hafızalarımızdadır. O gün, partimizin kurucu Genel Başkanı, liderimiz, dava arkadaşımız, ağabeyimiz, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nu ve onunla birlikte Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya ve İsmail Güneş kardeşlerimizi kaybettik. Öncelikle şehit liderimize ve onunla birlikte hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Rahmetli Genel Başkanımız tüm arkadaşlarımıza milletimiz için yaşamayı, milletimiz için çalışmayı, milletimizin için mücadele etmeyi ve milletimiz için feda olmayı öğütlerdi; kendisi de bir ömrü milleti için yaşadı ve milleti için feda oldu. Muhsin Yazıcıoğlu "mümin" sıfatını tüm hücreleriyle taşıyan, içi dışı bir, ahlak abidesi, yalan söylemeyen, rol yapmayan dosdoğru bir insandı.
Kıymetli milletvekilleri, Ülkü Ocaklarında ilk görev aldığı günden Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı olarak şehit olduğu ana kadar, Muhsin Yazıcıoğlu'nun antiemperyalist tavrı, onun siyasi çizgisinin en karakteristik ve baskın rengi olmuştur. Siyaset yaptığı dönemde Türkiye'deki bütün sermaye ve uluslararası güçler tarafından ona yönelen gizli ve açık husumetin de sebebi budur. Çok fazla hatıramız var, tümünün ortak yönü ve tümünden çıkarılması gereken ders; onun ahlakıyla, imanıyla, cesaretiyle, şahsiyetiyle hepimizin örnek alması gereken biri olduğudur.
Rahmetli şehit liderimiz ve arkadaşlarımızın kaybıyla sonuçlanan hadiseyle ilgili hukuki süreci kararlılıkla, ısrarla, bir an bile tereddüt etmeden, geriye bir adım bile atmadan takip ettik, ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. Adım adım mesafe alıyor, yaşanan her gelişmeyi dava arkadaşlarımızla ve kamuoyuyla paylaşıyoruz. Hukuktan ayrılmayacağız ama hiçbir hesabı da yine Allah'ın izniyle ahirete bırakmayacağız.
Muhsin Yazıcıoğlu profesyonel bir siyasetçi değildi, bunu onun hatırasına da hakaret sayarız, hep inandıklarının gereklerini yerine getirdi ve hep inandığı gibi yaşadı. Ankara'da üst düzey siyasette kimileri için dostluk ve düşmanlık yoktur, yine birileri için bu bir oyundur ve oyunun kurallarından biri ilişkileri karşılıklı çıkarların şekillendirmesidir. Muhsin Yazıcıoğlu bu oyunun kurallarına hiç uymadı hatta bu kuralları hiç umursamadı çünkü onun şahsi çıkarları hiç olmadı, onun inandıkları, doğruları ve dava arkadaşları vardı; inandıklarından da doğrularından da dava arkadaşlarından da hiçbir zaman taviz vermedi. Onun hayatla, siyasetle ve dava arkadaşlarıyla olan ilişkilerine benzer durumları hiç kimsede, hiçbir yerde, ondan öncesinde de sonrasında da görmek pek mümkün değildir, eminim bundan sonra da zor olacaktır. Türkiye, Türk milleti, Türk milliyetçileri onun vefatıyla, hesapsız, dosdoğru, ahlak abidesi, şahsiyet abidesi bir evladını, bir yiğidini kaybetti.
Kıymetli milletvekilleri, Muhsin Yazıcıoğlu ülkesine dair hayallerini şu cümlelerle ifade ediyordu: "Bir hayalim var: Bütün vatandaşlarımızın ay yıldızlı al bayrağın altında şerefle yaşadığı bir Türkiye hayal ediyorum. Bir hayalim var: Başını örten ile açanın aynı üniversitede yasaksız, kavgasız, kardeşçe yaşadığı bir ülke hayal ediyorum. Bir hayalim var: Kürt, Türkmen, Alevi, Sünni ayrımı olmadan, zengin fakir ayrıcalığı görülmeden, imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir Türkiye hayal ediyorum. Kısacası, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar kaynaşmış, güçlü bir Türk dünyası hayal ediyorum. Büyük bir Türkiye hayal ediyorum." Biz de aynı hayalin takipçisiyiz, takipçisi olmaya devam edeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Destici.
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Otuz saniye...
BAŞKAN - Veremiyorum, kimseye vermiyorum.
Çok teşekkür ediyorum.
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - O zaman ben bitireyim.
Bu yıl, onu "Türkiye'nin birliği" temasıyla anıyoruz. Yine, onun ifadeleriyle "vatanda birlik" diyen, "millette birlik" diyen, "devlette, bayrakta birlik" diyen, "ezanda, kıblede, secdede birlik" diyen, "Kur'an'da, Peygamber'de, Allah'ta birlik" diyen birlik davasının takipçisiyiz. Tüm mücadelemiz, milletimizin daha hür, daha müreffeh, daha güvenli bir hayat ve gelecek yaşaması için.
BAŞKAN - Sayın Destici, teşekkür ediyorum.
MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Bunun da ancak Türkiye'nin birliğiyle mümkün olacağını biliyoruz.
Sizleri, heyetinizi ve milletimizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)