GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:62
Tarih:23.03.2021

İYİ PARTİ GRUBU ADINA MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

2011 yılında imzaya açılan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Türkiye öncülüğünde İstanbul'da imzalandığı için "İstanbul Sözleşmesi" olarak anılıyor. Sözleşme, kadına yönelik şiddetin insan hakkı ihlali olarak sayılması ve şiddetle mücadele için kurumsal mekanizma öngörmesi bakımından önemli. Sosyal boyutu bulunan İstanbul Sözleşmesi aynı zamanda AK PARTİ iktidarında kadınların pamuk ipliğine bağlanmış hak ve güvenliklerini korumaya vesile olan 6284 sayılı Kanun'un kaynağı.

Sözleşmenin varlığı, Türkiye'nin ISO belgesine sahip kurumlar gibi yüksek bir standarda sahip olduğunu, üst ligde bulunduğunu kamuoyuna gösteriyordu. Sözleşmeden çıkış tarzı ve zamanlamasına bakınca görülüyor ki, AK PARTİ sözleşmeden çıkarak, ahlak ölçen, yeni ve acımasız bir ayrıştırma gayriciddiliğine, sorumsuzluğuna gidiyor. O zaman, sözleşmeyi imzalayanları hangi ölçeğe tabi tutmalıyız, bunu sormak isterim. Sözleşmenin feshedilme yöntemi ise sorumsuz ve keyfî yeni yönetim sisteminin, tahminlerin ötesinde ülkemizi hangi maceralara sürükleyebileceğinin bir kanıtı. Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesini hiçe sayan bir tavırla sözleşmeden çıkılması, tek bir kişinin keyfî kararlarıyla Türkiye'nin yönetildiğinin göstergesi, demokrasiden çok uzakta olduğumuzun da kanıtı. Sözleşmenin gece yarısı feshediliş yöntemi ve tarzı, aslında ülkemizi hangi maceralara sürükleyeceği belli olmayan bir yönetimin, milletimize ve Türkiye Büyük Millet Meclisine meydan okumasıdır; bunu şiddetle protesto ediyorum.

Türkiye Cumhuriyeti demokratik, insan haklarına saygılı, sosyal bir hukuk devletidir. Türk insanı demokrasiyi sevmiştir, geçmiş iki yüz yıla yaklaşan parlamenter geleneğine bağlıdır. Tekrar parlamenter sisteme geçilecektir. Tüm sayın milletvekillerinin bundan sonra görevi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onurunu, şahsiyetini, milletimizin namusunu korumak olmalıdır. Son günlerdeki kararlardan anlıyoruz ki devlet yönetilemiyor, parti idare edilmeye çalışılıyor.

Kadınların pamuk ipliğine bağlanmış haklarına göz dikebilecek duruma gelinmiş olması bile AK PARTİ'nin düşmüş olduğu aczi gözler önüne seriyor. Bununla birlikte, hesap vermek isteyen Merkez Bankası Başkanını kovan, hesap veremeyen bir yönetimin artık ülke yönetme iradesi kalmamıştır. Ülkemize daha büyük zararlar verilmeden derhâl seçime gidilmesini İYİ Parti olarak talep ediyoruz.

Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)