| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 30.03.2021 |
HDP GRUBU ADINA GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, yıllardır bir yolsuzluk çarkından bahsediyoruz, yıllardır AKP'ye Harun gibi girenlerin Karun gibi çıktıklarından bahsediyoruz, yıllardır AKP'nin yüzde 1'i zenginleştirdiğinden bahsediyoruz. İnanın biz bunları yüzlerce saat anlattık dinlemediniz ama geçen hafta skandal görüntüler çıktı ve Kürşat Ayvatoğlu bizim yüzlerce saatte anlatamayacağımız yozlaşma ve yolsuzluk çarkını bir görüntüde anlattı. Elbette Kürşat Ayvatoğlu için üzülüyoruz çünkü o genç sizin yolsuzluk çarkınıza girdi, uyuşturucuya bulaştı, yolsuzluğa bulaştı, kokaine bulaştı ve yüzlerce, binlerce genç bu durumda. Ancak o gencimizin iyileştirilmesi lazım, tedavi edilmesi lazım, bu önemli. Ama arkadaşlar, sizler bu meseleyi yolsuzluğa değil uyuşturucuya indirgiyorsunuz, pudra şekerine indirgiyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, geçen gün Süleyman Soylu bahsediyor, ne diyor biliyor musunuz? "Burada 4 mesele var: Birincisi uyuşturucu kullanmak, ikincisi özendirme, üçüncüsü şantaj -yani görüntülerin çıkarılmasına 'şantaj' diyor, bu büyük meseleymiş- dördüncüsü de uyuşturucunun temini." Burada bitiriyor. Burada 4 mesele varmış, hepsi uyuşturucuyla ilgili.
Ya, değerli arkadaşlar, o görüntüleri gördüğümde ben utandım, sizler utanmadınız mı? Yani dört yıl önce külüstür bir arabaya binemeyen bir genç milyonlarca liralık cip sahibi oluyor -milyonlarca liralık- şatafat içinde bir yaşam sürüyor ve bunu AKP'li bir büro elemanı yapıyor. Ya, siz büro elemanına kaç para maaş veriyorsunuz? Herhâlde 4 bin lira, 5 bin liradır. Daha fazla olamaz herhâlde, öyle değil mi? 4 bin lira, 5 bin lira maaş alan bir kişi milyonlarca liralık cipe nasıl biniyor, milyonlarca liranın harcanacağı şatafatlı bir hayatı nasıl yaşıyor?
Değerli arkadaşlar, Süleyman Soylu devam ediyor, "Eğer haksız bir kazanç varsa mahkeme orada." diyor. Ya, Allah'ınızı severseniz, AKP içinde yolsuzluğa el atabilecek yürek yemiş bir savcı bıraktınız mı memlekette, bıraktınız mı? Cahit Özkan diyor ki: "Efendim, gidin yargıya." Yargı neyle ilgileniyor? Uyuşturucuyla ilgilenebiliyor, o kadarına gücü yetiyor; uyuşturucu içti mi içmedi mi, pudra şekerini çekti mi çekmedi mi? Peki, ya yolsuzluk Cahit Özkan, buna bakabildi mi? Dosyaya baktınız mı? Yolsuzlukla ilgili, hırsızlıkla ilgili, arsızlıkla ilgili dosyada tek bir şey var mı? Yok. Niye? Savcı yürek yememiş çünkü; çünkü bu, AKP'nin işi. Yolsuzluk, buz dağının görünen tarafı ortaya çıkmış.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Yatay bakıyor yatay, arkasını göremiyor.
GARO PAYLAN (Devamla) - Peki, büro çalışanı bu yolsuzluğu yaptı da ihaleye fesat karıştırdı da... Allah'ınızı severseniz, bu işleri büro çalışanları mı yapıyor arkadaşlar? Büro çalışanı ne yapar? Çantacılık yapar; rüşvet parasını alır, oraya götürür. Arada da demek ki birkaç milyonluk cipler alacak para düşmüş büro çalışanına. Arkadaşlar, siz yolsuzluk çarkının devamını düşünün. Buz dağının görünen tarafını gördük, ya buz dağının geri kalanı, bununla ilgilenmeyecek miyiz?
Bakın, Süleyman Soylu devam ediyor "Mesele siyasallaştırılmaya çalışılıyor." diyor. Vay vay vay vay vay! Ya, Allah'ınızı severseniz, memlekette bundan daha siyasi bir mesele var mı arkadaşlar? Bu Meclisin bundan daha siyasi bir konusu olabilir mi? Biz yıllardır diyoruz ki: "Tüyü bitmemiş yetimin hakkı bir avuç yandaşa gidiyor." Bakın, büro çalışanları da nemalanıyormuş. Bu yüzden bu ülkede öğretmenler atanamıyor, bu yüzden bu ülkede emeklilikte yaşa takılanlar var, bu yüzden bu ülkede 10 milyon işsiz var, bu yüzden bu ülkede on milyonlarca aç açıkta olan insan var. Süleyman Soylu diyor ki: "Bu mesele siyasallaştırılmaya çalışılıyor."
Arkadaşlar, bakın, bundan yıllar önce ayakkabı kutularının üzerini örttünüz, o yüzden yolsuzluk çarkı kırılamadı. Daha sonraki yolsuzlukların da üstünü örttünüz, yolsuzluk çarkı devam etti. Sayıştay raporuna yansıyan bütün yolsuzlukların üzerini örttünüz, yolsuzluk çarkı devam etti. Kayyumlarınızın yaptığı hırsızlıkların üstünü örttünüz, yolsuzluk çarkı devam etti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GARO PAYLAN (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
GARO PAYLAN (Devamla) - Şimdi de Kürşat Ayvatoğlu'yla ortaya çıkan yolsuzluk çarkının üstünü örtmeye çalışıyorsunuz, üstünü pudra şekeriyle örtmeye çalışıyorsunuz. Yapmayın arkadaşlar, yapmayın, hata yaparsınız. Bakın, yolsuzluk çarkının üstünü örten her kimse yolsuzluk çarkının ortağıdır, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın, o yolsuzluk çarkının ortağı olacaktır. Az sonra bu önergeye eller kalkıp eller inecek. Bakalım kimler yolsuzluk çarkının üstünü örtmeye çalışıyor, kimler yolsuzluk çarkının ortaya çıkması için çalışıyor.
AK PARTİ "Yolsuzluklarla, yoksulluklarla, yasaklarla mücadele edeceğim." diye kurulmuştu, yirmi yıl sonra bakın ne hâle geldiniz. Bir büro çalışanınızın milyonlarca lira yolsuzluk yapıp kokain içtiği ve maalesef, pek çok yolsuzluğa bulaştığı bir hayata ulaştınız. O açıdan, size önerim, öncelikle bu önergeye sizler destek verin, hep beraber yolsuzluk çarkını kıralım.
Saygılar sunarım. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)