| Konu: | Muş ilinde yaşanan sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 31.03.2021 |
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de ekranları başında bizi izleyen halklarımızı saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Bugün Muş ilinin sorunlarını dile getirmek için söz aldım. Aslında daha önce de defaatle burada Muş ilinin sorunlarını, yaşadıkları yoksulluğu, işsizliği -birçok defa- dile getirdik. Fakat ne yazık ki sözlerimizin havada kaldığının ve aslında AKP iktidarının hiçbir soruna çözüm üretmediği gibi Muş ilinde yaşanan sorunlara da çözüm üretmediğinin, aksine, sorunları derinleştirdiğinin sorunları katmerleştirdiğinin ve bugün bu ilde yaşanan en büyük yoksulluk kaynağının da bu iktidar olduğunun altını çizmemiz gerekiyor.
Şimdi, Muş ili tarım ve hayvancılıkla geçinen bir il. Aslında tarım açısından çok elverişli. Türkiye'nin en büyük üçüncü iç ovası Muş'ta yer alıyor; Muş Ovası. Sadece bununla da sınırlı değil; Malazgirt, Bulanık ve Liz Ovaları var fakat bütün bu ovalarda gerçek anlamda bir tarımsal faaliyet yürütülemiyor, ürün çeşitliliği çok sınırlı ve en önemlisi, aslında, yılda sadece bir kere hasat yapılabiliyor, yani çok geç tarıma giriyor. Neden? Çünkü Muş Ovası'nda taban suyu yüksekliği mevcut ve aslında, normalde uygun bir projeyle drenaj yapılarak bu taban suyu yüksekliği giderilip hızlı bir şekilde tarıma giriş sağlanabilirken ne yazık ki bunu da yapan bir iktidar, bunu da yapan bir akıl olmadığını ifade etmemiz gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, yine, diğer bir sorun hayvancılık meselesinde. Normalde mera hayvancılığı için çok uygun bir coğrafya ve mera hayvancılığı bugün doğal beslenme kaynağının en temel yapı taşlarından birini oluşturuyor fakat ne yazık ki hayvancılık konusunda da ciddi bir gerileme var. Neden? Çünkü çiftçi, üretici, hayvan üreticileri desteklenmiyor; desteklenmedikleri gibi, geçmişte hayvanlara yapılan aşıdan ücret alınmazken bugün artık hayvanlara yapılan aşıdan ücret alındığını görüyoruz. Örneğin şap için, brusella için, şarbon için ve küçükbaşta da veba için ücretler alınıyor yani üreticiye aşı satılıyor değerli arkadaşlar. Peki, böyle bir koşulda yani gübre desteğinin sağlanmadığı, yem desteğinin sağlanmadığı, tarımsal desteğin sağlanmadığı ama buna karşın her şeyin, bütün maliyetlerin arttığı bir ortamda Muşlu tarım üreticilerinin ve hayvan üreticilerinin bu üretim sürecini sürdürmeleri nasıl mümkün olacak? Tabii ki mümkün değil ve bugün, gün geçtikçe düşen tarımsal üretim, gün geçtikçe düşen bir hayvansal üretim içerisinde olduğunu da ifade etmemiz gerekiyor.
Yine, Muş'un diğer, en temel sorunlarından birisi Muş'ta bir eğitim araştırma hastanesinin olmaması. Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım söz vermişti yapılacağına dair, defaatle yine AKP iktidarı sözler verdi fakat hâlâ yapılabilmiş değil, hâlâ projesi gerçekleşmiş değil. Yapılmamasının maliyetini ise halkımız canıyla ödüyor. Evet, Muşluların, Muş halkımızın bir deyimi var, "Muş'ta doğuyoruz ama Van, Erzurum ve Diyarbakır yollarında ölüyoruz." diyorlar çünkü en temel sağlık hizmetine dahi ulaşma koşullarına sahip değiller. Onun için buradan Muş'ta eğitim araştırma hastanesinin yapılmasının hızlı bir şekilde gerçekleşmesi gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Yine, eğitim alanında yaşanan sorunlar... Muş, ender illerimizden biri olarak kırsal nüfusu kent nüfusuna göre daha fazla olan bir il ve böyle bir ilin sosyoekonomik yapısı da güçlü olmadığı için... Aslında dijital altyapısında, yani internete erişiminde ciddi sorunlar yaşandığı hâlde bugün Muş'ta bu internete erişim sorununu aşmak için hiçbir önlem alınamadığını ve öğrencilerin büyük bir oranının on-line eğitimde eğitim dışı kaldığını, eğitime ulaşamadıklarını da görüyoruz.
Diğer bir sorun: Değerli arkadaşlar, kent merkezindeki, iki dönemdir AKP iktidarında olan kent merkezindeki su sorununa, yol sorununa, çevre sorununa değinmek bile istemiyorum çünkü gerçekten Muş halkımız kendini bir mahalleden evine atamıyor, yani sanırsınız ki dağbaşıdır; her taraf çamur, her taraf çukur, her taraf pespaye bir şekilde.
Diğer bir mesele: Buradan yine bütçe sürecinde de dile getirmiştik, Sayın Bakana bizzat söyledik, Grup Başkan Vekilimiz de ifade etti; Muş'taki yeşil kartlar iptal ediliyor, Varto ilçemizdeki yeşil kartlar iptal ediliyor, engelli yardımları, bakım yardımları kesiliyor ve bunlar bir koşula bağlanıyor "Eğer AKP'ye üye olursanız biz sizin bu aylıklarınızı yeniden bağlarız." diyorlar. Biz bunu buradan defaatle ifade ettik.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Biz bunu buradan kaç defa söyledik, yetmedi, T.C. kimlik numaralarını alıp Çalışma Bakanının Özel Kalemine ilettik; ilgileneceklerini ifade ettiler ama hâlâ aynı yöntemde ısrar ediyorlar, yani Varto halkını açlıkla, yoksullukla ve sağlık hizmetine erişim kısıtlılığıyla terbiye etmeye çalışan bir akıl olduğunu ifade etmem gerekiyor.
Son olarak da korucu alımlarına ilişkin bir şey söylemek istiyorum. Şimdi size bir mesaj okuyacağım, diyorlar ki: "Değerli Vartolular, Varto ilçemizin emniyet ve asayişini sağlamak maksadıyla Varto nüfusuna kayıtlı ve Varto'da ikamet eden kadın-erkek 18-40 yaş arası güvenlik korucu adaylarının bizzat kendileri tarafından İl Jandarma Komutanlığına dilekçeyle başvuru yapmaları gerekmektedir." Bu mesajı kim atıyor? Bu mesajı Varto İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Binbaşı Yunus Pehlivan, kişilerin telefonuna atıyor. Yani artık, telefonla koruculuğu teşvik edecek kadar aklını yitirmiş, devlet bürokrasisinden, devlet nizamından uzaklaşmış bir AKP iktidarıyla karşı karşıyayız.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)