| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 06.04.2021 |
HDP GRUBU ADINA MUSA PİROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Merve Çavdar, 25 yaşında, Aydın; Kevser Abdülkadiroğlu, 21 yaşında, Kastamonu; İbrahim Can Uzun, 27 yaşında, Nazilli; Ersin Turhan, 32 yaşında, İstanbul. Bu saydığım isimleri bilmezsiniz, bunlar atanamadığı için intihar eden öğretmen adayları ve son iki yıldaki 50 intihardan sadece 4'ü. Türkiye çapında üniversitelerden mezun olmuş, iş arayan, işsiz olarak gezen 2,5 milyon insan var; bunların 1,5 milyonu iş aramaktan bile vazgeçmiş durumda. İntiharların altında yatan temel şey bu ve bu intiharların ve bu iş arayanların ortak bir özelliği var. Bunlar 2 gruba dâhil değil. Birincisi, bunlar zengin çocuğu değil, işçi ve yoksul çocukları, bu yüzden iş arıyorlar çünkü zengin çocuklarının iş bulma gibi bir derdi yok, bu yüzden intihar gibi bir şeyi akıllarından bile geçirmiyorlar. İkincisi, bunlar bir gruba daha dâhil değil, sosyal medyada "AK çocuklar" denilen AK PARTİ'nin yakınları ve çocuklarından oluşmuyor bunlar. Yani sahte diplomayla 3 bankaya müdür olan Hamza Yerlikaya gibi değiller, yani pudra şekeriyle yakalanan Kürşat Ayvatoğlu gibi de değiller. Yani "Bal tutan parmağını yalar." misali iktidara yanaşıp servet biriktiren, lüks arabalarla gezen ve her çeşit sefahate bulaşmış insanlar da değiller. Yaşamak için çalışmak zorundalar, üniversiteden mezun oldular ama iş bulamıyorlar. Niye? Bir: Kadro açılmıyor. İki: KPSS'ye giriyorlar, kazanıyorlar ama bu sefer de mülakatı geçemiyorlar. Torpiliniz yoksa, yüksek bir yerden torpiliniz yoksa işe alınamıyorsunuz. Türkiye'de 207 üniversite var, övünüyoruz bu üniversite sayısıyla; buralarda okuyan 7 milyon 940 bin öğrenci var. Üniversitelerin bu kadar çok açılmasının ve bu kadar çok öğrencinin okumasının altında birtakım sebepler var; birincisi: iktidarın politik tercihleri. Neredeyse her şehre, her kasabaya üniversite ve fakülte ya da yüksekokul açtı; böylece oralara bir gelir kaynağı yarattı. İnsanlar, öğrenciler oraya gidiyor, yurtlarda kalıyor, kafelere gidiyor, yemek yiyor, ev kiralıyor ve böylece kasaba, o öğrencilerin sırtından geçiniyor. İkincisi: İşsiz rakamlarından 9 milyon öğrenciyi düşmüş oldu, böylece işsizliği gayet düşük gösterebiliyor. Bir de bunun sermayeyle alakası var. Sermaye, emek gücü maliyeti yüksek olan bütün iş kollarında üniversite sayısını arttırıyor yani arz talep dengesi kurmak adına binlerce öğrenciyi mezun yapıyor, binlerce öğrenciye diploma veriyor ve işsizliği, öğrencilerin maliyetini düşürerek, iş gücü maliyetlerini düşürerek buradan yürüyor.
İnsanlar iş istiyor; öğretmenler, atanamayan öğretmenler, sayıları 500 bin; diyetisyenler, mühendisler, hemşireler, sağlık lisesi mezunları, mimarlar, sosyologlar, psikologlar, teknisyenler, paramedikler, fizyoterapistler, odyometristler, bunların hepsi yetişmiş iş gücü kaynakları ama kamuda iş bulamıyorlar, özel sektördeyse asgari ücretle ya da daha kötü koşullarda çalışmaya zorlanıyorlar, çoğu iş de bulamıyor ve iktidarın bu politikaları devam ettiği sürece de iş bulma şansları kalmayacak çünkü iktidarın kurduğu sistem şu: İyi bir üniversitede, çok iyi bir üniversitede okusanız bile, kapısına kelepçe vurulan Boğaziçinde bile okusanız iktidara yakın değilseniz, yanınız, yardakçınız yoksa, "dayı" diyecek bir ayı bulamıyorsanız hiçbir yerde işe giremiyorsunuz ve ne yazık ki bu insanların bu şansı yok. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)
Atanamayan öğretmenlerin, atanamayan öğrencilerin, atanamayan bu insanların sorunlarının araştırılması gerekiyor ve biz biliyoruz ki bu araştırma önergesi burada kabul edilmeyecek, biz biliyoruz ki bu intiharlar burada umursanmayacak, biz biliyoruz ki milyonlarca insanın sorunu görülmeyecek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Piroğlu.
MUSA PİROĞLU (Devamla) - Bu yüzden ben gözünü, kulağını sürekli buraya diken, hemen herkese, bu Meclisteki bütün vekillere haber salan, iş arayan, kadro isteyen bu insanlara tek bir şey söyleyeceğim: İşsizliğinizin, atanamamanızın sorumlusu bu iktidar politikalarıdır. İktidar ayakta kaldığı sürece sizin iş bulma ve insanca yaşama şansınız yok. Ya bunları devirmek için harekete geçeceksiniz ya da kapıda beklemeye devam edeceksiniz. Ben diyorum ki gelin, beraber harekete geçelim. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)