GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:68
Tarih:06.04.2021

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinize saygılar sunuyorum. Şahsım adına söz aldım.

Değerli milletvekilleri, Anayasa, bir devlet için devletin temel nizamını, devlet ile toplum ilişkilerini, kişi ilişkilerini, kişi hak ve özgürlüklerini, siyasal hak ve özgürlükleri ve devlet teşkilatlanmasının bütününü içeren en üst hukuk metni olarak tarif edilir. Anayasa'nın yanında, bir mertebe aşağıda, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama yoluyla çıkardığı kanunlar gelir ancak yine Anayasa'mızın 90'ıncı maddesinde ifade edilen hüküm çerçevesinde yasadan üstün, Anayasa'dan daha aşağıda olan uluslararası metinler de söz konusudur. Dolayısıyla hukuk devletinin özelliği olarak tüm siyasal partilerin, toplum fertlerinin bu hükümlere riayet ederek hareket etmesi toplumsal barışın, egemenliğimizin, bağımsızlığımızın olmazsa olmaz ön şartlarından biridir. Ne yazık ki burada biz Anayasa tartıştık, yasaları tartıştık, İç Tüzük'ü tartıştık ve geçen hafta Genel Kurulda oy çokluğuyla reddedilen söz konusu 220 sıra sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi tekrar ısıtılarak Genel Kurulun önüne konmuştur. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Bu, hukuk devletinden çıkmakta olduğumuzun en önemli işaret fişeğidir. Bize düşen görevi, tekrar hukuk devletinin temel ilkelerine, kurallarına gayet saygılı olarak yasama faaliyetlerimizi o çerçeveye oturtmamız gerektiğini burada sizlere hatırlatmak isterim. Ancak bir devlette, Türkiye Cumhuriyeti'nde çoğunluğun her dediğinin olması aslında o devletin en büyük zafiyetini teşkil eder. Çünkü demokrasinin en önemli kuralı, birinci kuralı çoğunluğun yönetim hakkıdır. Doğal olarak biz bunu kabul ediyoruz ancak azlığın yani muhalefetin de haklarının korunması demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından biridir. Burada ne yazık ki bunlar çiğnenmiştir, hukuk çiğnenmiştir, demokrasinin kuralları, ilkeleri, kurumları çiğnenmiştir. Dolayısıyla, büyük bir hukuk katliamından sonra biz, söz konusu 220 sayılı Teklif'i görüşüyoruz.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de hafta geçmiyor ki toplumu bütünüyle gerçekten rahatsız eden, kutuplaştıran ve aşırılığa iten, birbirine karşı husumet celbeden bir olay olmuş olmasın. Bunlardan bir tanesi de yine geçen gün olan bir hadise. Bunlar konuşuluyor -biz bütün illeri geziyoruz, ilçeleri geziyoruz- ama toplumun genelinde şöyle bir olay var: Genel bir fakirlikle karşı karşıya olduğumuzu burada vurgulamak istiyorum. Çiftçi, esnaf, işçi, memur, köylü, herkes perişan; üretim zayıflamış, işsizlik, enflasyon, pahalılık, yoksulluk artmış; insanlarda gelecek kaygısı azami düzeye yükselmiş ve özellikle pandemi sürecinde de esnafın sesine kulak veren bir yetkili, bir merci, bir makam söz konusu değil. İşte, böyle bir yapı içerisinde bizi en çok ilgilendiren konu halkın ekmeği olmalı, işsizlik olmalı, enflasyonla mücadele olmalı, vatandaşlarımızın rahata erdirilmesi yönünde birtakım icraatlar olmalı ve vatandaşın sorunlarına eğilmek olmalı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Hükûmetten beklentimiz budur. Fakat ne yazık ki bunlar konuşulmuyor, Merkez Bankasındaki 128 milyar doların nasıl buharlaştığı konuşuluyor ya da faiz lobisine on sekiz yılda giden, aşağı yukarı 600 milyar doların üzerinde meblağlardan söz ediliyor. İşte, bunları bir arada mütalaa ederek vatandaşımızı rahatlatacak politikalara Hükûmeti davet ediyorum.

Sözlerimi bitirirken hepinize saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)