| Konu: | Diyarbakır'ın yerel sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 07.04.2021 |
DERSİM DAĞ (Diyarbakır) - Sevgili Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama, Rosa Kadın Derneğine 5 Nisanda Diyarbakır merkezli olarak gerçekleştirilen operasyonu kınayarak başlamak istiyorum. Rosa Kadın Derneğinin bu yıl içerisinde yaptığı etkinlikler suç sayılarak çok sayıda kadın arkadaşımız evleri basılarak gözaltına alınmışlardır. Bugün yargı eliyle kriminalize edilmeye çalışılan Rosa Kadın Derneği nelerin karşısında duruyordu, sizlere bahsetmek istiyorum.
Rosa Kadın Derneği kadın katliamlarına, istismarlara, kayyumların kadın kurumlarına saldırılarına, kadınlar üzerinde sistematik bir şekilde yürütülen taciz, tecavüz politikalarına karşı eylemler gerçekleştiriyor ve kadın haklarının güvence altına alınması için çalışmalar yürütüyor. İktidarın emriyle olan yargı bu eylem ve etkinlikleri suç delili saymakta ve bunun üzerinde yaratılan algıyla kadınlara ve kadın kurumlarına saldırmaktadır. Buradan bir kez daha şunu belirtmek istiyorum ki bu saldırılar, baskılar, gözaltı ve tutuklamalarla kadın mücadelesini sekteye uğratamazsınız.
Sevgili arkadaşlar, bugün bu kürsüde seçim bölgem olan Diyarbakır'ın sorunlarından bahsetmek istiyorum. İktidarın izlediği yanlış politikalardan kaynaklı, ülke olarak çok zor dönemlerden geçmekteyiz. Halk yoksulluk, açlık ve işsizlik kıskacına sıkışmış durumda. Ekonomi her geçen gün kötüleşirken bu durumu düzeltmek yerine izlediğiniz güvenlikçi politikalar krizi daha da derinleştirmektedir.
Türkiye'nin bütününde hâl böyleyken bölgede ekonomik krizin ve güvenlikçi politikaların olumsuz etkileri çok daha derin yaşanmaktadır. Bölgede yüksek olan işsizlik oranı pandemiyle daha da artmıştır. Diyarbakır'da neredeyse her 2 kişiden 1'i işsiz. Sadece son bir yılda Diyarbakır'da 850 esnaf kepenk kapatmış ve 35 bin kişi işsiz kalmıştır. Tabii, bahsettiğim bu rakamlar, esnaf ve sanatkârlar odalarına kayıtlı olmayan ve bu süre içerisinde kepenk kapatmış yüzlerce esnafın bilgisinin olmadığı rakamlar.
Yıllardır bölgede izlenen güvenlikçi politikalardan kaynaklanan yıpranma yaşayan esnaf, pandemi süreci ve ekonomik krizden kaynaklı iflas etmiş durumdadır. Ekonomik krizden ve pandemi sürecinden kentteki işletmelerin yüzde 90'ı olumsuz yönde etkilenmiştir. Kentte hâlâ direnmeye çalışan esnaf ise kiralarını dahi ödeyemeyecek durumda. Bunun yanı sıra, devletin çıkardığı ödemeler, kira yardımı ve kredi imkânları çok yetersiz kalmaktadır. Ayrıca, yapılan desteklerden ise sadece esnafın yüzde 30'u faydalanabilmiştir. Kentteki işletmelere, sicilden kaynaklı, bankalar tarafından krediler verilmemektedir.
Bu sorunlar kapsamında bazı önerilerimi buradan ifade etmek istiyorum:
1) Diyarbakır başta olmak üzere tüm esnafa masrafları göz önüne alınarak nakdî yardımlar verilmeli ve özel krediler çıkarılmalıdır.
2) Pandemi başından altı ay süreyle ertelenen SGK, BAĞ-KUR gibi prim borçları yeniden gözden geçirilip bu süreç içerisinde silinmeli veya yeniden ertelenmelidir.
3) Tüm işletmelerin bu süre boyunca kiraları karşılanmalı ve çalışanlara aylık ödenek verilmelidir.
4) Esnafa yönelik sicil affı çıkarılmalı ve bunu esas almayan bankalara yaptırım uygulanmalıdır.
Yine, kentte yaşanan bir diğer sorun ise Diyarbakır'da bulunan 492.975 öğrenciden 200 bin civarındaki öğrencinin EBA'ya hiçbir şekilde ulaşamamasıdır. Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 24.430, Silvan ilçesinde 15.248, Sur ilçesinde 20.636 ve il genelinde toplamda 200 bine yakın öğrenci EBA'ya bir saniye dahi giriş yapamamıştır. Binlerce öğrencinin ekonomik sıkıntı, altyapı ve teknik yetersizlikten ötürü eğitime ulaşamadığı Diyarbakır'da Bakanlığın sadece 4.500 civarında tablet dağıtması bu soruna ne denli ciddiyetsiz yaklaştığını net bir şekilde göstermektedir.
Kentte bu denli ciddi sorunlar yaşanırken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve kayyumlar şehri kentsel dönüşüm kıskacına almış durumdadır. Bağlar ilçesinde 1.354 hanenin bulunduğu ve yaklaşık 7 bin kişinin yaşadığı Kaynartepe Mahallesi'nde kentsel dönüşüm yapılmak istenmektedir. Daha çok 90'lı yıllarda gerçekleşen zorunlu göçlerle kurulan bu semt, kendi içinde, şehrin kimliği sayılabilecek bir toplumsallık barındırmaktadır. Şehir için bu denli önem arz eden bir semtin şehirden, orada yaşayan yurttaşlardan, STK ve diğer paydaşlardan bağımsız kentsel dönüşüm kıskacına alınması kabul edilebilir bir durum değildir. Daha önce kentte uygulanan Ali Paşa, Lalebey örneği esas alındığında, bu projenin, daha çok güvenlikçi kaygılarla belli bir grubun çıkarını gözeten, kentin dokusu ve toplumsal hafızasına zarar verecek olan bir proje olduğu anlaşılmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
DERSİM DAĞ (Devamla) - Bu sürecin, şeffaf bir şekilde, kentin tüm paydaşlarının dâhil edilerek ve mahalle sakinlerinin hiçbir şekilde mağdur edilmeden yürütülmesi gerekmektedir.
Sevgili arkadaşlar, daha değinemediğim onlarca sorun bulunmaktadır. Diyarbakır gibi çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmış, köklü bir belleği olan bir kente bu denli haksızlık yapılması kabul edilebilir bir durum değildir. Kentin politik, sosyal ve ekonomik sorunlarına bir an önce çözümler üretilmelidir. Diyarbakır'da çözülen her sorun tüm ülkeye olumlu yönde sirayet edecektir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)