| Konu: | Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 69 |
| Tarih: | 07.04.2021 |
HDP GRUBU ADINA ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli halkımız; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi'nin ikinci bölümü üzerine partim adına söz almış bulunmaktayım.
Değerli arkadaşlar, ikinci bölümde yer alan 8'inci madde, 9'uncu madde, 11 ve 12'nci maddeler gerçek anlamda öze dokunan maddelerdir, insan hak ve hürriyetlerine aykırı maddelerdir ve dolayısıyla Anayasa'ya da aykırılık teşkil eden maddelerdir ne yazık ki. İç Tüzük hükümleri açıkça bu kanun teklifiyle çiğnenmiş, reddedilmiş olan bir kanun teklifi maalesef yine iktidar partisinin oyunuyla görüşülmek zorunda bırakılmıştır. Siyasi iktidar, 2016 ve 2018 yıllarında, OHAL sürecindeki güvenlik soruşturması ve arşiv soruşturmasıyla kendine yakın olanları -ayrıca bu maddelerle yeniden kendi iktidarını daha sağlamlaştırmaya- ve yandaş kişileri kamuya almaya ilişkin yepyeni bir kanun teklifini önümüze getirmiş ve bu şekilde yeni bir hamle başlatmıştır değerli arkadaşlar.
Bakın, bu kanun teklifiyle aile bireylerine kadar soruşturma yapılıyor ve mevcut olan bu maddelerle insanlar hakkında, müracaat eden kişiler hakkında arşiv araştırması yapılıyor, bu arşiv araştırmasından elde edilen bilgiler ise silinmiyor ve Cumhurbaşkanının oluşturmuş olduğu değerlendirme komisyonlarıyla insanları, gerçek anlamda kamu hizmetinde yer almak isteyen kişileri bu şekilde baypas etmek suretiyle, kendilerine yandaş ve -kendileri giderayak- kendilerine yakın olan kişileri kamuya almak suretiyle... Yeni bir kanun teklifiyle biz karşı karşıyayız değerli arkadaşlar. Bakın, partili Cumhurbaşkanının değerlendirme komisyonları kuracağı ve bu değerlendirme komisyonlarıyla insanların kamu hizmetine alınacağına ilişkin bir kanun teklifiyle biz karşı karşıyayız.
Değerli arkadaşlar, ben size tarihten kısa bir notla konuşmama devam etmek istiyorum. Bakın, Nazi'deki ırk yasalarını birçok kişi maalesef tarih sayfalarında görecek ve maalesef çok olumsuz bir geçmişe sahip olan bir dünyanın buna ilişkin olan örneklerini biz ne yazık ki bu kanun teklifiyle yaşayacağız. Bakın, 7 Nisan 1933'te kabul edilen, devlet memurları mesleğinin ihyasına dair olan yasanın 3'üncü maddesiyle ari kökenli olmayan devlet memurlarının derhâl emekliye ayrılması ve Yahudilerin, ne varsa, nerede varsa, hangi devlet kurumunda varsa hepsinin işine son verilmesine dair bir Nazi kanunuyla dünya karşı karşıya kaldı ve gerçek anlamda bir faşizmle karşı karşıya kaldı dünya. İşte, bu mevcut olan benzer kanunlar sizlere tanıdık geliyordur değerli arkadaşlar, bakın, bu tanıdık olan yasa teklifleri.
Sayın Başkan, sayın vekiller; bu yasa teklifiyle güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması MİT Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve mülki idare amirlikleri tarafından yapılacak ve buna göre, bu düzenlemeyle memur alımı ve kamu hizmetine insanlar alınacak.
Değerli arkadaşlar, size hemen şurada belirtmek isterim ki bakın, bu sisteme karşı koyan, aynı zamanda hak talep eden Kürtler, muhalifler, iktidarın hukuksuzluklarına karşı ses çıkaranlar, değişim isteyenler -tırnak içerisinde- iltisaklı olanlar başta olmak üzere toplumun büyük bir kesimi kamuda işe giremeyecek ve bu kanuna takılacak. Bakın, soruşturma ve araştırma yapacak olan valilerin ve kaymakamların yapmış oldukları uygulamalarla ilgili size birkaç tane örnek vermek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, bakın, biz seçim bölgelerimizde, gittiğimiz her yerde konuşuyoruz, hakkımızda fezleke çıkıyor, fezleke düzenliyor bu valiler ve kaymakamlar; biz susuyoruz, fezleke geliyor; biz yerimizde duruyoruz, fezlekeler geliyor yani bizler hakkında düzenlemiş oldukları bu fezlekelerle biz kalıbımızla bulunduğumuz yerdeyiz ve yine bizim hakkımızda fezlekeler düzenleniyor. Bakın, buradaki uygulamayı bu şekle sokan ve bu şekilde hak ihlalleri yapan ve muhalefete gerçek anlamda, güvenlik güçlerinin yargıya, yargının da bizlere taciz uygulamasına varan bu şekildeki fezlekelerle biz ne yapıyoruz? Karşı karşıya kalıyoruz. Bakın, soruşturmayı yapacak ve bu şekilde soruşturmayı derinleştirecek ve arşiv kaydını tutacak olan makamlardan bahsediyorum değerli arkadaşlar. Bunlar mı hakka ve hakkaniyete uygun davranacak?
Değerli arkadaşlar, bunlar AKP'nin memurlarıdırlar. Bunlar tarafsız değil, taraflıdırlar. Bu nedenle, bu kanun öze dokunan ve Anayasa'ya aykırı olan bir kanundur, kanun teklifidir; derhâl geri çekilmesini biz teklif ediyoruz değerli arkadaşlar. Bakın, bu kadar hak ihlaline neden olacak, bu kadar hukuksuzluğa neden olacak bu kanun teklifi birçok kişiyi kamu hizmetinin dışına itecek değerli arkadaşlar. Dün 1 tane önergeyle, öğretmenlere ilişkin olan kısmı da, bu şekliyle, bu kanun maddesine eklendi. Dolayısıyla herkes, yine çalışan, yıllarca emek veren ve eğitim fakültelerini tamamlayan öğrenciler de, maalesef, bu uygulamayla öğretmen olamayacaklar.
Sayın milletvekilleri, bakın, ben size çok daha önemli olan bir meseleyi dile getirmek istiyorum karşınızda. Bakın, cezaevlerinde çok ciddi sorunlar var, cezaevlerinin sorunlarını dile getirmek istiyorum. İşkence ve her türlü kötü muamele devam ediyor cezaevlerinde. Bakın, haberleşme hürriyeti, oluşturulan mektup komisyonları tarafından engellenmektedir. Değerli arkadaşlar, bakın, gönderilen mektupların çoğu bu komisyonlara takılmakta ve haberleşme hürriyeti çok net bir şekilde ihlal edilmektedir. Değerli arkadaşlar, bakın, televizyon izleme hakkı mahpusların elinden alınmaktadır. Sincan Kadın Kapalı Cezaevindeki mahpuslar şu anda konuştuğum Meclis TV'ye, TRT'nin Meclis kanalına sahip olabilmek için, bu hakkı elde edebilmek için mücadele ediyorlar. Bakın, eğer TRT'nin kanalı da yasaksa bizim söyleyecek hiçbir sözümüz kalmamış demektir. Bakın, mektubu size gösteriyorum "Büyük uğraşlar sonucunda ancak biz Meclis TV'ye ulaşabildik." diyor. Meclis TV'nin izlenmesine bile engel oluyorlar cezaevlerinde. Cezaevlerinin gelmiş olduğu aşama bu değerli arkadaşlar. Bakın, cezaevlerinde başka neler yapılıyor? Haklı taleplerine karşılık, her talebe karşılık bir disiplin soruşturması başlatılıyor. Sağlık hakkı ciddi bir şekilde engelleniyor, güvenlik gerekçesiyle yasa dışı sürgünler devam ediyor. Çıplak arama, eziyet etme muamelesi cezaevlerinde devam ediyor. Kürtçe mektuplar açısından "çeviri ücreti" adı altında çok fahiş rakamlar isteniyor. Pandemi gerekçe gösterilerek ortak alan tamamen yok edilmiş durumda. İdare ve gözlem kurullarının keyfî ve taraflı raporlarıyla koşullu salıverilme engelleniyor değerli arkadaşlar. Özellikle Karadeniz Bölgesi'ndeki cezaevlerinde avukat görüşleri hâlâ kapalı yapılıyor, açlık grevleri nedeniyle disiplin cezaları veriliyor, kitap hakları gasbediliyor ve mahpusların kitaplara ulaşma hakları engelleniyor değerli arkadaşlar.
Sayın milletvekilleri, bakın, 2 Nisanda benim şahit olduğum; milletvekilimiz Ömer Faruk Gergerlioğlu tartaklanarak evinde gözaltına alındı, milletvekilliği Anayasa'ya aykırı bir şekilde kaldırıldı, milletvekilliği düşürüldü ve bu şekilde Ömer Faruk Gergerlioğlu cezaevine gönderildi değerli arkadaşlar. Bakın, Ömer Faruk Gergerlioğlu bu kürsüde neler dile getiriyordu: Çıplak aramayı dile getiriyordu, cezaevlerindeki işkenceleri dile getiriyordu. Mazlumun sesi olduğu için hedef alındı. Bakın, bunlar gibi yüzlerce, mevcut olan yasa dışı uygulamaları dile getiriyordu.
Peki, sizlerin oylarıyla başka kimleri cezaevine gönderdiniz siz? Milletvekilliğini düşürdüğünüz Leyla Güven, Musa Farisoğulları ve Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun vekilliklerinin düşürülmesi tamamen Anayasa'ya aykırıdır ve sizin bu şekildeki faşist uygulamalarınız sonucunda meydana geldi değerli arkadaşlar. Peki, ben size sormak istiyorum: Vekillerimizin milletvekilliklerinin düşürülmesiyle, cezaevine gönderilmeleriyle birlikte siz ne yaptınız değerli arkadaşlar? Yoksulluğu mu çözdünüz? Mazlumlara yaptığınız bu zulümleri mi kaldırdınız? Yoksullukları mı yok ettiniz? Ekmeğe muhtaç bırakmış olduğunuz halkların sorunlarını mı çözdünüz? Hiçbirini yapmadınız ve yapmayacaksınız ama değerli arkadaşlar bu zulmünüz arttı, zulmünüz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ABDULLAH KOÇ (Devamla) - Bakın, sizin bu on dokuz yıllık süreçte, on dokuz yıllık iktidarınızda sizin zulmünüze zulüm katıldı. Bakın, bu zulmünüze de, bu mevcut olan hukuksuzluklarınıza da, mevcut olan bu faşist uygulamalarınıza da yakın bir dönemde önümüze gelecek olan seçimde son vereceğiz.
Bütün halkımızı saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)