| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 09.03.2021 |
BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU BAŞKANI TAHİR AKYÜREK (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Milletvekili arkadaşlarımızı da saygıyla selamlıyorum.
Komisyonumuzdan geçen kanun teklifiyle ilgili değerlendirmeleri not aldık konuşmalardan. Sorularda da Komisyonumuza yöneltilen sorulara cevap vermeye çalışacağız.
Tabii, bu kanun teklifi aslında 7 kanunda değişiklik yapan bir teklif. Şöyle baktığımızda bugüne kadar birikmiş bazı problemleri çözmeye yönelik olduğunu görüyoruz. Bir yerde Cumhurbaşkanlığı sisteminin bir yansıması yani elli yıllık, altmış yıllık, yetmiş yıllık bazı problemler de var çözülmesi gereken, bunlarla ilgili de düzenlemeler var. Arkadaşlarımız tekrarladılar. Seyhan Nehri bölgesindeki mülkiyet sorunlarının çözümü. Yine, Akşehir Gölü çevresinde -ki kendi şehrim olan Konya'da, buna vakıfım- yıllardır çözülemeyen mülkiyet sorunlarının çözümü. Evrensel Hizmet Kanunu'yla ilgili operatörlerin götürmediği hizmetlerin yapılmasının sağlanması amaçlı, köylerde baz istasyonu kurmayı sağlamayı amaçlayan, köylerden gelen özellikle şikâyetlerin giderilmesini sağlayacak olan bir düzenleme. Tabii, nakil sırasında yakalanan, Sayın Köksal'ın da işaret ettiği, küpesiz gebe hayvanlarla, oğlak, kuzu ve buzağıların karantinaya alınması konusu -burada Yunus Hocam da var arkada, Tarım ve Hayvancılık Komisyonu Başkanı- biraz burada farklı bir düzenleme olarak bu teklifin içinde bir farklılık olarak yansıyor ama nakil sırasında yakalanması sanıyorum Komisyonumuzla bağlantılı bir teklifin içine girmiş oldu ama önemli olan çözülmesiydi. Bu çözülmüş olacak.
Devlet Demiryolları Taşımacılık AŞ'nin Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından desteklenme sürecinin uzatılması ve yine Cumhurbaşkanına uzatma yetkisinin verilmesi, özellikle Gökan Bey'in işaret ettiği 2013 yılında çıkan bir kanun için yine uzatma ihtiyacı duyulması ve amacına, arzu edilen noktaya ulaşamaması aslında bana şunu hatırlattı: 2013 yılında başlayan Gezi olaylarıyla, sonra 17-25 Aralık süreçleriyle, daha sonra yine işte 15 Temmuz hadiseleriyle falan birlikte düşünüldüğünde Türkiye'nin aslında daha farklı noktalarda olmasının önüne geçen süreçleri de en son pandemi süreciyle birlikte değerlendirme imkânı var.
Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Tarihî Alan Başkanlığının o alandaki probleminin çözülmesi de bu paket teklifin içinde yer alıyor.
Tabii, en çok üzerinde durulan, Komisyonumuzdaki görüşmelerde de yine en çok üzerinde durulan konu 2'nci maddedeki düzenleme. Şimdi burada temel tartışma -benim kanaatime göre de o- yap-işlet-devret modeli ve kamu-özel iş birliği, kamu-özel ortaklığıyla ilgili bir tartışma. Yap-işlet-devret modeli ve kamu-özel ortaklığı süreçlerine baktığımızda, belki yüz elli yıl önce bile uygulanan bir sistemin günümüz şartlarına uygun olarak yönetilmesi, yürütülmesi süreci. Burada tabii bir temel yaklaşım farklılığı var. Şimdi, yap-işlet-devret ve kamu-özel iş birliği modeli aslında altyapı yatırımlarında başlangıç aşamasındaki yüksek maliyetlerin, yüksek kaynak ayırma zorunluluğunu bertaraf ederek daha çok iş yapılması, daha çok hizmet üretilmesi ve kamunun borçlanma ihtiyacının azaltılması çabasının da aslında bir yansıması. Burada ihale şartnamesiyle ilgili bir değişiklik yapılmıyor. Bütçe birliğine de aykırılık olmadığını düşünüyoruz. Çünkü zaten bu Karayolları Genel Müdürlüğünün borç üstlendiği bir konu, bir borçlanma değil. Kredi sürecinde, yapım sürecinde ortaya çıkabilecek olan problemlere yönelik bir tedbir mahiyetinde, bütçeye borç olarak yansıyan bir konu bu aşamada değil. Bir borçlanma değil, borç üstlenme anlaşması. Buna özellikle dikkat çekmek istiyoruz. Kaldı ki bu sözleşmeleri imzalayan burada Ulaştırma Bakanlığı, uygulama sözleşmelerini imzalayan Bakanlığın kendisi. İhaleyi Karayolları Genel Müdürlüğü yapsa bile Ulaştırma Bakanlığı sözleşmede taraf ve imza atan kurum.
Şimdi, 15 Marttan sonra yapılan ihalelerle ilgili bir düzenleme bu. Yani pandemi dönemine işaret ediyor. Hukukçu arkadaşlar bunu farklı bir açıdan da takdir ederler. Bir mücbir sebep, beklenmeyen bir hâlle ilgili bir düzenleme olarak da değerlendirilebilir. Belki bu kadar yaygın bir pandemi yüz yılda ilk defa ortaya çıktı. Bunun getirdiği şartları da dikkate alan bir teklif. Yap-işlet-devret modelinde Bakanlığın da hem bütçesini doğrudan denetleme imkânı veren, Bakanlığı daha fazla işin içine sokan, zaten uygulama sözleşmelerini imzalayan Bakanlığın inisiyatifinde bir konu. O nedenle ihaleye fesat gibi bir konu olmadığını düşünüyoruz.
Kahramanmaraş Milletvekilimiz Sayın Aycan'ın demir yolu taşımacılığı konusundaki değerlendirmesi ve ona ilaveten Kahramanmaraş'la ilgili projelerin olup olmadığına ilişkin sorusuna yönelik şunu söyleyebiliriz: Demir yolu ağı konusunda aslında, 2002 yılından, 2003 yılından bugüne ciddi bir atılım yapılmış durumda. Biraz önce de mevzu oldu 10 bin kilometrelerden 2021 sonunda 13.631 kilometreye ulaşmasını hedeflediğimiz bir süreci yaşıyoruz. Kahramanmaraş'ın Türkiye Cumhuriyeti'ndeki Devlet Demiryolları ağına bağlanmasıyla ilgili de -şimdi arkadaşlarımızdan aldığım bilgi- bir fizibilite çalışmasının, bir ön proje çalışmasının şu anda yürümekte olduğunu biliyoruz. Bu sürecin de Kahramanmaraş adına hayırlı olmasını dilerken tabii, bir an önce gerçekleşmesi bizim de temennimiz ama bitim tarihiyle ilgili şu anda bir şey söyleme imkânımız burada yok.
Bu değerlendirmeler ışığında, bu kanun teklifinin, bahsettiğim gibi 7 kanunda değişiklik yapan bu teklifin, yıllardır bekleyen bazı problemlere, projelere çözüm getirdiğini ve onların hızlanmasına vesile olacağını ifade ediyorum. Özellikle evrensel hizmete yani mobil erişim internet hizmetine ilişkin ödemelerin Bilgi Teknolojileri Kurumu tarafından da yapılabilmesi amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesinde yer alan ilgili ödeneklerin yıl içinde Bilgi Teknolojileri Kurumu bütçesine aktarılabilmesi yoluyla bin nüfusun altındaki köylere de altyapı götürülebilmesinin hızlanacağını görüyoruz. Bunun için bu, bu teklifin içine dâhil edilmiş durumda.
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan sınırları içinde turist rehberlerimizin de bu konuda tereddütlerinin olduğunu gördük, sorular sorduklarını gördük. Kanun çalışması sırasında teklif sahibi arkadaşlarımız ilgili birimlerle, ilgili kuruluşlarla, ilgili kuruluş temsilcileriyle de görüşmeler yaptılar, bunun da bilgisini aldık. Onların da tereddütleri dikkate alınarak bir düzenleme yapıldı. Özellikle, Gökan Bey'in bu Gelibolu Tarihi Alan sınırları içindeki turist rehberlerinin nitelikleriyle ilgili ve onların bakış açılarıyla ilgili uyarısını, değerlendirmesini ben de doğru buluyorum. O konuda da gereken hassasiyetin Bakanlıkça gösterileceğini düşünüyoruz.
Sayın Köksal'ın, ondan bahsettim, gecikmiş de olsa böyle bir düzenlemeye katkı yaptığını, böyle bir düzenlemenin yerinde olduğunu beyan etmesine de dikkatinizi çekiyor, bu kanun teklifinin ilgili kurumlarımız için ülkemiz için hayırlı olmasını diliyor, Sayın Başkana ve arkadaşlarımıza teşekkür ederek soru-cevap bölümünde bize düşen bölümü tamamlıyorum.