GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:69
Tarih:07.04.2021

FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 220 sıra sayılı Yasa Teklifi'nin 14'üncü maddesi üzerine söz aldım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türk'ün son başbuğu Alparslan Türkeş'i ölümünün 24'üncü yılında rahmet ve minnetle anıyorum, ruhu şad olsun. Yine, şehit pilot yüzbaşımızı rahmetle anıyorum, onun da ruhu şad olsun.

Değerli milletvekilleri, bundan böyle her konuşmama Çin'in Uygur Türklerine uyguladığı soykırımı ve ülkem Türkiye iktidarının buna sessiz kalmasını protesto ederek başlayacağım. Güzel ülkem Türkiye'de her defasında bu kadar da olmaz dediğimiz ama tekrar tekrar yaşadığımız olaylarla karşı karşıyayız. Önceki hafta, Türkiye'yi ziyarete gelen Çin Dışişleri Bakanına yönelik protesto çağrısı yapan Doğu Türkistan Millî Meclis Başkanı Seyit Tümtürk uydurma bir Covid-19 riskli kişi bildirimiyle evine hapsedildi ve Sayın Erdoğan'ın "çak bir beşlik" yaptığı Çin Dışişleri Bakanı protestosu engellendi. Ne büyük zafer, ne büyük başarı(!) Gülelim mi ağlayalım mı bilemedim ama şunu iyi biliyorum ki Doğu Türkistan'da milyonlarca Uygur Türkü soykırıma uğratılırken Çin Dışişleri Bakanıyla verilen bu "çak bir beşlik" pozu tarihe kara bir leke olarak geçti ve Doğu Türkistan'daki soykırımı dile getirmeyen iktidar da Türk milletinin hafızasına kazındı.

Daha bunlar unutulmadan dün başka bir skandal yaşandı. Çin Ankara Büyükelçiliği, Doğu Türkistan zulmünü dile getiren Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş'a her türlü diplomatik nezaketi yok sayarak ayar verme hadsizliğini gösterdi ve tehdit etmeye kalktı. Anlaşılan Kızıl Çin, Türk'ü, Türk tarihini, Çin Seddi'ni neden inşa ettiğini unutmuş. Sayın Genel Başkanımızın da dediği gibi, biz bu meseleyi sadece soydaşlarımız olduğu için değil, aynı zamanda bir insanlık dramı olduğu için önemsiyoruz; herkes haddini bilecek, haddini aşmayacak. Bu mücadele sürecek, hem de o pis elinizi Uygur Türkünün sinesinden çekene kadar sürecek. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu Teklifi büyük bir devlet teşkilatına sahip olan Türkiye'de çok geniş bir kesimi etkileyecektir. Bu kanun ortaya çıkaracağı "sakıncalı" kategorisiyle en temel vatandaşlık haklarından olan kamu hizmetine girme hakkının özünü ortadan kaldıracaktır. Bildiğiniz gibi, kamu kurum ve kuruluşlarına üst düzey yönetici atamaları dâhil memur ya da işçi olarak göreve başlamadan önce mutlaka arşiv araştırması yapılacak.

Tabii ki devlet hizmetinde görev alacak kişinin adli sicilinin ve kamu hizmeti için engel teşkil eden bir durumunun olmaması gerekir. Ancak güvenlik soruşturması yapılırken hakka ve hukuka dikkat edilmesi gerekir.

Şimdi burada yapılmak istenen yasayla, kamu hizmetine girecek herkes için yapılması öngörülen arşiv araştırması Devlet Memurları Kanunu'nda yer alan şartların da ötesine geçmektedir. Vatandaşların kesinleşen ve kesinleşmemiş soruşturma ve kovuşturmalarının dayandığı olguların erteleme veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kamu hizmetine girişte sonuç doğuracağı hükme bağlanmaktadır. Bu olguların nasıl bir değerlendirmeye tabi tutulacağına ilişkin ise hiçbir güvence bulunmamaktadır. Güvenlik soruşturmasının yapılacağı kişiler bakımından araştırmaya konu olacak olguların yorumdan uzak olması mümkün değildir. Mahal araştırmasında kişinin eşi ve birinci derece yakınları ile görevin gereklilikleri bağının nasıl kurulacağı belirsizdir. Değerlendirme komisyonunun bu olgularla ne yapacağına ilişkin hiçbir hüküm, güvence, belirlilik bulunmamakta, Kanun Teklifi tamamıyla keyfî bir uygulamanın yolunu açmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

FERİDUN BAHŞİ (Devamla) - Kanun teklifi bu hâliyle kamu görevlilerinin seçiminde partilileşmeye kapı açacak bir yolu benimsemektedir. Kamu hizmetinin amacı kamu yararıdır; kamu hizmeti görmek üzere görevlendirilecek kişilerin de kamu yararı ilkesi çerçevesinde bir değerlendirmeye tabi tutulması gerekir. Anayasa'nın 70'inci maddesinde getirilen kamu hizmetine girmede hizmetin gerekleri koşulu da buna yönelik olarak düzenlenmiştir. Dolayısıyla, kişinin kusuru ile kamu hizmetinin gerekleri arasında bir bağ kurmadan kamu hizmetine girme hakkına getirilecek bir kısıtlama Anayasa'ya aykırı olacaktır.

Gazi Meclisi ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)