GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:71
Tarih:13.04.2021

HDP GRUBU ADINA EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Cumhuriyet Halk Partisinin esasında bu önergeyle sorduğu soru basit bir soru; bir hesaba göre 128 milyar dolar, bir hesaba göre 126,3 milyar dolar nerede, nasıl hasıl harcandı, nereye gitti?

Şimdi, doğrusunu isterseniz bunu konuşuyoruz ama bu sorunun cevabını bu Meclisten birinin vereceğine de pek inanmıyoruz. Öyle bir şeye, öyle bir bilgiye sahip olan bir kişinin olduğunu sanmıyorum burada.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Cevap verecek.

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Verecek misiniz?

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Vereceğiz.

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Dinleriz.

Sayın vekiller, biliyorsunuz, Sayın Cumhurbaşkanımız pragmatist bir kişidir ve bazen serbest piyasacı olur, bazen devletçi olur; bazen arz talepten söz eder ve kendisinin ekonomist olduğunu söyler, bazen de "Kupon arazileri satacaksanız bana sorun." der veya ona benzer iradi kararlarla ülkenin yönetilebileceğini düşünür. Fakat, değerli arkadaşlar, içinde bulunduğumuz dünya, serbest piyasanın genel olarak kabul edildiği bir dünya ve bu dünyanın içinde biz ekonomik olarak faaliyet gösteriyoruz. Bu dünyanın bize ima ettiği sonuçlardan bir tanesi de merkez bankaları meselesidir. Merkez bankalarının -bu sistem ki bu üç dakika içinde bunun niçin böyle olduğunu anlatamam ama- bağımsız olması gerekir, siyasetten ve iş dünyasından uzak kararlar alabilmesi beklenir. Şimdi, siz eğer şu veya bu sebeple "Davul benim boynumda, tokmak onların elinde." derseniz yani Merkez Bankasının esasında bağımsız olmaması gerektiğini söylerseniz siz bu oyunu, kendinizin istediği gibi oynayacağınızı söylemiş olursunuz dünyaya. Doğrusunu isterseniz bunun kronolojisini de anlatabilirdik, zaman zaman Sayın Cumhurbaşkanı bunları çok sıkça söyledi ve her seferinde de kurların yükselmesiyle karşılaştık. Dolayısıyla da Sayın Cumhurbaşkanımızın esas olarak birçok konunun açıklanmasıyla ilgili olarak benimsediği yaklaşımı, bir anlamda -yabancılar, düşmanlar veya teröristler diyelim.- işte, Türkiye'nin büyük bir ülke olmasını istemeyen güçler, her bir biçimde bize müdahale ediyorlar gibi bir algıyı da bunun peşi sıra ifade etmiş oluyorum. Fakat değerli arkadaşlar, eğer dünyada "Merkez bankalarına dokunmayacaksınız." deniyorsa ve siz de dokunabiliyorsanız o zaman bir reaksiyon olacak burada. Şimdi, siz bu 80 milyon insana diyorsunuz ki: "Bakın, yabancılar neler yapıyor?" Hâlbuki yabancıların yaptığı bir şey yok, siz yapıyorsunuz.

Şimdi, bu "126 milyar dolar nereye gitti?" sorusunun cevabını esas olarak Sayın Cumhurbaşkanı verdi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim.

Sayın Cumhurbaşkanı birkaç yerde, birbirleriyle çelişse de verdi. Benim kanaatim odur ki söylediği şu söz daha doğrudur: "Biz, bu paraları, ekonominin kötüye gitmesini sağlamaya yönelik dış güçlerin davranışlarını izole etmek için savunma amacıyla harcadık, kullandık." demek istiyor. O zaman da değerli arkadaşlar, yine, bir anlamda söylemeye çalıştığım meselenin başına geliyoruz. Evet, yani şöyle bir şeyi varsaymış oluyorsunuz: Yabancılar paralarını alıp gidiyorlar -mesela dolardan söz edelim- dolarları götürüyorlar; dolar miktarı azaldığı için doların fiyatı artıyor, doların fiyatı arttığı için malların fiyatı artıyor, malların fiyatı arttığı için enflasyon çıkıyor vesaire. Ee, ne yapacaksınız? Bilinen birkaç yolu var bunların, bir tanesi de rezervleri satmaktır. Bunun yapılış tarzında sorun vardır -sürem doldu- yani kime ve nasıl verildiğine dair açık ve şeffaf bir bilgiye sahip olmak gerekiyor. Dolayısıyla da bu sorunun cevabını vermeniz gerekiyor.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)