GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:72
Tarih:14.04.2021

HDP GRUBU ADINA GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Sayın Başkan, sayın vekiller; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Verilen önerge, kod 29'un, aslında haksızlığın, hukuksuzluğun ve Covid-19 pandemisinin nasıl bir işçi kıyımına çevrildiğinin açığa çıkarılmasına dönük. Tabii ki bu bir hakikat çünkü gerçekten AKP iktidarı nasıl Covid-19 pandemisini Allah'ın ikinci bir lütfu olarak gördüyse onun emrinden çıkmayan, daha doğrusu emri altına aldığı sermaye de işçiler açısından bunu böyle görüyor. Normalde bir istisna düzenlemesi kod 29, İş Yasası'nda. Yani istisnai hâllerde; taciz, tecavüz veya ahlaksızlık gibi durumlarda uygulanabilecek bir maddeyken işten çıkarmanın yasaklandığı pandemi sürecinde ne yazık ki işverenler tarafından, sermaye tarafından bir genelleşmiş hâle dönüştü ve AKP buna hiçbir şekilde ses çıkarmadı.

Bakın, 2020 yılının Mart ayında Covid-19 pandemisi bu ülkede resmî olarak ilan edildi ve işten çıkarmalar yasaklandı ama 2020 yılı içerisinde 176.662 işçi kod 29 nedeniyle işinden çıkarıldı ve bütün bu işçiler, üç yıllık gibi bir mahkeme sürecine gidip kendilerini aklamak zorunda kalıyorlar çünkü bu madde muğlak bir madde, yani siz diyelim ki hileden de, tacizden de veya başka bir maddeden de çıkarılmış olabilirsiniz. Ama bu işçiler genelde niye işten çıkarılıyorlar? Bu işçilerin çoğu ya sendikalı oldukları için işten çıkarılıyorlar ya da işveren onları tazminatsız olarak kapının önüne koymak istediği için böyle bir yola başvuruluyor. Peki, haksız yere kod 29'dan işçiyi işten çıkaran bir işveren için herhangi bir tahkikat uygulanıyor mu, herhangi bir soruşturma yapılıyor mu, "Ya, sen bu işçiyi bütün hayatı boyunca damgaladın, bu insanı ekmeksiz bıraktın, bu insanın onuruyla oynadın. Peki, bunun bir karşılığı var mı?" diye soran var mı, gidip o işvereni yargılayan, o işvereni cezalandıran bir yargı mercii var mı? Yok. Böyle bir yasal düzenleme var mı? O da yok. Ama işçi, sırf sendikalı olduğu için ya da sadece tazminatsız işten çıkarılmak istendiği için kapının önüne konuluyor ve yıllarca mahkeme kapılarında "Hayır, beni bu kod 29 kapsamında değil, beni haksız yere işveren kapının önüne koydu, beni işten çıkardı." demek için de nefes tüketmek zorunda kalıyor.

Bakın, bu yılın başında, 8 Nisan 2021 tarihinde SGK'nin bir açıklaması vardı ve "Kod 29 içerisindeki uygulama bir bütün değildir." diye açıklama yaptılar. Yani bu ne demek? "Kod 29'la işten çıkarılanları siz haksız yere, bu madde kapsamına girmedikleri hâlde çıkarıyorsunuz." demek. Bu, bir itiraftır ve bu itirafın gereği Hükûmet tarafından, sanırım, hızlı bir şekilde yerine getirilmelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Bakın, kod 29'la işten çıkarılanlar: Migros depo işçileri, PTT'nin alt taşeron işçileri, SML Etiket işçileri, Döhler, Sinbo ve onlarca iş yerindeki onlarca, yüzlerce, binlerce çalışan kod 29 nedeniyle işten çıkarıldı, sosyal hakları verilmedi, tazminat hakları verilmedi ve onları damgalayan bir maddeyle çıkarıldılar, bu insanlar işsizlik maaşı alamadılar. İŞKUR'a gittiklerinde iş başvuruları alınmıyor, İŞKUR üzerinden tekrardan istihdam edilemiyorlar, yani bu insanlar bir nevi modern bir şekilde damgalanıyorlar değerli arkadaşlar. Damgalanıyorlar, arşivleniyorlar ve bütün hayatlarını, bütün çalışma yaşamlarını karartacak bir haksız muameleye maruz kalıyorlar. Gelin, bundan dönün, işçilerin hakkını yemeyin, işverenlerin sırtını sıvazlamaktan vazgeçin diyorum. (HDP sıralarından alkışlar)