| Konu: | Terör örgütü PKK tarafından 8 yaşında kaçırılan Hamza Adıyaman'a ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 15.04.2021 |
SERAP YAŞAR (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; bugün, sizlere, beş yıl önce daha 8 yaşında, terör örgütü PKK tarafından okulundan kaçırılan Hamza Adıyaman ve küçük yaşta kaçırılarak örgüt içinde her türlü istismara uğrayan ve hayatlarının baharında çocuk savaşçı olarak ölüme gönderilen çocuklardan bahsedeceğim.
Diyarbakır Anneleri, bugün tam beş yüz doksan bir gündür HDP Diyarbakır il binasının önünde evlat nöbetindeler. Hamza'nın annesi Rukeyda Adıyaman da terör örgütü tarafından kaçırılan oğluna kavuşmak ümidiyle Diyarbakır'daki evlat nöbetine katılıyor. Zap Suyu'na düştüğü söylenen Hamza, AFAD tarafından üç ay boyunca arandı ancak bulunamadı. Kız kardeşi, örgütün küçük yaştaki çocukları kaçırdığında neler yaptığını öğrenmek için internetten araştırmalar yaparken, kardeşinin elinde silahlı görüntüsünün bulunduğu bir videoya denk geliyor. Ablanın ifadesine göre "Olay üzerinden aylar geçtikten sonra, yine evladı PKK tarafından kaçırılan bir baba Hakurk kampında kardeşime denk geliyor. Kardeşimle konuşuyor, kardeşim Hamza da Mehmet Adıyaman'ın torunu olduğunu söylüyor. Adam da dedem kanaat önderi olduğu için tanıdığını söylüyor. Kardeşim Hamza da adama 'Benim için Zap Suyu'nda boğuldu dediler ancak ben suya düşmedim. Aileme söyleyin, beni kurtarsınlar hatta olayın geçtiği gün ellerim, ayaklarım bağlı hâlde siyah bir aracın içindeydim, annemi görüyordum, ağzım bantlı olduğu için hiçbir şekilde bağıramıyordum.'" Görülüyor ki çocuk hayatta ve PKK/KCK terör örgütünün elinde çocuk savaşçı olarak kullanılmakta.
Saygıdeğer milletvekilleri, Hamza gibi daha binlerce çocuk, bir o kadar da gözü yaşlı anne var. 2016-2020 yılları arasında örgütten kaçarak teslim olanların yüzde 41'i 18 yaşın altındaki çocuklar yani yaş ortalamaları 16. PKK/KCK terör örgütünün çocukları istismar faaliyetleri, örgütün kuruluş yıllarından itibaren sürdürdüğü terörist stratejinin bir parçası. Çocukların silahlı çatışmalarda kullanılması uluslararası sözleşmelerle yasaklanmasına rağmen, Hamza Adıyaman örneğinde de görüldüğü gibi kaçırmalar ve çocuklardan terörist yetiştirme mekanizması hâlen işlemeye devam ediyor ve acı olan Meclis kürsüsünden bir milletvekili tarafından da aklanmaya çalışılıyor.
Ben, dört senedir yoğun biçimde Avrupa Konseyinde kayıp çocuklar meselesini çalışıyorum. Kaybolan ve kaçırılan çocukların başlarına neler geldiğini çok iyi biliyorum. Bu çocuklar terörist savaşçı hâline getiriliyorlar, taciz, tecavüz, kötü muamelenin öznesi oluyorlar; kundakçı, intihar eylemcisi olarak kullanılıyorlar. Meclisin hemen karşısında Merasim Sokak'ta bombalı araçla intihar saldırısı gerçekleştiren teröristin de örgüte katıldığında 16 yaşında bir çocuk olduğunu hatırlatmak isterim. Terör örgütü, sokak eylemlerinde ön saflara ittiği ve hukuki ehliyetsizliklerinden faydalandığı çocukları, sabıkalı, aranır duruma gelmeleri hâlinde de örgütün dağ kadrosuna aktarıyor, burada da durumları çok vahim.
Ayrıca, örgütün çocuk savaşçı kullandığı uluslararası kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları ve farklı ülkelerin resmî makamlarınca hazırlanan pek çok raporda da yer almakta. Burada sizlerle birkaçını paylaşmak istiyorum: 15 Kasım 2013, Ağustos 2013 tarihli Birleşmiş Milletler raporlarında, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan 2015 tarihli insan ticareti raporunda ve İnsan Hakları İzleme Örgütünün 22 Aralık 2016 tarihli raporunda, PKK'nın küçük yaştaki çocukları zorla silah altına alarak çatışmalarda kullandıkları tespit edilmiştir. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyinin 13 Ocak 2020 tarihli raporunda ise örgütün askerî operasyonlarda çocukları savaşçı olarak kullanmak üzere saflarına kattığına dair çok sayıda tespit yer almıştır. 15-16 yaş altındaki erkek, kız çocuklarının Halep'te, Haseke'de, Ayn el Arap ve Rakka'da çatışmalara katıldığına dair örnek olaylar belgelendirilmiştir. Komisyon tarafından elde edilen birçok olayda çocukların aktif olarak örgüte alındığı ve savaş alanlarında konuşlandırıldıkları da belirtiliyor hatta rapor kapsamında görüşülen bir kişi, 10 yaşındaki bir çocuğun, silah çok büyük olduğu için AK-47'yi taşıyamayıp sürüklediğine tanık olduklarını da ifade ediyor.
Bütün bunları neden anlatıyorum? HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş da 26 Ocak 2021 tarihinde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
SERAP YAŞAR (Devamla) - ...bu kürsüden yaptığı konuşmada, Hamza'nın Zap Suyu'nda kaybolduğunu, ailesinin de getirilip HDP Diyarbakır il binası önünde oturtulduğunu iddia ediyor, hatta daha ileri giderek ailelere orada oturmaları için para teklif edildiğini söylüyor. Bir annenin acısını ve hasretini hiçe sayan bu açıklamayı yapmak, çocuklarını isteyen, aylardır evlat nöbeti tutan annelere böyle bir iftirayı atmak hangi vicdana sığar?
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Yazıklar olsun!
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) - Yazıklar olsun onlara!
SERAP YAŞAR (Devamla) - Üstelik, bir bölge milletvekili olarak tüm bu çocuk kaçırma, çocuk terörist yetiştirme olaylarını bildiğini varsaydığımız Sayın Beştaş, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmayla annelerin çabasını küçümsemiş ve hedef şaşırtmıştır, uluslararası raporlarla tespit edilmiş bir suçu ve suçluyu gözden kaçırmaya ve aklamaya çalışmıştır, bu da ayrıca bir suçtur. Tüm bu raporları biz biliyoruz da Sayın Beştaş bilmiyor mu? Gazi Meclisin kürsüsü, tüm bu insanlık dışılığın, çocuk kaçırmanın, çocuk savaşçı yetiştirmenin, taciz, tecavüz ve infazların aklanma yeri değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SERAP YAŞAR (Devamla) - Milletin vekilinin yeri terör örgütünün, suçun ve suçlunun değil, milletin evlatlarının ve annelerinin yanıdır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bravo!
SERAP YAŞAR (Devamla) - Konuşmama burada son verirken hain terör örgütünün şehit ettiği askerlerimize, polislerimize, köy korucularımıza, öğretmenlerimize ve sivil vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)