| Konu: | Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 15.04.2021 |
HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 254 sıra sayılı Kanun Teklifi üzerine söz aldım, selamlarımı sunarım.
Bu madde yürürlükle ilgilidir, farklı bir şey söylemeye gerek görmüyorum.
Partili Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte ısrar edilen bu torba kanun uygulamaları, komisyonları genellikle devre dışı bırakarak yasama zaafı oluşturmaktadır, Türkiye Büyük Millet Meclisinin nitelikli kanun yapma hakkına müdahale edilerek yükümlülüklerini yerine getirmesi engellenmektedir.
Şimdi konuştuğumuz bu torbada 9 farklı kanunda değişiklik yer almaktadır, düzenlediği alan yönünden kanunda bütünlük yoktur, maddeler arasında bağlantıların kurulamadığı bu kanun yapma tekniği aslında İç Tüzük hükümlerine de aykırıdır. Bizim uzun zamandır dile getirdiğimiz, çiftçilerin beklentileri doğrultusunda Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçların tasfiyesi bu kanun kapsamına alındı ama beklentileri karşılamaktan uzaktır. Ziraat Bankasına olan borçların da bu kapsama alınması uygun olacaktı. Kredi borçlarının yapılandırılmasında uygulanacak faiz oranının yüzde 5'e düşürülmesi, taksitlendirmenin üç yıldan beş yıla çıkarılması ve ilk taksitin 2021 Ekimi yerine, 2022 Ekiminde başlaması gerekliydi. Çiftçilerimizin nefes alması bu şekilde sağlanacakken ne yazık ki Hükûmet taleplerimizi sadece reddediyor.
Değerli milletvekilleri, alacakların tahsil edilmesi için defalarca ve sık sık kanunlar çıkarılsa da sonuç alınamadığı anlaşılmaktadır. Vatandaşın ödeme imkânları gerçekçi olarak dikkate alınmadan kanun çıkarılırsa elbette sonuç alınamaz. Ülkemizde yaşanan ekonomik krizlerin uzun süredir devam etmesi, salgın hastalık dolayısıyla daha da derinleşmesi, vatandaşı tamamen zora sokmuştur. İş yapamayan firmalar, şirketler kapanmamak için mücadele ederken vergi ödeyemez duruma düşmüşlerdir. Daha altı ay önce, Ekim 2020'de çıkarılan 7256 sayılı Kanun kapsamında, devlete olan borçlar yapılandırılarak taksite bağlanmıştı. Acaba beklentiler hangi oranda gerçekleşti? Bize intikal eden durum ilk 2 taksiti ödenmediği için yapılandırmaların bozulmuş olduğu yönündedir. Taksitlerini ödeyemediği için yapılandırması bozulan işverenlerimizin daha da zora sokulmasının hiç kimseye faydası yoktur. Oysa, her türlü kolaylık sağlanarak iş yerlerinin açık tutulması, yeni işsizlerin işsizler ordusuna katılmasına engel olacaktır. Büyük müteahhitlerin çok yüksek miktardaki vergi borçları özel kararnamelerle bir kalemde silinirken ülkemizdeki bütün işverenler, aynı şekilde olmasa bile, bazı afları ve yeniden yapılandırmaları hak etmektedir. Genel beklenti, son kanunla bozulan yapılandırmaların telafi edilebilmesi için yeni bir fırsat sağlanmasıdır.
Değerli milletvekilleri, ülkemizde zenginlerin çok zenginleştiği, fukaraların sayıca arttığı ve daha çok fukaralaştığı bir dönem yaşamaktayız. Haksız kazançlar şatafat ve israfla kendini gösterirken soygunlar devam etmektedir. Asıl kötü olan da bu soygun döneminde bazı kamu görevlilerinin aşırı şekilde zenginleşmesidir.
Bu mübarek ramazan ayında sizlere asrısaadette geçen bir olayı hatırlatmak istiyorum. Hazreti Ebubekir'in Halifeliği döneminde Hazreti Abbas'ın valilik görevi biter ve birkaç deve yükü malla döner. Bunu gören Hazreti Ömer "Ya Abbas, bu mallar nedir?" diye sorar. Hazreti Abbas "Ticaretten kazandığım mallardır." der. Hazreti Ömer "Bu malları hazineye vermelisin." der. Hazreti Abbas "Benden şüphen mi var?" diyerek malları hazineye vermeyi reddeder. Hazreti Ömer bu kez Halife Ebubekir'e giderek Abbas'ın mallarına el konulmasını ister. Hazreti Ebubekir "Ya Ömer, bu kişi Abbas'tır. Ondan nasıl şüphelenirsin?" der ve Abbas'ın mallarına el konulmasını reddeder.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, devam edin.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - O gece Hazreti Abbas sabaha kadar rüyasında suda boğulduğunu görür. Sabah ilk iş olarak Hazreti Ebubekir'e gider, durumu anlatır ve bütün malları hazineye bağışlar. Bunun üzerine Hazreti Ömer'i çağırırlar ve "Ya Ömer, sen haklı çıktın. Bu karara nasıl vardın?" diye sorarlar. O da içtihadını açıklar değerli milletvekilleri, şöyle der: "Kamu yöneticileri zenginleşemez."
Sözlerimi bir atasözüyle bitirmek istiyorum: Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul, zurna az.
Mesajın yerine ulaşacağını umar, saygılar sunarım. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)