GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AHISKA TÜRKLERİNİN SORUNLARI VE BEKLENTİLERİNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:55
Tarih:22.01.2013

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Ahıska Türklerinin sorunları ve alınması gereken tedbirler, beklentiler konusunda söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Ahıska, Gürcistan'ın güneybatısında, Ardahan ilimize yakın dağlık bir bölgedir. Burada yaşayan Türklere "Ahıska Türkleri" denir. 1826 Osmanlı-Rus savaşlarından sonra Türklerin hâkimiyetinden Ruslara geçmiştir. Ahıska Türk'ünün bitmeyen çilesi işte bu tarihten itibaren başlamıştır. Ruslar asimilasyon politikasıyla bu bölgeye 100 binden fazla başka grupları yerleştirmişlerdir. Ancak İkinci Dünya Harbi'yle zalim Stalin binlerce Ahıska Türk'ünü zorla savaş bölgelerine göndermiştir. 13 Kasım 1944'te de bütün Ahıska Türkleri zorla trenlere bindirilip Sovyet Rusya'nın çeşitli yerlerine dağıtılmışlardır. Bir buçuk ay süren bu zorlu yolculuktan sonra soğuktan, hastalıktan, 17 bini çocuk olmak üzere, 30 binden fazla insan vefat etmiştir. Bu insanlar Orta Asya'nın zor şartlarına hiçbir zaman alışamadılar. Çok zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyorlar, vatan özlemiyle de yanıp tutuşuyorlar.

Stalin'in ölümünden sonra Ahıska bölgesinde sıkıyönetim kalkmasına rağmen dönüşlerine maalesef izin verilmemiştir. Ellerinden alınmış olan mallar ve mülkler de geri iade edilmemiştir. Ayrıca, topraklarına da Ermeniler yerleşmiştir. Ancak her türlü olumsuz şartlara rağmen Ahıska Türkleri Türklüklerini unutmamışlardır ve topraklarına geri dönmek istemektedirler.

Mart 1999 tarihinde Gürcistan, Avrupa Konseyine kabulünde, Ahıska Türklerinin vatanlarına geriye dönmesi için teminat vermiştir. Bu çok önemli bir gelişmeydi ancak Ahıska Türk'ünün geri dönüşüyle ilgili alınan karar maalesef uygulanmamıştır. Ermeniler geriye dönüş olmaması için her türlü baskıyı Gürcistan'a yapmışlardır ve de bu insanlar vatanlarına dönememektedirler. Ahıska Türklerine insan hakkı ihlalleri dünyanın her tarafında devam ediyor. Hâlen Rusya'nın birçok yerinde yaşayan bu insanların içinde kimliksiz olarak bulunanlar vardır.

2004 yılındaki Amerika'ya göç, ikinci bir travma olarak zihinlere kazınmıştır. Hatta, düşünün ki bir tane Ermeni'nin burnu kanasa dünya ayağa kalkıyor ama bunun neticesinde Türkler her türlü zulme uğruyorlar yani konu Türkler olunca insani değerlerin hepsi unutuluyor, yok sayılıyor. Biz de Türkiye Türkleri olarak aynısını mı yapmalıyız? Türkiye'ye çeşitli göç yollarıyla 40 binden fazla Ahıska Türk'ü gelmiştir. Bu insanların oturma izni, çalışma izni ve vatandaşlık sorunları vardır hatta birçoğu emekli bile olamamaktadırlar, emekli haklarını istiyorlar.

Ayrıca önemli bir sorun da diploma denkliğiyle ilgilidir. Bu insanlar bizim kardeşlerimizdir, onlara mutlaka ama mutlaka yardım edilmelidir. Ahıska bölgesine gitmek isteyenleri destekleyelim, çifte vatandaşlık verelim, orada ev alıp toprak alıp bu insanlara verelim, yaşam şartlarını kolaylaştıralım. Kırım Türklerine yapılan desteklerin benzerinin bu insanlara yapılması gerekmektedir. Ancak, bunların hiçbirisi, maalesef AKP iktidarında yapılmamıştır. Müteaddit defalar gündeme getirmemize rağmen sonuç alınamamıştır. Hâlbuki Kırım Türklerine yapılan bu iskânla ilgili olarak yapılan o  iyileştirmeler bunlara da yapılmış olsaydı, tahmin ediyorum ki şu anda Avrupa Konseyinin almış olduğu karar neticesinde de oralara insanlar yerleşebilirlerdi. Ancak bunların hiçbirisi yapılmamıştır. Ama şu da unutulmalıdır ki Türk milleti kendisine yapılanları hiçbir zaman ama hiçbir zaman unutmayacaktır.

Sayın milletvekilleri, Ahıska Türkleri bizim şeref meselemiz ve tarihî hatıralarımızın sabırlı yıldızlarıdır. Onları anlamak için yürekli olmak gereklidir, figüran aktörlerin ağlama moduna sokulması ve sahte gözyaşları bu konuyu çözüyoruz manasına gelmez. Sen Ahıskalı kardeşim, merak etme ve asla üzülme, bu millet ki yedi düveli dize getirmiş bir millettir. Sen herkesi yetkili zannetme, kıymeti kendinden menkul insanlar maalesef bir şey yapamazlar çünkü at sahibine göre kişner. Attan düşenler bozkırların hüznünü asla bilemezler. Türklerin bir atasözü vardır: "Sabırla koruk helva olur."

Sayın milletvekilleri, bu suçsuz insanlar daha ne kadar gözyaşı dökecektir? Bu mahzun, garip insanların dertlerini, acılarını dindirelim. İnsanımıza yapılan her türlü haksızlığı, yanlışı, hainliği her yerde haykırıp protesto edelim. Unutmayalım ki Ahıska da, Hocalı da Türk dünyasının ortak sorunudur.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.