GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:80
Tarih:29.04.2021

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 260 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu ve yüce Türk milletini saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, teklifin birinci bölümündeki maddeler incelendiğinde, Hazine ve Maliye Bakanlığına sınırları çizilmemiş bir yetki verildiği, alınacak teminatların zayıf, ancak düzgün çalışan işletmelerin rekabet gücünü etkileyeceği, ödeme cihazı sorunları için hapis cezası verilmesi, inceleme yapılmadan dava açılabilmesi, lisans için vergi borcu olmaması şartı gibi konularda sıkıntılar yaşanacağını belirtmeliyim.

Değerli milletvekilleri, bu arada akaryakıt istasyonları işletmecilerinin bir talebini yerine getirmek istiyorum. İşletmeciler, sektördeki en büyük sıkıntının pandemiden ve kısıtlamalardan dolayı satışlardaki yüzde 70 düşüşün üstüne EPDK'nin 17 Mart 2021 tarihinde iki aylık süreyle almış olduğu tavan fiyat kararıyla kâr marjlarını düşürerek akaryakıt istasyonlarına çok ciddi zarar verdiğini; ayrıca, artan giderler, faizler, kredi kartı komisyonlarının sektörü çıkmaza soktuğunu; 17 Mayıs 2021 tarihinde sona erecek olan EPDK kararının uzatılmaması gerektiğini, aksi durumda ise sektörü bu sıkıntılı süreçte çok daha zor günler beklediğini belirtiyorlar. Bu sese kulak vermek gerektiğini belirtmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, perakende sektöründe faaliyet gösteren esnafımız ürün çeşitliliği çok geniş olan zincir marketlerle rekabet edememektedir. Salgın sebebiyle kısıtlama süreçleri marketlerin cirolarını artırırken küçük esnafı bitirmiştir. Kendi rızıklarını kazanarak ayakta kalmak için uğraşan esnafa katkı sağlamak adına zincir marketlerin ürün yelpazesi gözden geçirilmeli, gıda dışı ürünlerin satışı kesinlikle engellenmelidir. Bu konuda birkaç ilde hıfzıssıhha kurullarının almış olduğu kararlar gayet yerinde olmuştur. Ayrıca tam kapanma sebebiyle berberler, kuaförler, servisler, kahvehaneler, kırtasiyeciler, ayakkabı tamircileri, yevmiyeciler, günlük kazançlarıyla zar zor evini geçindirmek için mücadele edenler bu süreçte ne yapacaklar, nasıl geçinecekler? Fatura ödemelerinin makul bir süreye ertelenmesi bu mağduriyetlerini bir nebze de olsa giderecektir, ancak esnaflara maddi destek verilmesi şarttır, bu da devlet olmanın gereğidir.

IMF raporlarına göre, pandemi harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılaya oranı Türkiye'de yüzde 1,5'tur. Buna göre, ülkemizin dünya ülkeleri arasında pandemi desteğinde en alt sıralarda yer aldığını üzülerek belirtmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, geçen hafta ölüm yıl dönümlerinde andığımız, milletimiz ve bilim dünyası için çok önemli 2 isimden bahsetmek istiyorum. Birincisi, kuantum fiziği ve kimyası, moleküler biyoloji ve matematik alanlarında yüzlerce teori geliştirerek dünya bilim literatürüne katkı sağlayan Profesör Doktor Oktay Sinanoğlu. Bilimsel çalışmalarının yanı sıra hayatı boyunca Türkçe ve millî kültürün korunması için de çok çaba sarf etmiş, katıldığı konferanslarda kültür sömürgeciliği tehlikesine vurgu yapmıştır. Türkiye'deki eğitim sorunlarını ve siyasi sorunları konu alan çeşitli eserler bırakan Profesör Doktor Oktay Sinanoğlu'nu vefatının 6'ncı yıl dönümünde rahmet ve minnetle anıyorum.

Diğer bilim adamımız, 1982-83 yıllarında Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü görevini de yapan, birçok düşünür ve yazarın parça parça ele aldığı "din" "kültür" "medeniyet" "milliyet" gibi konulara sistematik, kategorik ve didaktik bir yön veren; kitap, makale gibi çok sayıda yayını bulunan Profesör Doktor Erol Güngör'ü 38'inci ölüm yıl dönümünde rahmetle anıyorum.

Değerli bilim insanı Profesör Doktor Erol Güngör "Medeniyeti politikacılar yaratmaz. Medeniyet, âlimler ve sanatkârların işidir." ve "Batı'da üniversiteler memleket meseleleriyle değil, bu meseleleri çözecek kalitede insan yetiştirmekle uğraşırlar." sözleriyle bilimin ışığında ilerleyecek bir Türkiye hayalini ortaya koymuştur. Üniversitelerin bütçeleri, öğrenci kontenjanları, akademik ve yönetici kadroları ve rektörleri bu hayale yakınlığın test edilmesinde önemli halkalardır. Motivasyon açısından en önemli halka ise liyakat, vizyon ve tecrübe sahibi olması gereken rektörlerdir. Hiç yöneticilik tecrübesi olmayan kişileri, hayatlarında görmedikleri kentlere rektör olarak atarsanız, üniversiteleri siyasetin içine sokarsanız, liyakatsiz kadrolaşmaya ve üniversitesine arada sırada uğrayan, hatta gitmeden, uzaktan eğitim gibi uzaktan yönetim uygulayan rektör ya da rektörlere...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - ...müsaade ederseniz ülke meselelerini çözecek nitelikli mezunlar vermenin ve bilimin ışığında ilerleyen bir Türkiye yaratmanın mümkün olmayacağını bir defa daha hatırlatmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, daha önce yaptığım bir konuşmada bahsettiğim gibi, Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle 2021 yılı "Bizim Yunus" yani hoşgörü yılı olarak ilan edilmiştir ama yaşadıklarımız ve gördüklerimiz maalesef Yunus'un hoşgörü felsefesinden oldukça uzaktır. Gazi Mecliste bile zaman zaman anlam veremediğim gerginlik yaşanmakta ve kırıcı konuşmalar yapılmaktadır. İlaveten çok yüksek sesle bağırıp çağırarak tartışmalara şahit olmaktayız. Acaba milletvekillerinin işitme engelli olduklarını mı düşünüyorlar? Anlamakta güçlük çekiyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, bizim de milletimizin de huzura ihtiyacı var. Bu konuda hassasiyet gösterilmesini, zamanın önemini dikkate alarak verimli kullanılması açısından ikili ya da üçlü tartışmaların uzun sürdürülmemesi gerektiğini belirtiyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)