| Konu: | Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 29.04.2021 |
FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 260 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Şehitlerimize ve Covid sebebiyle hayatını kaybeden insanlarımıza rahmet diliyorum, ruhları şad olsun.
Doğu Türkistan'ın bağımsızlık mücadelesinin ölümsüz lideri, Kızıl Çin'in korkulu rüyası, kementle uçak düşürerek tarihe geçmiş Altay Kartalı Osman Batur, Doğu Türkistan'ın başkenti Urumçi'de çıkarıldığı düzmece mahkemede idama mahkûm edildi, ağır işkencelere tabi tutulup canlıyken önce gözleri oyuldu, kulakları kesildi, en sonunda kolları kesildikten sonra bu hâliyle ağaca yaslandırılarak kurşuna dizildi ve günlerce cesedi ağaçta asılı kaldı. Bugün şehadetinin 70'inci yılı, Altay Kartalı Osman Batur'a rahmet diliyorum, ruhu şad olsun.
Ne demişti Altay kahramanı Osman Batur: "Bugün silahımızı alanlar, yarın canımızı da alırlar. Ben silahımı Çinlilere vermem. İstiyorlarsa ve güçleri yetiyorsa gelip alsınlar. Ben ölebilirim ama dünya durdukça benim milletim bu mücadeleye devam edecek."
Evet "Ben silahımı Çinlilere vermem." demişti ama şimdi, iktidar başta Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Çevre Otoyolu olmak üzere Osman Gazi Köprüsü, Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu, Avrasya Tüneli'nden oluşan tesislerin yüzde 51 hissesini Çin firmalarının oluşturduğu bir fona satıyor. Tarihten ders almak gerekir. Büyük Türk milleti önünde iktidarı uyarıyorum: Çin'in emperyalist oyunlarına alet olmayın. Osman Baturlar ölür, Uygur Türkünün mücadelesi ölmez, Doğu Türkistan işgalden kurtuluncaya kadar da devam edecektir. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, bir diğer konu ise ABD Başkanı Biden'ın gafları. Ne dedi Biden? "Soykırım." "Konstantinopolis." dedi. Peki, iktidardan bu ifadelere karşı güçlü bir itiraz ya da yaptırım açıklaması geldi mi? Hayır.
Kendi ülkesinin gerçekleştirdiği onlarca soykırımı unutan emperyalist Amerika, kalkmış, hadsizce, tarihinde asla soykırım olmayan Türk devletini suçluyor. ABD Başkanı Biden'ı bu açıklamaları sebebiyle en ağır şekilde kınıyorum. Kınamakla kalmıyor, iktidarı, başta Kürecik ve İncirlik'in kapatılması olmak üzere, bir dizi yaptırım uygulama kararı almaya davet ediyorum. Türkler, tarihin hiçbir döneminde soykırım yapmamıştır. 1915'te asıl soykırıma uğrayan taraf Türkler olmuştur. O tarihte yaklaşık 2 milyon Türk, Rus ve diğer emperyalist ülkelerin kışkırttıkları Ermeni Taşnak çapulcuları tarafından katledilmiştir. Osmanlının bunu önlemeye yönelik uyguladığı göç hadisesini çarpıtarak, üstelik kendi kirli ve karanlık tarihine bakmadan dile getirenlere hadleri bildirilmelidir. Bizim iktidardan da beklediğimiz budur.
Değerli milletvekilleri, gelelim yasa teklifinin 5'inci maddesine. Vergi Usul Kanunu'nun 359'uncu maddesinde yazılı suçların işlendiğinin inceleme sırasında tespiti hâlinde incelemenin tamamlanması beklenmeksizin, sair surette öğrenilmesi hâlinde ise incelemeye başlanmaksızın cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi ve incelenmenin tamamlanması beklenmeden kamu davasının açılabilmesi amaçlanmaktadır. Bu durum, Anayasa'nın 2'nci maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesine, 36'ncı maddesinde düzenlenen savunma ve adil yargılanma haklarına aykırıdır. Aynı zamanda, idari cezalar da Türk Ceza Kanunu'na hâkim temel ilkeler gibi geçerlidir. Ceza yargılamasının amacı maddi gerçeğe ulaşmaktır. Maddi gerçek, yaşanan gerçeğin delillerle tespit edilmiş şeklidir. Bu suretle, vergi müfettişinin incelemesini tamamlaması beklenmeksizin, aceleyle kamu davası açılması maddi gerçeğe ulaşma ilkesinin ihlali olacaktır. Bu madde tamamen taslaktan çıkarılmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
FERİDUN BAHŞİ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, uzun zamandır sosyal medya paylaşımlarımızın altında Vergi Usul Yasası'nın 359'uncu maddesinin yanlış uygulanması sonucu ortaya çıkan mağduriyetlerle ilgili şikâyetlerle karşılaşıyoruz. Kanunun 359'uncu maddesiyle, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanımı hapis cezası öngörülerek yaptırıma bağlanmıştır. Ancak evrensel ceza hukuku ilkeleri gereği bu tür eylemler zincirleme suç olarak değerlendirilip kabul edilmesi gerekirken uygulamada, tek bir belgeye dayalı her eylem ayrı suç olarak kabul edilerek ağır cezalar verilmektedir. Bu aykırılığın da bir an önce düzeltilmesi hukukun bir gereğidir.
Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Meclisi ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)