GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun İsrail'in Kudüs'e saldırıları ve Filistin'deki gelişmelere ilişkin Hükûmet adına gündem dışı açıklaması nedeniyle şahsı adına konuşması
Yasama Yılı:4
Birleşim:81
Tarih:18.05.2021

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Değerli milletvekilleri, kıymetli vatandaşlarım; öncelikle sizleri saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.

Aziz Türk milletinin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı şimdiden tebrik ediyorum.

Kurtuluş Savaşı gazilerimizi, şehitlerimizi, başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere rahmetle ve şükranla yâd ediyorum.

Bugün aynı zamanda, Kırım Türklerinin sürgününün 77'nci yıl dönümü. 1783 Rus işgaliyle başlayıp bugüne kadar devam eden mezalim sürüyor. Bir kere daha, bu sürgünde, işgallerde hayatını kaybeden Kırım Türklerini rahmetle anıyorum. Ne Ukrayna ne de Rusya, tam bağımsız Kırım gerçekleşene kadar mücadele edilmesi gerektiğinin de altını çiziyorum.

Değerli milletvekilleri, İsrail'in Gazze'ye saldırıları devam ediyor. Maalesef, Gazze'de yine savaşın, vahşetin, katliamın öncelikli ve en önemli kurbanları çocuklar ve kadınlar. Bu saldırılarda da son açıklanan verilere göre 61'i çocuk, 36'sı kadın 200'ün üzerinde sivil hayatını kaybetti, 1.500 kişi yaralandı. Kayıplarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar niyaz ediyorum.

2012 yılında Gazze'yi parti heyeti olarak ziyaret etmiştik, tam da yine bir İsrail saldırısı sonucuydu. Orada yaşananları, oradaki gelişmeleri yakından biliyoruz. Bir kara harekâtıyla başarılı olamayacağını bilen İsrail denizden ve havadan vuruyor. Belki havadan engel olunamayabilir ama özellikle kara suları, uluslararası kara sularından yaptığı bu bombardımanın durdurulmasıyla ilgili hem devletimizin hem de uluslararası kuruluşların büyük bir inisiyatif alarak harekete geçmesi gerektiğini Türkiye Büyük Millet Meclisinden de dile getiriyorum. Saldırılar devam ederken uluslararası toplumun ve uluslararası kuruluşların ve bölge ülkelerinin birçoğunun tutumları, yeni dünya düzeninin ve bu düzenin bizi nasıl bir geleceğe sürüklediğine dair önemli göstergeler olarak önümüzde duruyor. Bunlardan biri ABD'nin yaptığı, taraflara ateşkes ve itidal çağrısıdır; açıklamanın bütünüyle bir aldatmaca ve algı yönetimi olduğu açıktır.

Kıymetli milletvekilleri, ortada savaşın tarafları yoktur, sivillere yönelik bir katliam ve Filistinli Müslümanlara yönelik bir soykırım vardır. Ayrıca bu katliamda en önemli sorumluluk sahiplerinden biri de İsrail'e silah satışına onay veren ABD yönetimidir. Avusturya'nın, Almanya'nın ve diğerlerinin tutumu ortadadır -hepsi konuşuldu- yani değişen bir şey yoktur, küfür tek millet olarak saldırmaya devam etmektedir. Mescid-i Aksa'da yapılmak istenen, El Halil şehrindeki İbrahim Camisi'nde yapılmak istenenin tam da aynısıdır. Ne yapılmıştır 25 Şubat 1994'te? Bir Yahudi siyonist doktor otomatik tüfekle 29 Müslüman'ı katletmiş, yüzlercesini yaralamış ve bu hadiseden sonra İbrahim Camisi kapatılmış, açıldığında yüzde 60'ı sinagog olarak açılmıştır. Yine 2015'teki Kudüs ziyaretimizde de bunu yerinde müşahede etme imkânı bulduk. Mısır'da yaşananlar, Suriye'de, Irak'ta bütün yaşananlar bugünlerin hazırlığıdır. Aynen Suriye'nin kuzeyinde PKK/PYD'ye bir devlet kurdurma çabaları ne ise, elli altmış yıl önce Filistin topraklarında yapılan da odur. Yani İsrail neyse bugün ABD'nin kurdurmayı hedeflediği PKK/PYD devleti de odur. HDP neyse Netanyahu'nun Likud'u da odur; bu, açık ve nettir yani bunun gizlenecek, örtülecek hiçbir tarafı da yoktur.

Bizim Kudüs ve Mescid-i Aksa sevdamız, -bir milletvekilimiz söyledi- dinî kisveye büründürmek tam da inancımızın bir gereğidir. Elbette ki insan hakları, hukuk, adalet işin bir başka boyutudur ama Selçuklu, Osmanlı, Selahaddin Eyyubı hangi ruhla Kudüs'ü savunmuşsa fethetmişse Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmışsa biz de aynı ruhla, aynı inançla Mescid-i Aksa'ya ve Kudüs'e sahip çıkıyoruz.

Kıymetli milletvekilleri, son olarak şunu ifade etmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Başkan.

MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Filistin davası sadece Filistinlilerin meselesi değildir -çünkü bazen böyle sesler de yükseliyor- bütün Müslümanların meselesidir çünkü bütün Müslümanlara emanettir. Hepimiz için bir onur ve şeref meselesidir, onun için sonuna kadar sahip çıkmalıyız. İşte, "Orası Araplarındır, Araplar sahip çıksın, Filistinliler kendi topraklarına sahip çıksınlar..." Biz orada bir toprak derdinden önce Resulü Ekrem Efendimiz'in bize emaneti, Allah'ın bize emaneti, Selahaddin Eyyubı'nin bize emaneti olan kutsalları, değerlerimizi ve oradaki kardeşlerimizi... Ki oradaki kardeşlerimize de haksızlık yapmamak gerekir. Evet, geçmişte yanlış yapanlar olmuştur içinde; işte, en büyük yanlışlarından bir tanesi Marksist-Leninist düşünceye kapılarak buradakilerle de başka yerlerdekilerle de iş birliği yapmışlardır ve Filistin'i bugünkü hâle getirmişlerdir ama bu yanlışlar bizi ikinci derecede ilgilendirir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Destici.

MUSTAFA DESTİCİ (Devamla) - Biz inancımızın gereği, insan olmamızın gereği ve ahlakımızın gereği Filistin'e sonuna kadar sahip çıkacağız. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bizzat Cumhurbaşkanı başkanlığında, hükûmeti nezdinde, Dışişleri Bakanımız nezdinde yaptığı bütün girişimleri ve aldığı inisiyatifi destekliyoruz ve bütün Meclisin de desteklemesinden, Türkiye'deki bütün siyasi partilerin de desteklediğini görmekten memnuniyet duyuyoruz.

Son olarak, burada grubu bulunan 5 siyasi parti ortak bir karar aldı, bir kınama yayımladı. Daha önce de buna benzer millî konularda benzer kararlar alındı. Biz, grubu olmayan siyasi partiler olarak, bütün siyasi partilerin -katılmak isteyenin- hatta bağımsız milletvekilleri dahi olursa burada onların da imzasının ve desteğinin alınmasını önemsediğimizin altını çiziyor, hatırlatıyorum.

Bütün Filistinli kardeşlerimizin Rabbim yâr ve yardımcısı olsun. Her daim onlarla birlikteyiz ve birlikte olmaya devam edeceğiz diyor, sizleri ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)