GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sigortacılık ile Diğer Bazı Alanlara İlişkin Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:82
Tarih:20.05.2021

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, bu 5'inci madde Finansal İstikrar Komitesinin kurulmasıyla ilgili bir madde. Tabii, bu maddenin bir geçmişi var, çok kısa da olsa bahsetmek lazım herhâlde. Bu konu önce bizim bu yasama sürecinde "Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi" diye geldi, Plan ve Bütçe Komisyonunda epey tartışıldı ve dendi ki: Ya, bu 2'si birbirine uymuyor. Sonuç olarak "finansal istikrar" dediğimiz şey daha kısa vadeli meselelerle ilgili, daha parasal meselelerle ilgili fakat "kalkınma" öyle değil; kalkınma, daha uzun vadeli kararlar gerektiren, başka tür bir koordinasyon ihtiyacı olan bir mesele. "Bunların 2'sini bir araya getirmeyin." dedik ısrarla fakat her zaman olduğu gibi, getirdiğiniz hiçbir şeyde -saraydan geldiği için herhâlde- herhangi bir irade çıkmıyor "Ya, şunu değiştirelim." diyen bir irade çıkmıyor Plan ve Bütçe Komisyonunda. Dolayısıyla da böyle geçti. Şimdi de bunun tamirini yapıyoruz. Anlaşılan, yeni Bakan bu yanlışı görüyor ve dolayısıyla da kalkınma meselesini ayrı bir komiteye havale ediyor ve dolayısıyla da Finansal İstikrar Komitesinin, Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesinin yerini alacak olduğu görülüyor.

Esas itibarıyla, amaçları çok benzer. İşte, istikrarı sağlamak, kırılganlığı azaltmak, riskleri yönetmek gibi bütün devlet yönetiminde finansal meselelerde ihtiyaç duyulabilecek olan bir koordinasyonu gerçekleştirmek için oluşturulmuş oluyor. Fakat değerli arkadaşlar, şimdi bu yapı, yani bu nasıl bir komite diye baktığımızda bu komitede kimler var, hemen sayacağım size: Hazine ve Maliye Bakanı başkanlığında -yönetiyor zaten- yardımcısı var Komitede, Strateji ve Bütçe Başkanı var yani Cumhurbaşkanlığıyla bağlantılı olarak, SPK var -Sermaye Piyasası Kurulu- BDDK var, Sigorta ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu var, TMSF var ve asıl ilginci Merkez Bankası var, Merkez Bankası Başkanı da Komitenin üyesi.

Değerli arkadaşlar, bakın bütün bu kurulların kanunlarında bu kurulların bağımsız kurullar olduğu yazılır, fakat sizler bizim bütün itirazlarımıza rağmen öyle bir hâle getirdiniz ki bu bağımsız kurumları, hepsi şu anda bakanlıkların uzantısı olarak çalışıyorlar. Dolayısıyla da bunların içine Merkez Bankasını koymak emin olun şöyle bir şey değerli arkadaşlar: Yani mevcut kapitalist düzen içinde Merkez Bankasının bağımsızlığı bu kadar hassasiyetle korunmaya çalışan bir ilke olarak görülürken siz zaten ikide bir Merkez Bankası Başkanını değiştiriyorsunuz herhangi bir şekilde mevcut kanunlara da uygun olmayarak, üstelik Finansal İstikrar Komitesi içine Merkez Bankası Başkanını dâhil ediyorsunuz. Bu olmaz arkadaşlar, bu, Merkez Bankası Başkanı ve Merkez Bankası otoritesini bir anlamda kontrol altına almak anlamına gelir. Üstelik bir şey daha söyleyeceğim: Bu kanun teklifinde, biliyorsunuz, özel bazı durumlar gerçekleştiği takdirde Cumhurbaşkanı bu Komitenin de kararlarını verme yetkisine sahip. Yani Cumhurbaşkanına öyle bir yetki verilmiş ki bütün finansal ve ekonomik faaliyetlerle ilgili olan kurumların başkanlarının verdikleri kararları tamamen değiştirebilir veya kendine göre kararlar üretebilir.

Değerli arkadaşlar, buradan diyebilirsiniz ki: Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi geldi, bu doğaldır, Cumhurbaşkanı aslında aynı zamanda tek başına hükûmet. Ama değerli arkadaşlar, şunu unutmayın: Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir siyasi partinin Genel Başkanı. Dolayısıyla da kendisinin birtakım siyasi tercihleri yani kendi partisinin siyasi tercihleri ve kendi... Ki kendisine "ekonomist" diyor biliyorsunuz ama gerçekte Sayın Cumhurbaşkanının hiçbir karşılığı olmayan fikirlere sahip olduğunu da artık dünya âlem biliyor. Sayın Cumhurbaşkanına bütün bu finansal istikrar konularında kararları alabilecek bir yetkiyi vermiş oluyoruz bu maddeyle. Değerli arkadaşlar, bu, kabul edilebilir bir şey değildir. Gerçekten de bu öyle bir şey ki... Zaten 2010'dan beri her kararı neredeyse merkezîleştiren bir Hükûmetiniz var ve bütün bu ekonomik kararların bir anlamda tümüyle merkezîleşmesi anlamına gelen bir yasa önerisini buradan geçirmiş oluyoruz diye düşünüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bir ekleme yapmak istiyorum. Cahit Bey demin 3'üncü ve 4'üncü maddeleri geri çektiklerine ve daha sonra getireceklerine dair bir uyarıda bulundu. Değerli arkadaşlar bunu getirmeden -Plan ve Bütçe Komisyonuna gelecektir herhâlde ya da Adalet Komisyonuna, bilemiyorum ama- şu gerçeği düşünerek bu maddeyi yazın derim ben: Pandemi koşullarında kaza sayıları, yaralı sayıları, ölü sayıları vesair hepsi azalmıştır. Dolayısıyla da sigorta şirketlerinin maliyeti düşmüştür ama sigorta şirketlerinin hasılatları hâlâ, geçmişten beri, enflasyon üzerinden giden bir biçimde cereyan ediyor. Bunun anlamı çok açıktır: Sigorta şirketleri aşırı kârlar elde ediyorlar. Dolayısıyla da bu yasayı getirirken bu meseleyi bir de pandemi perspektifinden değerlendirmenizi dikkatinize sunarım.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)