GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sigortacılık ile Diğer Bazı Alanlara İlişkin Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:82
Tarih:20.05.2021

ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; halkımızı buradan saygıyla selamlıyorum.

Şu an içinde bulunduğumuz süre zarfında cezaevinde açlık grevleri var. Bu açlık grevleri bugün itibarıyla 175'inci günü arkasında bırakmıştır. Cezaevinde cezası bitip de tahliye olmayan siyasi tutsaklar vardır, esir muamelesi görmektedirler. Cezaevlerinde 18 yaşın altında çocuklar var, anneleriyle yaşamaktadırlar. Cezaevlerinde büyük hak ihlalleri yaşanıyor. Bunlara bu Meclis bir şey demeyecek mi? Tabii ki demeyecek. Çünkü bugün, içerisinde bulunduğumuz süre zarfında dörtlü bir anlaşmayla yargıda yine kimi roller oynanıyor. Bunlar bir bütünleşmeye katkı sunar mı? Türkiye'nin toplamda bütünleşmesine ya da muhalefetin bütünleşmesine ve birleşmesine katkı sunar mı? Biz zannetmiyoruz.

Tabii ki partimiz, olgun bir yaklaşımla, demokratik bir zeminde buluşmak istiyor, ülkenin içinde bulunduğu bu çıkmazdan bu ülkeyi çıkarmak istiyor. Neden çıkarmak istiyor? Şimdi milyonlarca insan mafyanın, çetenin videosunu bekliyor ve seyrediyor. Şu an ülkenin içinde bulunduğu konum budur, bundan ibarettir. Kimse herhangi bir siyasinin, siyasetçinin, gazetecinin ne diyeceğini merak etmiyor. Şu anki Türkiye gerçekliği bundan ibarettir. Biz tabii ki mücadelemize devam edeceğiz.

Cezaevlerinden bahsederken Sincan'da oynanıyor tiyatronun büyüğü. Türkiye'nin 3'üncü büyük partisi, eş genel başkanları, milletvekilleri, MYK üyeleri atanmışlar tarafından yargılanmaya çalışılıyor. Gücünüz var yargıda, gücünüz var medyada, gücünüz var siyasette, yapıyorsunuz ama arkadaşlarımız, yol arkadaşlarımız tarihe dipnotu düşüyorlar, tarihe not düşüyorlar, büyük bir destan yazıyorlar. Bastırmakla bu iş tasfiye edilmez, bu işi siyaset alanına çıkararak da bitiremezsiniz.

Bakınız, Türkiye'nin dünyadaki konumu, pozisyonu ne durumdadır arkadaşlar? Esrar, eroin, kokain, mafya ve İçişleri Bakanının dün televizyonda kullandığı dile bakınız, bunu kendinize yediriyor musunuz? Kimin söylediği önemli değil, belki burada ön yargılı bir yaklaşım içerisindesiniz. Bu ülkenin İçişleri Bakanının kullandığı dil, kullandığı üslup... Kabul ediyorsunuz, iktidar ortakları bunu kabul ediyor ama burada asıl görev, asıl rol muhalefete ve demokrasi güçlerine düşüyor; bunun açık bir şekilde ifşa edilmesi lazım. Bu kürsüde kimse İçişleri Bakanının dilini, üslubunu eleştirme gereği, ifşa etme gereği bile duymamaktadır. Halkın vergileriyle, TRT'nin kanalında, TRT gibi bir kurumda bu kelimeler kullanılıyor.

Tabii ki biz Kobani davası... HDP'nin, Kobani'nin IŞİD'in eline geçmemesi için bir katkısı olmuşsa bu HDP için bir şereftir, bir onurdur. Tüm koalisyon güçleri, tüm halklar Kobani'nin DAİŞ ve IŞİD gibi barbar bir örgütün eline geçmemesi için tabii ki demokratik zeminde katkı sundular. 6-7-8 Ekim olaylarında biz de Mardin'deydik, insanlar yaşamını yitirdi, dükkânlar yağmalandı. Birçok şey yapın ama devlet mekanizması, istihbarat teşkilatıyla, o kurşunların hangi silahın namlusundan çıktığını tespit edemiyor mu? Ediyor tabii. Hesaplarına gelmiyor çünkü öldürülen vatandaşların büyük çoğunluğu partimizin üyeleri, partimizin tabanından olduğu için işi perdeleyerek, işi kriminalize ederek HDP'yi mahkûm etmeye çalışıyorlar. Tarih önünde mahkûm olacak bu anlayış, tarih önünde kaybedecek.

Mafyalar bile Seyit Rıza'nın sözlerinden bahsediyor. Tabii ki o isim, o onurlu duruş bir mafyanın ağzına yakışmaz, kabul de etmiyoruz. Tabii ki Seyit Rıza gibi mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz, tabii, demokratik bir zeminde, ülkenin en büyük meselesinin, Kürt meselesinin demokratik yöntemlerle çözülmesinden yanayız.

METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) - Terör, terör.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bu halkın diline burada "x" deniyor, ülkenin en meşru kurumunda "x" deniyor. Düşünün ya, bu ülkede Kürtçe ana dilde eğitim var, bu ülkede demokrasi var...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Öcalan.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - ...bu ülkede Alevi halkı kendi inancıyla yaşıyor, devlet bunun önünü açıyor, bu ülkede tüm farklılıklar kendini burada görüyor; Türkiye Orta Doğu'nun modeli olmuş, Türkiye Kürtlerle barışmış, Rojava'yla barışmış, güney Kürdistan yönetimiyle barışmış bir model durumunda; o zaman bambaşka bir durum... Şu an İçişleri Bakanlığı, Millî Savunma Bakanı ölü sayıcısına dönmüş, ölü sayıcısına; günde ne kadar insan öldü, ne kadar sorti yapıldı, hangi helikopterin tekerinin hangi dağın ucuna değmediği... Bir Millî Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı bundan bahsediyor. Adalet Bakanı bayramda çocuklara oyuncak dağıtıyormuş. Bu ülkenin içinde bulunduğu adalete bakın, yargıya bakın. Burada pazarlık yapılıyor hangi siyasi parti HSK'ye kaç üye verecek diye; etik midir, ahlaki midir? Maalesef, sıradanlaşmış, sözün de anlamı kalmamış.

Halkımızı selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)