| Konu: | Sigortacılık ile Diğer Bazı Alanlara İlişkin Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 20.05.2021 |
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
Bu kanun teklifindeki 9'uncu madde turizm sektörünün kamuya olan borçlarının faizsiz ertelenmesine ilişkin olmakla birlikte yani olumlu bir şekilde karşılamakla birlikte Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve çöküş gözetildiğinde özellikle KOBİ'lerin ve diğer esnafların da bu yönlü bir düzenlemeye tabi tutulması gerektiğini burada belirtmek istiyorum değerli arkadaşlar.
Değerli milletvekilleri; Türkiye birçok anlamda bir kaosu yaşıyor, ekonomik kaos yaşıyor, toplumsal kaos yaşıyor ve ekonomik kriz olarak nitelendirilen bu süreç esasında bir ekonomik kriz değil, bir ekonomik çöküştür, bir yönetememe meselesidir.
Değerli arkadaşlar, Türkiye'de günlük açılan icra ve iflas dosyası sayısı 2 binlere yaklaşmış durumdadır yani her gün icra daireleri, esas sayısı 2 bine kadar ulaşan dosyayla karşı karşıya kalmaktadır. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonunun verilerine göre 2021 yılının ilk çeyreğinde kapıya kilit vuran esnaf sayısı 30 bine yaklaşmış durumdadır; öte tarafta, ilk çeyrekte kapanan şirket sayısı 4.620, gerçek kişi ticari işletme sayısıysa 7.621 olmuştur.
Değerli arkadaşlar, yine, Mart 2021 döneminde mevsim etkisinden arındırılmış olan işsizlik sayısı 10 milyona yaklaşmış bulunmaktadır. Yine KOBİ'lerin kredileri 662 milyar 540 milyon TL'yken bu rakam bu yıl aynı dönemde 879 milyar 284 milyon TL'ye ulaşmış bulunmaktadır. Bankaların takibe düşmüş olan alacakları sene başından bu yana 150 milyar lira seviyesine âdeta demirlenmiş, neredeyse her 3 kişi bankaya ve bankalara borçlu hâle gelmiştir değerli arkadaşlar. TÜİK verilerine göre 2020 yılında 7 milyon 362 bin olan işsiz sayısı, değerli arkadaşlar, birinci çeyrekte 9 milyon kişiyi aşmış bulunmaktadır.
Değerli arkadaşlar, bu Hükûmet halkı aç bıraktı, milleti sefilliğe doğru sürükledi ve halk gerçek bir şekilde yoksulluğa sürüklenmiş durumdadır. Değerli arkadaşlar, bu aslında bir yönetememe krizidir; bu aynı zamanda bir ekonomik kriz değildir, bir ekonomik çöküştür. Ekonomik çöküşün gerçek anlamdaki çözüm yeriyse değerli arkadaşlar, derhâl halkın hakemliğine müracaat etmektir. Bu işin başka çaresi yoktur, başka çözüm yolu da yoktur, ne yazık ki kalmamıştır.
Değerli milletvekilleri, bakın, hukuk askıdadır, adalet yok konumundadır. Halkın adalete olan güveni sarsılmış ve yok derecededir. Bakın, son günlerde Hâkimler ve Savcılar Kurulunun 7 üyesi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçileceğine dair bir süreci biz yaşıyoruz. Bakın, Anayasa'ya göre HSK üyelerinin seçimi "Buradaki bir uzlaşmayla ancak seçilebilir." şeklinde bir hüküm söz konusudur. Bakın, biz HDP dışında olan 4 partinin uzlaşmasıyla, maalesef, Karma Komisyonda HSK üyeliği için parti kartını cebinde taşıyan kişilerin seçimi usulüyle karşı karşıya kaldık.
Değerli arkadaşlar, Türkiye'deki adalet sistemi, gerçek anlamda, adalet niteliğini yitirmiş durumdadır. Bu adalet niteliğini yitirmiş olan bir yapının gerçek anlamda adalet düzenine çekilebilmesinin tek yolu, HSK üyeliğinin gerçek anlamda ancak halkın ve bütün halkların uzlaşısıyla seçiminin sağlanmasıdır. Millet Meclisinde bulunan bütün partilerce parti kartını cebinde taşımayan, gerçek anlamda hukuk kişiliğini taşıyan ve gerçek anlamda tarafsız ve bağımsız olabilecek olan hukuk insanları arasında seçim yapılması gerekmektedir. Ama ne yazık ki bu mevcut olan 4 parti bu hususa riayet etmemiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ABDULLAH KOÇ (Devamla) - Mevcut adalet sistemine olan güvenin şu anda neredeyse yüzde 10'lara düştüğü bir ortamda, bu 4 partinin bu şekilde bir anlaşma yaparak, gerçek anlamda bir partili yargıcı seçme yönünde olan bu anlayışını biz reddediyoruz ve kabul etmiyoruz. Bakın, adalet sistemi sorunludur, hukuk askıdadır. Bu şekildeki bir anlayış, bu şekildeki bir tavır, Türkiye'deki mevcut olan adalet sistemini daha da sorunlu hâle getirecektir. Gerçek anlamda hukuk kişiliğini taşıyan, gerçek anlamda yargıç olan kişilere ve aynı zamanda bu noktada olabilecek, bu görevi üstlenebilecek olan yüzlerce, binlerce yargıca ve hukukçuya çok ciddi bir şekilde haksızlık yapılmıştır; biz bunu kabul etmiyoruz. Gerçek anlamda sorunlu olan bu olaya taraf olmuyoruz, doğru ve dürüst bir hukuk sisteminin gerçek anlamda kurulması için de elimizden gelen bütün çabayı sarf edeceğiz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum, teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)