| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 85 |
| Tarih: | 27.05.2021 |
HDP GRUBU ADINA EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize saygılarımı sunuyorum.
Efendim, İYİ Partinin Rize ilinde yaşanan işsizliğin sebepleri üzerine verdiği bu önerge esas itibarıyla hemen hemen bütün iller için verilebilir bir önerge. Neden öyle? Çünkü değerli arkadaşlar, gerçekten de memleketin meselelerini konuşuyor gibi yapıyoruz ama aslında memleketin asıl meselelerini konuşmuyoruz bence. O da şu: Ekonominin sadece Merkez Bankasından yönetilebileceğine inanan veya vergilerle yönetilebileceğine inanan yani makro politikalarla bir ülkenin ekonomisini yöneteceğini sanan bir iktidar var karşımızda dolayısıyla da mikro konulara hiç eğilmiyor. Mikro konular nasıl çözülüyor? Arkadaşlar, torbayla çözülüyor biliyorsunuz. Torba yasalar geliyor, torba yasaların içine birtakım mikro konuları ilgilendiren önergeler, öneriler getiriliyor ve öylelikle yani bir tür yapma bozma şeklinde giden bir süreç yaşanıyor.
Dolayısıyla da bizim tabii ki, Rize'nin sosyoekonomik sorunlarının, ekonomik sorunlarının, Trabzon'un sorunlarının veya Urfa'nın sorunlarının, bunların üzerine kafa yormamız lazım. Bunların üzerine kafa yorduğumuz zaman ortaya çıkan tablo şudur arkadaşlar: Türkiye ekonomisinin yönetiminde çok ciddi yapısal meseleler vardır. Fakat iktidarlar diyebilirim ki, anladığım kadarıyla çok rahat hissetmedikleri için... Hâlbuki Adalet ve Kalkınma Partisi yirmi senedir ülkeyi yönetiyor, şimdiye kadar bu meselelere eğilmesi gerekirdi ama hiç bu türden yapısal meselelere eğilmiş değil.
Şimdi, biz, konuşmaya başladığımızda... Biz geçenlerde Rize'deydik, Hopa'daydık, Artvin'deydik, biz de orada gördüğümüz, insanlarla çay üreticileriyle, efendim, esnaf ve zanaatkârla, ticaret odalarıyla yaptığımız konuşmalarda bir yığın sorun var ve bu sorunlar esasında yapısal ve mikro sorunlar. Dolayısıyla da bu sorunların çözümüyle ilgili olarak daha mikro ölçekte konulara bakmamız gerekir ve böyle baktığımızda da gerçekten Rize'nin -saymakla bitmez neredeyse- bir sürü sorunu var. Ben kabaca not aldım. Bir kere çay tabii ki çok önemli bir ürün orada fakat emin olun çay üreticileri artık çayla uğraşmak istemiyorlar neredeyse çünkü bir karşılık alamadığını hissediyorlar. Neden öyle hissediyorlar diye baktığımızda, yine, iktidarın uyguladığı taban fiyat politikaları, kota politikaları, bir bakıma kamunun alması gereken ürünü -ki bizce öyle- özel sektörün almasına doğru itiliyor üretici ve dolayısıyla da özel sektörün insafına bırakılmış bir üreticiyle karşı karşıyayız ki bu, ürününe daha düşük bir fiyatla karşılaşması anlamına geliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Efendim, bunun dışında başka konular da var ama değerli arkadaşlar, sözlerimi bitirmeden şu konuya da değinmek istiyorum: Gerçekten de dün Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı konuşmayı anlamakta şahsen ben zorlandım. Zorlandım, bir siyasi partinin lideriyle ilgili olarak ettiği ifade gerçekten kabul edilebilir değil.
Değerli arkadaşlar, eğer bu ülke demokrasiyle yönetiliyorsa -ki öyle olduğunu sanıyoruz- nasıl olur da "Bu daha bir şey değil, daha neleri göreceksiniz!" türünden, neredeyse mafya türü bir ifadeyle yani bunu kullanmış olması gerçekten kabul edilebilir değil. Rize'yi konuşurken Rize'de geçenlerde olmuş olan bu hadise üzerine de bir cümle söylemek zorunda hissettim kendimi.
Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)