GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:55
Tarih:22.01.2013

CHP GRUBU ADINA METİN LÜTFİ BAYDAR (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ve Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ankara'da sosyal bilimler adıyla yeni bir üniversite açılmasını Cumhuriyet Halk Partisi olarak desteklemekteyiz. Bununla birlikte, idari kadro sayısı için ayrılan 147 kadro sayısının yeterli olmadığını, bu sayının en az 1.000 olarak belirlenmesi gerektiğini düşünmekteyiz çünkü 147 kişilik bir idari kadro tahsisi ile üniversite sistemi kurulamaz, kurulsa da işleyemez.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak esneklik, uyum ve karşılık, yanıt verebilir bir yükseköğretimin günümüz dünyasında gerekli olduğuna inanmaktayız. Bazen dünyaya bakıp Amerika'yı yeniden keşfetmek için uğraşmamalıyız ancak bazen de dünyanın, özellikle gelişmiş ülkelerin bize dayattıklarını da aşmalıyız, sorgulamalıyız. Yükseköğrenimi ve üniversiteleri de bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Türkiye'deki tek tip üniversite modeli küresel, bölgesel ve yerel gereksinimlere göre değişim gösterememektedir. Batı modelini ya da modellerini uygulamak, rekabet gücü açısından Türkiye için belirsizlik yaratmaktadır.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de yeni üniversitelerin kurulması sürecinde artan ve üniversite eğitimi almak isteyen genç nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak yanında, yeni kurulan üniversitelerin kuruldukları şehirlerin gelişimine yapacakları katkı da göz önünde bulundurulmalıdır. Sonuç olarak, yeni kurulan üniversitelerin bölgeler arası eşitsizliği ortadan kaldırması üniversitelerin kuruluş amaçlarından olmalıdır. Üniversiteler, kuruldukları şehirlerde şehrin sosyoekonomik hayatına önemli etkiler yapmakta, şehri canlandırmakta ve şehirleşme sürecini hızlandırmaktadır. Günümüzün gelişmiş üniversiteleri gerek lisans gerekse lisansüstü düzeyinde modern eğitim verirken, ülkelerin genel ekonomik politikaları doğrultusunda oluşturulan programlar çerçevesinde araştırmalar yapmalı ve elde ettikleri sonuçların ticari uygulamalara dönüştürülmesine de katılmalıdırlar. Böylelikle çağdaş üniversite günümüzde yeni bilgi üretmenin yanında, bilgi ekonomisinin beyni durumundaki bilgili insan yetiştiren bir işletme kurumuna da dönüşmelidir. Bu işletmede nelerin araştırılacağına karar verme yetkisi yalnızca üniversitelerin tasarrufunda olmaktan artık günümüzde çıkmıştır. Üniversiteler tüm unsurlarıyla toplumla bütünleşmek ve araştırma geliştirme etkinlikleriyle ona doğrudan hizmet etmek için çaba harcamalıdırlar. Bu, üniversitelerin gerçek bilimsel işlevlerine engel oluşturmayacaktır.

Sonuçta, bu çağdaş yaklaşım içinde üniversiteler toplumun itici gücü ve onun gelişmesinde en önemli katkıyı yaratan kurumlar durumuna gelecektir. Anadolu'da bir bölge üniversitesi iddiasında olan bir yükseköğretim kurumu yerel ve bölgesel değerleri öne çıkarabilmelidir. Üniversitelerin bu bağlamda kendilerine özgü ve uzmanlaştığı konularda yoğunlaşması beklenmektedir. Son yıllarda artan üniversite sayısı bu açığı kapatamamıştır. Üniversitelere bütçeden ayrılan pay yeterli değildir. Üniversitelerin torba bütçe ile mali özerkliğe bir an önce kavuşturulması Türkiye için yaşamsal önemdedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi de Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir buçuk yıl önce sunmuş olduğumuz ve bir türlü komisyonda görüşemediğimiz, bazı il ve ilçelerimizde tematik üniversiteler kurulması konulu kanun teklifimizden söz etmek istiyorum.

Siyasette ne yazık ki doğru önemli değil, doğruyu kimin söylediği önemli olmaktadır. YÖK sayfasına baktığımızda 103 devlet, 65 vakıf, 7 vakıf meslek yüksekokulu, Kıbrıs'takilerle birlikte 13 üniversite dahil diğer yükseköğretim kurumları olmak üzere toplam 188 üniversitemiz bulunmaktadır. Üniversite sayılarını artırmak başarı hanesine yazılabilir ancak asıl başarı sayıyı artırırken kaliteyi de artırmakla yakalanabilir. Türkiye'de son on yılda 80'in üzerinde yeni üniversite açıldı. Asıl sorun, 2023 hedefine odaklandığını söyleyen iktidarın bunu gerçekleştirebilme kapasitesiyle ilgilidir. Yükseköğretimde yatay büyüme göz kamaştırıcıdır ancak bu hızla 50 üniversite daha açılabilir. Ancak derinlik ve üniversitelerin araştırma fonksiyonunda ciddi zafiyetler bulunmaktadır. Üniversiteler kurulurken tematik olmak yerine, en kolayı tercih edilmekte, sonuçta her ilde bir yükseköğretim kurumu olmakta ama gerçek anlamda üniversite ne yazık ki olamamaktadır. Biz verdiğimiz kanun teklifiyle 30 ilde 41 tematik üniversite kurulmasını önerdik. Türkiye için gerekli olduğuna inanıyoruz ancak doğruyu biz söylediğimiz için iktidarın engeliyle karşılaşıyoruz. Halkımızın yeni üniversite kurulmasını isteyen Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu bilmesini istediğim için bu açıklamayı yapıyorum.

Sunmuş olduğum kanun teklifiyle kurulacak tematik üniversiteler ülkemizin çeşitli il ve ilçelerine hem sosyal hem de ekonomik katkılar sağlayacak hem de ülkemizin ihtiyacı olan yükseköğrenim talebini karşılayıp iş gücü kaynağını oluşturacaktır. İl ve ilçelerimize kurulması düşünülen tematik üniversiteler şu şekildedir:

Sağlık sektöründeki gerek yatırımlar gerekse sağlık politikaları sonucu Afyonkarahisar ili önemli gelişmeler kaydetmiştir. Bu gelişmenin devamlılığı için Afyonkarahisar'da kurulacak sağlık bilimleri üniversitesi yerinde bir karar olacaktır.

Yine, Bursa ilimizde sağlık bilimleri üniversitesi adıyla bir üniversite kurulması ülkemizin doktor başta olmak üzere sağlık personeli ihtiyacını karşılayabilecektir.

İzmir Bergama'da kurulacak sağlık bilimleri üniversitesi de bölgedeki yoğun termal hareketlilik ve kaplıca turizminin gelişmişliği ve Bergama'nın antik dönemden bugüne olan misyonuyla bütünleşecektir. Bergama'ya kurulacak bir sağlık bilimleri üniversitesi bu misyonu uygulama ile birleştirecektir.

Ankara Beypazarı son yıllarda turizme dayalı projeleri hayata geçirme çabasındadır. Alternatif turizm türlerine yönelik bölümlerle uyumlu bir yapısı bulunmaktadır. Bu yapının ülkemiz turizmine katkı sağlaması Ankara Beypazarı'na bir turizm üniversitesi kurulmasıyla sağlanacaktır.

Tokat ilimizde kurulacak bir tarım üniversitesi ilin gelişmiş tarım olanakları nedeniyle üniversiteyi gelecekteki gelişmiş tarım üniversitelerinden birisi hâline rahatlıkla getirecektir.

Ankara Kızılcahamam spor faaliyetleri için uygun bir doğaya sahiptir. Ankara'ya yakınlık ilçenin göreli avantajını teşkil etmektedir. Kızılcahamam'a kurulacak spor bilimleri üniversitesi, bölgenin tanınırlılığını artırmasının yanı sıra gelişmesine de önemli katkılar sağlayacaktır.

Bursa İnegöl'de kurulacak bir tasarım üniversitesi Türkiye genelinde hem mobilya hem de tekstil sanayisinde sözü geçen bir ilçe olmasının artılarını daha da markalaştıracaktır.

Isparta Eğirdir'de doğa bilimleri üniversitesi, Türkiye'nin meyvecilik bahçesi olması, ilçedeki katma değerin artırılması için toprağa bağlı üretim teknolojileri konusunda bir altyapının oluşturulmasını sağlayacak ve bu alandaki üretim, refah ve sosyal hareketliliği artıracaktır.

Isparta Yalvaç'ta kurulacak sosyal bilimler üniversitesi -Yalvaç'ın tarihten getirmiş olduğu birikimi- o bölgenin sosyal bilimler alanında bir cazibe merkezi olmasını sağlayacaktır.

Eskişehir'de hem askerî hem de sivil havaalanının bulunması, yüksek hızlı tren seferlerine sahip olması, kara ve demir yolu taşımacılığının birbirine bağlı bir yapıda bulunması, bu şehrimizde ulaştırma üniversitesinin kurulması gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır.

Teknoloji ve AR-GE koridorunda bulunan Kocaeli'de bilişim teknolojileri üniversitesi, İzmir'in gelişmiş şehir yapısını kurulacak İzmir hukuk bilimleri üniversitesinde değerlendirebilmesi, Ankara'nın bürokratik yapısının vereceği bilgi birikimi Ankara hukuk bilimleri üniversitesiyle sağlanacaktır.

Denizli'de girişimcilik ve teknoloji üniversitesi, yerel halkın sahip olduğu girişimcilik duygusunun yönetilmesi ve bu girişimci potansiyelin harekete geçmesini de sağlayacaktır.

Yine İzmir'de kurulacak turizm üniversitesi, güzel İzmir'in geçmişindeki tarihî izleri ve deniziyle bütünleşmiş yaşam şeklini aynı zamanda ilin gelişmiş ulaşım, eğitim ve sağlık hizmetleriyle bütünleştirerek uygulama açısından çok büyük bir avantaj sağlayacaktır.

Mersin ve Sinop'ta kurulacak denizcilik üniversitesi, Akdeniz'de ve Karadeniz'de her yönüyle güçlü bir deniz ülkesi konumuna gelmemizi sağlayacaktır.

Zonguldak'ta yer bilimleri üniversitesi, bölgenin sahip olduğu yer altı zenginliğinin daha iyi değerlendirilmesini sağlayacaktır. Bu sayede bölgede yaşanan maden facialarının önlenmesi için bilimsel araştırmalar ve bunlara bağlı uygulamalar rahatlıkla yapılabilecektir.

Tekirdağ'da güzel sanatlar üniversitesi, ilçenin sahip olduğu çok kültürlü yapısını sanat dallarıyla ifade edebilecektir.

Van'ın sahip olduğu tarım ve hayvancılık merkezli ekonomik yapı ildeki sanayi gelişimini gıda endüstrisi patikasına yönlendirmiştir. Kurulacak doğa bilimleri üniversitesiyle bu alanda uzman olacak bir eğitim kurumu şüphesiz bölgenin kalkınmasında önemli rol oynayacaktır.

Muğla merkezde bir turizm üniversitesi, Bodrum'da güzel sanatlar üniversitelerinin kurulması hem bölge hem de ülke turizmine katkı sağlayacak, yerel özelliklerin ulusal turizm politikamıza ivme kazandırmasını sağlayacaktır.

Gaziantep'te girişimcilik ve teknoloji üniversitesi ilin hinterland özelliklerinin en iyi şeklide değerlendirilmesinin yolunu açacaktır.

Kayseri, Erzurum, Malatya ve Kütahya'da kurulacak havacılık üniversiteleri, havacılık sektörümüzün ihtiyacı olan nitelikli elemanların yetişmesini sağlayarak ülkemize özgü bir havacılık kültürünün temellerini oluşturacaktır.

Antalya'da kurulacak olan turizm üniversitesi ve tarım üniversitesi, ilimizi Akdeniz'in çekim merkezi hâline getirecek, turizm ve tarımın yaratacağı kontrollü ekonomik güç ülkemizin Akdeniz'de tek ve en büyük güç hâline gelmesini sağlayacaktır.

Aydın Nazilli'de Sümer girişimcilik ve teknoloji üniversitesi, Nazili Sümer girişimcilik ve teknoloji üniversitesinin kurulmasıyla Nazilli'nin Denizli ve Aydın gibi girişimciliğin yüksek olduğu iki ilin arasında bulunması ve İzmir Limanı'na yakınlığı değerlendirilecektir.

Aydın Söke'de Milet sosyal bilimler ve doğa bilimleri üniversitesinin kurulmasıyla Beşparmak Dağlarının zengin bitki örtüsü ve uygun iklim koşullarının bölgedeki tarımsal çeşitliliği arttırması değerlendirilecek, bölgenin bu özelliğinin turizmle iç içe geçmiş olması, doğa araştırmaları ve turizm için de bir fırsat yaratacaktır. Ayrıca, felsefenin kurucusu Miletli Thales bu üniversiteyle tekrar hatırlanmış olacaktır.

Aydın Kuşadası'nda turizm üniversitesinin kuruluşu Kuşadası'nın turizm potansiyelini arttıracak ve potansiyelin geliştirilmesinde büyük öneme sahip olunmasını sağlayacaktır.

Konya'da kurulacak tarım ve endüstri üniversitesi, yüzölçümüyle eş değer olan Hollanda'dan Patriot istememizin önüne geçecektir.

Adana'daki tarım üniversitesi de -bereketli ovaların- hem halka hem de ülke ekonomisine katkı sağlayacak, pamuğu, ithal edilen bir üründen ihraç edilen bir ürün hâline dönüştürecektir.

Yalova'da doğa bilimleri üniversitesi, süs bitkisi üreticiliği ve arıcılığın gelişimini değerlendirerek AR-GE faaliyetleri için doğal bir ortam oluşturacaktır.

Manisa Turgutlu'da kurulacak ekonomi ve endüstri üniversitesi, şehrin İzmir gibi bir metropole yakınlığını, ulaşım ağına çok yakın olmasını ve ekonomisinin canlılığını kullanarak ekonomi ve işletme alanlarında nitelikli eleman yetiştirilmesini sağlayacaktır.

Edirne'de kurulacak sağlık bilimleri üniversitesi, Balkanlara ve Trakya'ya sağlık hizmetleri sunan ilin sahip olduğu potansiyelinin geliştirilmesine ve ileri düzeyde çalışmalar yapılmasına imkân sağlayacaktır.

Son olarak, Sakarya Geyve'de bir doğa bilimleri üniversitesinin kurulması, tarımsal ürünün yetiştirilebilmesine olanak sağlayan verimli bir alanda kurulmuş olması, Geyve'yi sadece tarım ürünleri yetiştirilmesi bakımından değil, bu ürünlerin yetiştirilmesi için gerekli bilginin ve teknolojik girdinin üretimi ve analizi bakımından da önemli bir yer hâline getirecektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmet, Acil Eylem Planı'nda YÖK'ü kaldıracağını açıklamıştı. Ne yazık ki geçen sürede YÖK'ü kaldırmak bir yana üniversitelerin özerkliklerini ve bağımsızlıklarını kaldırma yolunu seçmiştir. Oluşturulan YÖK yasa tasarısı bu düşüncelerin kanıtıdır. Hükûmet, her ne kadar ülke gelenek ve göreneklerine bağlı olduğunu her hareketiyle, her söylemiyle dile getirse de oluşturulan YÖK yasa taslağı durumun hiç de söyledikleri gibi olmadığını göstermektedir.

Değerli milletvekilleri, iki örnek vereceğim: İlk olarak, YÖK yasa taslağı, kâr amacı taşıyan şirketlerce kurulacak ve diploma fabrikası hâline gelecek olan özel üniversitelere imkân vermektedir. İkinci olarak da yabancı üniversitelerin ülkemizde okul açmasının yolu açılmaktadır.

Değerli milletvekilleri, yabancı bir üniversiteyle iş birliği yapmak ayrıdır, yabancı bir üniversitenin ülkemizde faaliyet göstermesi ayrıdır. Üniversitelerin bir kültür yuvası olduğu ne yazık ki unutulmuş görünüyor. Üniversiteler, bir cumhuriyet projesi olarak ulus devlet bilincini ve Anadolu coğrafyasının farklı bölgelerinden gelen gençleri bir potada toplamakta ve Türkiye için ortak aklın oluşturulması sağlanmaktadır. Bu uygulama sayesinde ülkenin ekonomik gelişmişliği kültürel gelişmesine de yansıtılmakta ve de ülke olarak topyekûn bir atılımın gerçekleştirilmesi sağlanmaktadır. Yeni YÖK yasa taslağı, ülkemizin elindeki gücü, bu şekliyle halkımızın elinden alarak emperyal ülkelere devretmektedir. Anadolu insanının özünden, toprağından, havasından, suyundan kopuk bir üniversite ülkemize yarardan çok zarar getirecektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üniversitelerimizin önündeki en büyük engel olan YÖK bir an önce kaldırılmalı, özerk ve özgür üniversiteler hayata geçirilmelidir. Cumhuriyetimizin geleceği üniversiteler, üniversitelerin geleceği de özgür ve özerk üniversitelerdir.

Sözlerime son verirken yüce heyetinizi selamlar, saygılar sunarım.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.