GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Honduras Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Ulaştırma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:85
Tarih:27.05.2021

NEVİN TAŞLIÇAY (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 193 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Honduras Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hava Ulaştırma Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, yüce heyetinizi ve ekranları başında bizleri takip eden aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum.

Hızla gelişen havacılık faaliyetleri günümüz küresel dünyasında ekonomi, uluslararası ilişkiler ve uluslararası hukuk bağlamında dikkatle incelenen bir alan hâline gelmiştir. Küreselleşmenin çeşitli süreçlerinin hava ulaşımıyla ilişkilendirilmesinin özellikle 1990'lardan sonra dikkat çekmeye başlaması, artan özelleştirme, liberal ekonomilerin yaygınlaşması, sosyal hakların küresel toplumda ve ülkelerin kendi iç algısında önem kazanması demokratikleşme ve uluslararası anlaşmalarla belirginleşmiştir. Bugün, gelişmiş, kendi sahasında etkin bir aktör olarak varlık gösteren her ülke için münhasır egemenliğe sahip olduğu havaalanı da ülke adına yürütülecek her türlü faaliyet de yine egemen ülkenin rızası kapsamında kullanılabilir bir alan olarak kabul edilmektedir. Temelini 1944 Chicago Milletlerarası Sivil Havacılık Anlaşması'ndan alan bu anlayış ekseninde sivil havacılık faaliyetlerinin gelişimi açısından uluslararası çok taraflı veya iki taraflı anlaşmalar ile diğer ülkelerle kurulan bağların yalnız tek yönlü bir getirisi olamayacaktır. Dolayısıyla, ilgili kanun teklifinin 6'ncı maddesinde hüküm altına alınan ve devletimizin ekonomik çıkarlarının uluslararası alanda korunması için makul tarifeler ekseninde olmayan her ayrımcılığı önlemeye yönelik örnek adım tarafımızdan kıymetli görülmektedir. Bu nedenle belirtmek gerekir ki sivil havacılık sektörüne dair ulusal ve uluslararası bütün uygulamalar, politikalar ve yapılan mevzuat değişiklikleri ülkemizin ekonomisine doğrudan etki etmektedir. Bir başka deyişle, ilgili kanun teklifinde belirtilen uluslararası anlaşma ülkemizin gelişimi ve büyümesi açısından büyük öneme sahiptir.

2020 yılının başından itibaren dünya genelinde yaşamış olduğumuz Covid-19 salgını sivil havacılık sektöründe -gerek ülkemizde gerek dünya genelinde- olumsuz etkilere neden olmuştur. Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyet Teşkilatı verileri, Covid-19 salgınının etkisi nedeniyle 2019 yılına oranla Avrupa'da 6,1 milyon uçuş kaybından bahsetmektedir. Bu uçuş kaybının Avrupa'ya toplam zararı 56,2 milyar avro olmuştur. Bu anlamda, ikili ya da çoklu yapılan her uluslararası anlaşma Covid-19 salgını etkisi altında değerlendirildiğinde bu anlaşmaların ülkeler için oldukça kıymetli olduğu ortaya çıkmaktadır. 2020 yılında sivil havacılıkta genel itibarıyla yolcu kaybı 1,7 milyar olarak verilerde yer alırken salgın sürecinde sadece Avrupa Kıtası ülkelerinde 191 bin iş kaybı yaşanmıştır. Salgın öncesi 2019 yılında günlük ortalama 1.331 uçuşla Avrupa'da 4'üncü sırada yer alan Türk Hava Yolları küresel havacılık sektörünün pandemi nedeniyle büyük ölçüde etkilendiği bir dönemde, bu yıl 21 Nisanda gerçekleştirdiği 711 uçuşla Avrupa'da en fazla uçuş yapan 1'inci hava yolu şirketi olmuştur. Bununla birlikte, basına yansıdığı üzere, Türk Hava Yolları yolcu hijyen kiti, sürdürülebilir ambalaj girişimi, çocuk sağlığı girişimi ve yolcu sağlığı teknolojisi kategorilerinde Travel Plus organizasyonu kapsamında "Gold Standard" ödülüne de layık görülmüştür. 2019 yılında tam kapasiteyle dünyanın en önemli havacılık aktarma merkezleri arasına giren yeni İstanbul Havalimanı 2020 yılında günlük 504 uçuş ortalamasıyla Avrupa'daki ilk 5 havalimanı arasında yer almış, Sabiha Gökçen Havalimanı da günlük ortalama 339 uçuşla Avrupa'nın günlük sefer ortalaması açısından 8'inci en yoğun havalimanı olmuştur.

Ülkemiz açısından göğsümüzü kabartan bir başka durum ise Türkiye dışında yaşayan ve kaldıkları ülkede pandemi nedeniyle zor zamanlar geçiren vatandaşlarımızın hava yoluyla ülkemize getirilmesi olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti dünyanın neresinde olursa olsun, vatandaşına sahip çıkmış, onları kanatlarının altına almıştır.

Hava taşımacılığından bahsederken hava savunma sanayimizde yaşanan heyecan verici gelişmelere de değinmek istiyorum. Havacılıkta atılan adımlar birbiriyle ilintili ve savunma sanayisinde geliştirdiğimiz İHA ve SİHA'lar geleceğin mesleği olarak görülen "drone" taşımacılığında alacağımız öncü rolün habercisidir. Henüz salgının etkisi geçmeden, ülkemizin ekonomik verilerinde salgın sonrası istenen yükselişin sağlanabilmesi açısından yapılması teklif edilen anlaşmalara dair kanun teklifleri Avrupa, Kuzey Amerika gibi ülkelerin dışında, diğer ülkelerle olan ekonomik ve kültürel bağların da artışına vesile olacaktır.

Ulaşım sektörü ekonominin temel direktörü olarak tanımlanan birkaç sektörün başında gelmektedir. Ulaşım olmadan ekonomide "üretim" "tüketim" "gelişme" "küreselleşme" gibi kavramlar içi doldurulmuş ve kullanılabilir düzeyde olamazlar. Günümüzde küresel şirketlerin dev bütçeleriyle yönetilen hava yolu ulaşımı kendi başına bir ekonomik değer olmaya devam etmektedir. Türkiye'nin bu sektörde lider olma potansiyeli de yüksektir. Dolayısıyla, kanun teklifinde Honduras Cumhuriyeti Hükûmeti ve Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti arasında akdedilmesini teklif edilen anlaşma kapsamında, 8'inci maddesinde belirtilen, ülkemizin mütekabiliyet esasına dayalı kazanımlarının ve çıkarlarının gözetilmesiyle sivil havacılık vergileri, gümrük harçları ve diğer ücretler için öngörülen düzenlemelerin de taraf devletlere Covid-19 salgını sürecinde ve sonrasında önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir. Kuvvetle muhtemeldir ki günümüz dünyasının ulaşım sektöründe en önemli noktası olan sivil havacılığa dair her bir ülkeyle yapılan anlaşma devletimizin ve milletimizin şiar edindiği "İstikbal göklerdedir." düsturunun eyleme dökülmüş şeklini temsil edecektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; millî mücadele döneminde Kuvayımilliyeye destek sağlayan Birinci Meclis Eskişehir Milletvekili Emin Bey'in oğlu ülkü eri Gün Sazak 1980 yılının 27 Mayısında şer odakları tarafından evinin önünde suikasta uğrayarak şehit edilmiştir. 27 Mayıs Ülkücü Şehitleri Anma Günü'nde, başta cesaret timsali ve ahlak abidesi Gün Sazak olmak üzere, her biri vatan sevdalısı olan Ruhi Kılıçkıran'dan Fırat Yılmaz Çakıroğlu'na tüm ülkücü şehitlerimizi minnetle ve rahmetle anıyor, sözlerime Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu'nun şehit Bakanımız Gün Sazak Bey'in şahsında ülkü erlerine ithaf ettiği dizeleriyle son vermek istiyorum:

"Kurudu gözde pınarlar, canım içre canım gitti / Devrildi iri çınarlar, nice gül fidanım gitti / Bölünmesin diye millet, baki kalsın diye devlet / Dağlar gibi kemikle et, seller gibi kanım gitti."

Milletin bekası için gencecik yaşta ömürlerini veren şehitlerimize rahmet diliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)