| Konu: | 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü'ne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 87 |
| Tarih: | 02.06.2021 |
MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (İstanbul) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; insanlığın Covid-19'la mücadele ettiği bu zorlu zamanlarda halk sağlığı gündeminin ilk sırasını doğal olarak pandemi belirliyor. Bu beklenmedik salgın, sağlık sistemlerinin bu boyutta bir salgına hazır olmadığını insanlığa acı bir şekilde öğretirken küresel sağlık sistemi eşitsizliklerini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu salgın yüzünden dünyada bugüne kadar 3,5 milyona yakın insan hayatını kaybetti. Ülkemizde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı ise 45 bini aştı. Her akşam Sağlık Bakanlığının turkuaz tablosuna yansıyan istatistikleri üzüntü ve endişeyle izliyoruz.
Covid-19 salgınının yayıcısı yeni tip coronavirüs. Peki, çok uluslu sigara şirketleri aracılığıyla yayılan tütün salgını yüzünden her gün kaç kişi hayatını kaybediyor? Sağlık sistemlerindeki eşitsizlikleri daha da derinleştiren, sosyoekonomik dezavantajlı kesimleri daha da savunmasız hâle getiren tütün pandemisi insanlığa ve ülkemize ne tür maliyetler ödetiyor? Gelin, bu tabloyla anlamaya çalışalım: Dünyada sigara kullanan insan sayısı yani vaka sayısı 1,3 milyar, Türkiye'de ise 20 milyon 500 bin. Sigara kaynaklı nedenlerden dolayı her yıl dünyada 8 milyon insan hayatını kaybediyor; bu, her gün 22 bin insanın ölmesi demek. Ülkemizde her yıl yaklaşık 120 bin vatandaşımızı sigara nedeniyle kaybediyoruz yani her gün 328 vatandaşımız sigara nedeniyle hayatını kaybediyor.
Sayın milletvekilleri, sigara salgınının etkileri sadece insanlığa verdiği zararlarla, insan sağlığına verdiği zararlarla sınırlı değil, insanlığa ödettiği çevresel ve ekonomik maliyetler de çok büyük. Sadece ülkemizde, sigara kaynaklı yıllık toplam ekonomik zarar 50 milyar dolara ulaşıyor. Bu veriler bize tütün pandemisiyle yılmadan mücadele etmenin önemini bir kez daha hatırlatıyor.
Sayın milletvekilleri, tütün salgınıyla etkin bir mücadele sürdürebilmek için çok uluslu sigara şirketlerinin bu salgının yayılmasındaki rolünü çok iyi anlamalıyız. Yıllardır milyonlarca insanın ölümünden sorumlu olmalarına rağmen sigara devleri nasıl olup da hâlâ çok büyük paralar kazanmaya devam edebiliyor? Bu sorunun cevabını verebilmek için tütün endüstrisinin taktiklerini iyi bilmek gerekir. Sigara şirketlerinin propaganda faaliyetleri, sigara satışlarını artırmak, yasal düzenlemeleri önlemek, kendilerine yöneltilen eleştirilerden ve sorumluluktan ustalıkla kaçınmak olarak 3 alanda yoğunlaşır. Bu amaçla medya manipülasyonlarıyla tüketici davranışlarını etkilemek, çocuklar dâhil savunmasız hedef kitlelerine yönelik ürün ve kampanyalar geliştirmek, sosyal sorumluluk projeleri aracılığıyla güven kazanmaya çalışmak, lobicilik faaliyetleriyle etkin politikaları engellemek gibi birçok taktik geliştirmişlerdir.
Şirketler sanki çözümün bir parçasıymış gibi davranarak "zararı azaltılmış ürünler" yalanıyla yeni zehirlerini sahaya sürerler. Özellikle son dönemlerde öne çıkarılan ısıtılmış tütün ürünleri ve elektronik sigaralar da bu manipülasyonların yeni birer aracıdır. Neyse ki Cumhurbaşkanımızın inisiyatifiyle ısıtılmış tütün ürünleri ve e-sigaraların, elektronik sigaraların ülkemize girmesi ve satışı engellenmiştir. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bu kararlılıkla, Amerika örneğinde olduğu gibi gençliği etkisi altına alan ve alarm verici boyutlara ulaşan yeni bir salgının ülkemize yayılması engellenmiştir.
Dünya Sağlık Örgütünün endüstrinin bu taktiklerine karşı önerdiği yasal düzenleme ve strateji önerileri bellidir. Bunların başında kamuya açık bütün kapalı alanları yüzde 100 dumansız yapmak gelir. Unutmayalım ki sigara içmediği hâlde sigara dumanına maruz kaldığı için her yıl 1 milyona yakın insan hayatını kaybediyor.
Bir başka etkili politika önerisi ise tütün ürünlerine yüksek vergiler uygulamaktır. Sigara vergilerinin artırılması toplumun tamamını ama özellikle çocuk ve gençleri korumak için en etkin araçlardan biridir. Bilimsel araştırmalar sigara fiyatlarına yapılan yüzde 10'luk bir artışın bile çocuk ve gençlerde sigara kullanımını yüzde 15 oranında azalttığını göstermektedir. Sigara şirketlerinin her türlü reklam ve pazarlama faaliyetlerinin engellenmesi, halkın sigaranın zararları konusunda sürekli bilgilendirilmesi, sigara bırakma hizmetlerinin yaygın ve ulaşılabilir olması önerilen diğer etkili politikalardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SEMİHA EKİNCİ (Sivas) - Başkanım, konu önemli.
VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Başkanım, tebrik edene kadar süresinden geçmişti.
BAŞKAN - Buyurun.
MÜŞERREF PERVİN TUBA DURGUT (Devamla) - 2004 yılında Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi'ni imzalayan ülkemiz, Dünya Sağlık Örgütü "MPOWER" kriterlerinin tamamını uygulayan ilk ülkedir. Bu politikaları tavizsiz uygulamaya devam eder ve daha da ileri taşımayı başarabilirsek tütün salgınının yıkıcı etkilerini en aza indirebilir ve gelecek nesilleri koruyabiliriz.
Sağlıklı ve dumansız bir Türkiye ve dünya hayaliyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)