GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:87
Tarih:02.06.2021

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 265 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 9'uncu maddesi için vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerinde konuşma yapmak için söz aldım. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, halk, bırakın vergi verebilmeyi karnını doyuracak imkândan yoksun hâle getirildi. Buna rağmen iktidar, alacaklarını sıfırlama yerine yapılandırma yolunu tercih ederek, sürekli olarak geniş kitleleri elinde borçlu olarak tutmaktadır. İşte, 7256 sayılı Kanun'da yapılacak bu değişiklikle borçlular listesi daha da kabararak ötelenmiş olacaktır.

Değerli milletvekilleri, tehdit ve tehlike çok büyük. Yoksullaşan kitleler, orta tabakanın çökmesi, işsizliğin 10 milyonu aşması, artan yolsuzluklar, toplumsal patlama sinyalleri iktidarı hiç mi kendine getirmiyor? 31 Mayıs günü Hatay ilimize gitmiştik, orada sanayiye de uğrama imkânımız oldu. Daralmanın yüzde 60'lara ulaştığı bu sahanın başka sektörlerin nasıl can çekiştiğinin göstergesi olduğunu orada müşahede ettik. Başta tarım olmak üzere hizmet sektörü ve her kesim daralmaya, büzülmeye girmiş bulunmaktadır. Para etmediği için soğanını yola döken üreticinin vahim durumu bizleri derinden etkilemiştir.

Tüm bu ekonomik göstergeler dışında, AKP'nin yanlış Suriye politikasının bir sonucu olarak ülkemizde 5 milyon ve Suriye'de 3 milyon olmak üzere 8 milyon Suriyeliye de baktığımız bir gerçektir. Daha geçen yıla kadar 58 milyar dolar harcandığı ifade edilen bu insanlar Hatay'da da oldukça yoğun yaşamaktadır. Millî ekonominin önemli bir kara deliği olan Suriyeliler meselesine bir çözüm üretemeyen AKP'nin artık takatinin tükendiği anlaşılmaktadır.

Değerli milletvekilleri, AKP on dokuz yıllık iktidarı döneminde yaklaşık 10 civarında varlık barışı ve yeniden yapılandırma kanunları çıkartarak gelir sağlamaya çalışmış ancak ne mali barışı sağlayabilmiş ve ne de yeni bir mali yapılandırma getirebilmiştir. Aksine, mali hukukun canına okumuş, uluslararası piyasalarda güvenin yitirilmesi yüzünden kan kaybına yol açılmıştır. Merkez Bankasına başkan atanması olayı bile başlı başına bir fiyaskodur. 128 milyar dolar olayı hâlâ açıklanmış değil, mafyayla içli dışlı ilişkiler ve hatta devletin bazı yapılarının mafyalaşması, kendi Bakanlığına Bakan tarafından mal satılması, usulsüz ihaleler, Thodex olayı -bu dile getirilmiyor, 2 milyar dolarlık bir vurgun bu- ve Başbakanın oğlunun Venezuela'ya ziyareti... Sadece bu başlıklar karşısında bile diyebileceğimiz tek bir söz var, o da "çürüme." Daha inanın binlerce mali piyasaları ilgilendiren talan ve soygun olayları örneklendirilebilir.

Değerli arkadaşlar, bu teklifle vergi ve prim borçları yeniden yapılandırılıyor; vergi cezaları, idari para cezaları, gecikme zammı, gecikme cezaları ve gecikme faizinde af niteliğinde indirimler getiriliyor; bazı kamu alacakları ve kamu alacağı niteliği taşımayan alacaklarda da yeniden yapılandırma öngörülüyor. Ancak -bu, geliyor tabii- özel idareler, belediyeler, YİKOB'larda dâhil olmak üzere birtakım yapılandırma çalışmaları söz konusu ama özel idare kalmadı, belediye kalmadı, 6360 sayılı Yasa'yla bunlar zaten canına okunmuş teşkilatlar olarak, çökertilmiş teşkilatlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Rahmetli Demirel'in bir sözü var "Bu millet küstüğü dağın odununu bile yakmaz." diye. Şimdi, AKP bu duruma gelmiştir. Onun için çözüm nedir? İyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmektir.

Sözlerime son verirken hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)