GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:87
Tarih:02.06.2021

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Teşekkür ederim Başkan.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

16'ncı madde üzerinde söz aldım ama bu madde üzerinde konuşmayacağım, daha çok seçim bölgem olan Ağrı'nın eğitim sorunlarına değinmek istiyorum.

Açıkçası, daha önce de defalarca bu kürsüde Ağrı'da yaşanan eğitim sorunlarına dair söz kurduk, önergeler verdik ama aradan yıllar geçti maalesef bir arpa boyu yol alamadık.

Değerli arkadaşlar, Ağrı ilimizde hem taşımalı eğitim hem vekil öğretmenlik uygulaması çok yaygın kullanılıyor. Yine, hem eğitimcilerin hem de öğretmenlerin kentimizde kalma süresi de buna orantılı olarak oldukça kısa. Yani, aslında yıllara yayılan kronikleşmiş sorunlarımız mevcut, yıllardır bu sorunlar devam ediyor ama tabii, bu sorunları içinden daha çıkılmaz hâle getiren ise özellikle pandemi sürecinde yaşadıklarımız. Yani, sadece burada birkaç rakam paylaşmak istiyorum. EBA'nın Erişim Raporu'na göre, Ağrı'da 142.227 öğrencinin yüzde 47'si yani 66.837 öğrenci -ki bu neredeyse toplam öğrenci sayısının yarısına tekabül ediyor- uzaktan eğitime erişim sağlayamamış.

Yine, Millî Eğitim Bakanlığına bir önerge vermiştik. Biliyorsunuz, bu pandemi sürecinde öğrencilere tablet dağıtıldığı iddia edilmişti. Biz de Ağrı ilimizde öğrencilere ne kadar tablet dağıtıldığını sorduk. Millî Eğitim Bakanlığının verdiği cevapta öğrencilere 13 bin tablet dağıtıldığı ifade edildi. Yani, düşünün 127 bin öğrenciye 13 bin tablet, tabii, bizim kentimiz ki Türkiye'nin en yoksul kentlerinden bir tanesi, dağıtılan tablet sayısı 13 bin. Hani, bu, tablet dağıtmakla da sorun bitmiyor çünkü bu sefer tablet verildi ama internete erişim konusunda ciddi sorunlar olduğunu biz biliyoruz. Yani, dolayısıyla, Ağrılı öğrenciler açısından bu pandemi sürecinde eğitime erişim meselesi büyük bir problem ve bu süreci ciddi bir kayıp yıl olarak tariflemek mümkün. Yani, bu durum istatistiklere de yansıyor tabii ki. 7 Şubat 2020 tarihinde TÜİK'in açıkladığı İllerde Yaşam Endeksi araştırmalarına göre, eğitim alanında en düşük değerlere sahip son 3 il içerisinde maalesef bizim kentimiz de var. Yani Ağrı'nın bu durumu, sondan 3 il içerisinde yer alması sadece eğitim sorunuyla sınırlı değil; sağlıkta da benzer durumu yaşıyoruz, iş yaşamında da benzer durumu yaşıyoruz; aslında, hizmet alanlarına ilişkin her alanda kentimiz maalesef böyle derin, kronik sorunlar yaşıyor.

Eğitim alanında, tabii ki bu anlamda yine en dezavantajlı grup kız çocukları. Yani Ağrı ilimiz de -Türkiye geneliyle kıyasladığımızda- kız çocuklarının okullaşma oranında en düşük iller arasında. Tabii, şimdi, bu kadar dezavantajlı koşullarda, ağır şartlarda öğrenciler okumaya çalışıyor ama özel eğitim alan, özel okullarda okuyan öğrencilerle de aynı sınava tabi tutuluyorlar ve aynı başarıyı elde etmesi isteniyor. Bu kadar da eşit olmayan şartlarda bu kadar adaletsiz bir tutumla da öğrencilerimiz kentimizde karşı karşıya.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen gecesini gündüzüne katan, çok ciddi anlamda mücadele eden, çalışan, başarılı olan öğrencilerimiz elbette ki var. Bunlar bir şekilde, bütün bu zorluklarla da baş ederek üniversiteye girmeyi başarıyorlar. Peki, ne oluyor? Belki birçok diğer kentte de öğrencilerin yaşadığı benzer sorunu yaşıyorlar, bu sefer de işsizlik sorunuyla karşı karşıya kalıyorlar. Yani tüm Türkiye'de olduğu gibi Ağrı'da da eğer sizin AKP'de bir dayınız ya da enişteniz varsa siz iş bulabiliyorsunuz, yoksa da dâhi de olsanız size herhangi bir alan, bir kapı açılmıyor; ciddi bir torpil sorunuyla biz karşı karşıyayız. Dolayısıyla, kentimizde bu torpil sorunlarından kaynaklı gençler, öğrenciler okula bile gitmek istemiyor, sınavlara girmek istemiyor çünkü diyorlar ki: "Ben ne kadar çalışırsam çalışayım, ne kadar emek harcarsam harcayayım ben bu işte kendi bileğimle, hakkımla bir yere gelemeyeceğim ancak benim bir yerde bir dayım, eniştem olursa, AKP'de bir tanıdığım olursa ben işe girebilirim." Dolayısıyla, gençlere de böyle olumsuz bir miras bıraktınız, bir örnek yarattınız.

Yine, değerli arkadaşlar, kentimizde genç işsizlik oranı da çok çok yüksek. İşte, üniversiteyi bitiren, zor koşullarda başarmış, üniversiteye gitmiş, bitirmiş bu gençler ne yapıyorlar? Maalesef, sadece Ağrı'nın dışındaki illerde, metropollerde inşaatlarda çalışıyorlar. Bu sefer, güvencesiz bu işlerde her gün bir gencimiz maalesef inşaatta düşüyor, iş cinayetine kurban gidiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Devamla) - Bitiriyorum.

En son bunun örneğiyse üç gün önce Patnoslu 17 yaşındaki Muhammet Karaca oldu. Dolayısıyla, bu sadece Ağrılı gençlerin sorunu değil, bu AKP politikalarının bir sonucudur.

Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)