GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:89
Tarih:09.06.2021

İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - "Türk Bayrağı'nın dalgalandığı her yer vatandır." deyip görevine giden, 22 yaşındaki sekiz aylık öğretmen, vatansever Türk kızı Aybüke Öğretmeni, dini imanı olmayan hainler tarafından şehit edilişinin 4'üncü yıl dönümünde rahmet ve minnetle anıyorum; Allah mekânını cennet etsin.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Olağanüstü Hâl İnceleme Komisyonunun verdiği kararlar doğrultusunda yaşanan mağduriyetleri araştırmak üzere verilen önerge hakkında İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlarım.

Anayasa'mızın 15'inci maddesine göre, temel hak ve özgürlüklerin kısmen ya da tamamen durdurulması ancak savaş, sıkıyönetim veya olağanüstü hâllerde mümkündür ancak ne yazık ki AK PARTİ'si iktidarında bu husus normalleşti. Ülkemizde 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hâl 18 Temmuz 2018'de kaldırıldı. Bu dönemde kurulan komisyonun görevi, KHK'lerle tesis edilen kamu görevinden çıkarma, yurt dışı öğrenciliklerin kesilmesi, emekli personelin rütbelerinin alınmasıyla ilgili, ilişkili görülen derneklerin kapatılması işlemlerine ilişkin başvuruları değerlendirmekti; tabiri caizse at izini it izinden ayrıştırmaktı. Ancak OHAL'in kaldırılmasından bugüne aradan neredeyse üç yıl geçmesine rağmen Komisyon hâlâ bu değerlendirmeleri tam olarak sonuçlandırmadı. Komisyon, 28 Mayıs 2021 günü itibarıyla, 126.674 başvuruda 14.072 kabul, 101.058 ret kararı vermiştir; hâlâ değerlendirmeyi bekleyen 11.544 dosya bulunmaktadır. Yani bu ne demek? Komisyon olarak değerlendirdiğiniz dosyaların yüzde 89'una ret vermek, varsa yaşanan mağduriyetleri katmerleştirmek demek.

Sayın milletvekilleri, adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir. Geç gelen adalet adalet değil, zulümdür. Yasal birçok haktan mahrum bırakılan KHK mağdurları, kendilerine yönelik mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla kurulan Komisyon tarafından detaylı ve doğru düzgün inceleme yapılmadan verilen ret kararları veya karar verilmeyip bekleyen başvurular yüzünden büyük mağduriyetler yaşamaktadır. Haklarında dava bile açılmamış, açılan davalarda takipsizlik kararı verilmiş veya beraat kararı çıkmış olan binlerce insan görevlerine iade edilmemiştir.

Değerli milletvekilleri, devlette güven esastır. Milletimiz "Adalet mülkün temelidir." diyen bir devlet aklını bilir ve bu akla güvenir. Bu güveni sarsmak Türk devletine yakışmaz, hangi hükûmet olursa olsun, haddi de değildir. Devletimizin, güven duymadığı bir kişiyle çalışmak istememesi, o kişiyi kamuda istihdam etmeyi istememesi haklı bir gerekçedir ancak burada, bu Komisyonun asli görevi, bu haklı gerekçeyi neticelendirecek bir değerlendirme sürecini bizlere sunmak ve bu süreç içinde at izini it izinden ayrıştırmaktır. Ret kararı verilen 101.058 dosya içinde hakkaniyet gözetilerek adil bir değerlendirmeyle doğru kararlar verilebildi mi?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Sayın Başkanım, tamamlıyorum.

Bekleyen 11.544 dosya demek, 11.544 aile demek; bu insanların da çoluk çocukları, ana babaları var. Bunların gerçekte FETÖ'yle ilişiklikleri Komisyon tarafından hangi gerekçelerle tespit edilerek reddedildi? Bunlar, devriiktidarınızın kurmuş olduğu bu sistemde tartışılmaktadır. Neden tartışılmaktadır? Çünkü iktidara yani saraya yakın olanın "aldatılan" olduğu bir düzende, FETÖ'ye sermaye olanların baş tacı edildiği bir düzende, Bank Asyaya yıllarca hizmet etmiş hizmetkârların devletimizin kurumlarının başına getirildiği bu düzende, FETÖ'nün sofrasında kaşığını eksik etmeyenlerin milletin vekili yapıldığı bu sistemde bu kararlar tartışmalıdır çünkü FETÖ borsasından parasıyla adalet satın alıp paçasını kurtaranların olduğu bu sistem tartışmalıdır. Size yakın olanı adaletin terazisine çıkarmayan bu sisteme güven kalmadı.

Değerli milletvekilleri, bizler 12 Eylül askerî ihtilalinin üzerinden silindir gibi geçtiği bir nesiliz. Aradan geçen kırk küsur seneye rağmen hâlâ -sağcısı solcusu- o dönemde yaşanan bir sürü mağduriyet yüzünden devletine imtinayla yaklaşan, devletinden uzak duran bir sürü aile var. Bu aileler o dönemin ceremesini hâlâ çekiyor, hâlâ o dönemin travmalarıyla hayatlarına devam ediyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Bugün sizler de bu insanların üstüne yeni eklemeler yapmayın diyedir bu çekincelerimiz. Bu mağduriyetler sadece kişileri değil, bu kişilerin çocuklarını, gelecek nesilleri olumsuz etkileyecektir.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Öztürk.

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Sayın Başkanım, bitiriyorum.

Bu çocukların eğitimine, ruh hâllerine, sosyal hayatın içinde özgür bir şekilde hareket edebilmelerine onarılmaz yaralar bırakacaktır. Korkarız ki biz bu hâli devlet olarak otuz sene sonrasında bile yaşamaya devam ederiz. Bu yüzdendir ki adaleti bir an evvel tesis edin.

BAŞKAN - Sayın Öztürk, konuşma süresi üç dakika olmasına rağmen...

YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Bir an önce, at izi it izinden ayrılmalıdır. Adalet ölmesin ki milletimiz, devletimiz ebet müddet yaşasın. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)