GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:89
Tarih:09.06.2021

CHP GRUBU ADINA ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, icra dairesi kişilerin özel hukuktan doğan alacaklarını tahsile çalışırken üstün devlet gücünü kullanmakta ve borçluların hak ve özgürlük alanına müdahale etmektedir. İcra dairesi özel hukuktan doğan hakların elde edilmesine yönelirken bunu kamu hukukunun araçlarıyla, kamusal gücün kullanılmasıyla yerine getirmektedir. Ancak, alacaklının, borçlunun, üçüncü şahısların menfaatlerini uzlaştırmayan icra kuralları toplumsal barışı da sağlayamaz. Sadece bankaların ve finans odaklarının kayırıldığı bir icra hukuk sistemi halkı daha da sefalete sürükler, şimdi olduğu gibi.

Bakın, Türkiye'nin ekonomik sisteminde ağır yıkım her geçen gün artan icra dosya sayısıyla açıkça gözler önüne serilmektedir, bu da AKP iktidarının en kötü göstergesidir.

Bakınız, icra dairelerinde derdest bulunan dosya sayısı bir yıl önceye göre 1 milyon 411 bin 830 artarak mayıs itibarıyla 21 milyon 940 bin 111'e çıkmış. Bu yıl ocak ve mart ayında 125.085 kişi tüketici kredisi borcunu, 113.101 kişi kredi kartı borcunu ödemediği için bankalar tarafından icraya verilmiştir. Yani bugün için yaklaşık 22 milyon icra dosyası, bu ülkede, çoluk çocuk, her dört kişiden birinin icralık olduğunu ve evine haciz gelebileceğini göstermektedir. Ağır ekonomik buhran içinde esnaf kan ağlıyor, işçi, emekçi, emekli perişan, ticaret hayatı durma noktasında, insanlar ekonomik kriz nedeniyle intihar ediyor; işte maalesef iktidarınızın eseri bu.

Değerli milletvekilleri, biz şimdi ne yapıyoruz Allah aşkına? Görüşmekte olduğumuz AKP iktidarının İcra ve İflas Yasası Değişiklik Teklifi; bazı maddeleri bütün itirazlarımıza rağmen komisyondan aynen geçti, 2 de yeni madde eklendi. Bu kanun ile esnafa, emekliye, işçiye ne getiriyoruz, bana bunu bir söyler misiniz? Ben size söyleyeyim, bu kanun teklifinin ilk bölümünde 7'nci maddeyle işçi haklarını gasbediyorsunuz. İkinci bölümde de sigorta şirketlerinin zarar görenlere daha az tazminat ödemelerinin yolunu açıyorsunuz. Neden? Neden esnaf için, halk için değil de bankalar, sigorta şirketleri ve finans güçleri için kanun çıkartıyorsunuz? Neden? Biri bunu izah etmek zorunda.

Değerli milletvekilleri, özellikle 7'nci maddede yapılan değişikliğe göre konkordato geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilen borçlar adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi olmayacak, konkordato dışı olacak ve temerrüdün oluşması durumunda icra takibine konu edilebilecektir. Bu alacaklar, İcra ve İflas Kanunu'nun sırayı düzenleyen 206'ncı maddesi kapsamında rehinli alacaklardan hemen sonra ve diğer tüm alacaklardan önce ödenecektir. Bu ne demek ben açıklayayım. İşçi alacakları artık ödenemeyecek demek. Yani bu durumu bizleri izleyen, dinleyen, okuyacak olan halk için şöyle açıklayayım: Bakın, açık ve net, AKP diyor ki: "Coronavirüs pandemisi döneminde iyice yoksullaşmış, alım gücü düşmüş işçiler ne hâlleri varsı görsünler." Yani AKP diyor ki: "Bir şirket batacağı zaman işçinin alacağı bizi ilgilendirmez, işçi başının çaresine baksın. Biz bankaların alacaklarını garanti altına alırız, o kadar; siz ne hâliniz varsa görün." İşte her zamanki gibi AKP ve saray tercihini vatandaştan yana değil, dolardan yana, paradan yana, sermayeden yana yapıyor. Hani, biz burada eleştiride bulununca ya da iktidarın hukuksuz bir işlemini yüzlerine vurunca dönüp "Bizi halk seçti." diyorlar ya, doğru, sizi halk seçti ama siz halkı hiç seçmediniz; insanlar artık bunu anladı, onlar da ilk seçimlerde sizi bir daha seçmeyecek çünkü iktidar, nerede bir mafya, nerede tefeci, nerede bir holding varsa hep onlarla ittifak kuruyor. Siz bu halkla zerre kadar yan yana gelmiyorsunuz. İşçiyle, memurla, emekliyle hiç ortak olmadınız. (CHP sıralarından alkışlar) Bu iktidarın zaten emekliye alerjisi var, işçiyi görünce tansiyonları çıkıyor, çiftçiyi duyduklarında çarpıntı basıyor, kadınlar konuştuklarında kanları çekiliyor, gençleri gördüklerinde başları ağrıyor, öğrenciye karşı zaten hepsini evham basıyor. İstanbul Sözleşmesi böyle değil mi, Boğaziçi Üniversitesi bunu göstermiyor mu?

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de, tarih boyunca görmediği kadar kirlilik iddiaları bugünlerde ortaya atılıyor. Uyuşturucu kaçıran iktidar mensupları yakınları olduğu iddiaları var. Silah kaçıran kuruluşlar olduğu iddiaları var. Rüşvet alan milletvekili iddiaları ayyuka çıktı. Mafyayla kol kola gezen hâkim ve savcı iddiaları var. Bu da yetmiyor, kırmızı bültenle aranan kişilerin otellerinde bedavadan kalan hâkimler, savcılar, gazeteciler olduğu iddia ediliyor. Bunların iddia edilmesi bile utanç vericidir. (CHP sıralarından alkışlar)

Bakınız, kamuoyunda tartışılan iddialar, Marmara'yı basan pisliğe, müsilaja bile rahmet okutuyor. Örnek mi istiyorsunuz, alın size örnek: Benim seçim bölgem Mersin Limanı. 8 Mayıs 2021'de, Panama'da, son durağı Mersin Limanı olan bir konteyner yakalanıyor -Panama polisi falan Twitter hesabından da bunu açıkladı- konteynerde 616 paket kokain ele geçiriliyor. Bu kime gidecekti? Yine, aynı şekilde, 9 Haziran 2020'de Kolombiya Limanı'na yaklaşan bir gemide 5 ton kokain yakalanıyor.

SALİH CORA (Trabzon) - Mafyanın ağzıyla konuşuyorsun! Baro Başkanlığı yaptın Alpay Bey ya, mafyanın ağzıyla konuşuyorsun!

ALPAY ANTMEN (Devamla) - Geminin varış noktası İzmir. Uyuşturucuların İzmir'de bir kimya şirketine gideceği söyleniyor. "Bu uyuşturucunun geleceği firmalara operasyon yaptınız mı?" diye soruyoruz, İçişleri Bakanından ses seda yok, her konuda konuşan Bakan bu konuda suspus.

SALİH CORA (Trabzon) - Mafyanın iddialarının siyasi tahsilatçısı oldun!

ALPAY ANTMEN (Devamla) - Neden bu firmalara gidilmiyor? Neden savcılık soruşturma başlatmıyor? Sokakta elinde kaçak sigara olan adamın, bu da yetmiyor, Adıyaman'da emek emek tütün eken gariban çiftçinin tütünlerine el koyuyorsunuz, adamları karakola çekiyorsunuz, 5 ton uyuşturucu ise kime geliyor, kime gidiyor hiç araştırmıyorsunuz; maşallah! (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, bakın, icradan bahsediyoruz. Başka bir vahim tablo daha var; Demirören Holding, ama sarayın baskısıyla, ama saraya yalakalık yapacağım diye Doğan Medyayı üç otuz paraya satın aldı. Hürriyet'i, Kanal D'yi, Doğan Haber Ajansını, radyoları ve diğer organları kimin parasıyla satın aldı iki üç yıl önce, kimin parasıyla?

SALİH CORA (Trabzon) - Yeni bir olay mı? Yeni bir olay mı?

ALPAY ANTMEN (Devamla) - Halkın parasıyla satın aldı. 750 milyon doları Ziraat Bankasından, o canım çiftçinin paralarıyla, birikimleriyle kurulan Ziraat Bankasından, ceplerinden 5 kuruş para çıkmadan satın aldılar. İki yıl ödemesiz, on yıl vadeli, düşük faizle aldıkları kredi üçüncü yıl...

ÖZKAN YALIM (Uşak) - 128 milyar doları böyle harcadılar işte!

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Peşkeş çekildi!

ALPAY ANTMEN (Devamla) - Para ödediler mi? Soruyoruz, cevap yok.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Ticari sırmış, ticari sır!

ALPAY ANTMEN (Devamla) - "Ticari sır" diyorlar ama ben bir soru önergesi verdim, soru önergesinde...

SALİH CORA (Trabzon) - Hiçbir sorun yok, düzenli ödemelerine devam ediyorlar.

ALPAY ANTMEN (Devamla) - Doğan Medyayı satın alan Demirören Holdingin bankadan, Ziraat Bankasından krediyi aldığı gün kamu alacakları, kamu bankalarının alacakları önce yüzde 40, daha sonra da yüzde 64'e çıkıyor; patlıyor, alacaklar patlıyor. Niye? Kamu kaynakları, kıt kamu kaynakları bankalar aracılığıyla peşkeş çekiliyor.

SALİH CORA (Trabzon) - Ziraat Bankası kimsede alacağını bırakmaz Alpay Bey.

ALPAY ANTMEN (Devamla) - Ben bunu bir de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay'a sordum "Bu bizim konumuz değil." dedi. Arkadaş, dört yıl önce bu bankayı sen Varlık Fonuna devrettin, elbette senin konun. Buna bile cevap vermiyorlar. (CHP sıralarından alkışlar)

Bakın, bu halkın, bu çiftçinin 750 milyon dolarını, yaklaşık 6-7 katrilyonunu çaldılar. Cebindeki 10 lirası eksik çıksa ortalığı ayağa kaldıracak kişiler konu vatandaşın 6-7 katrilyonu olunca üç maymunu oynuyor; yazıktır, günahtır, ayıptır. (CHP sıralarından alkışlar)

Bakın, kamu bankalarındaki kaynaklar çiftçi ve esnaftan esirgeniyor. Ziraat Bankası çiftçinin traktörüne, kanunen, icra iflas hukuku anlamında, yasak olduğu hâlde çiftçinin traktörüne ve hayvanlarına haciz koyuyor, bunda da beis görmüyor. (CHP sıralarından alkışlar)

SALİH CORA (Trabzon) - Yanlış bir bilgi, yok böyle bir şey!

ALPAY ANTMEN (Devamla) - Evini satıyor, tarlasını satıyor, ocağına incir ağacı dikiyor ama söz konusu Demirören olunca ne yapıyor? Hiç, hiç, hiç.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Tüpçüye çalışıyor, çiftçiye değil!

ALPAY ANTMEN (Devamla) - Peki, bu reva mı? Çiftçinin bankalara borcu 146,6 milyar dolar şu an. Kanun gereği gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'ini çiftçiye vermek zorundayız ya, eğer bunu verseniz çiftçinin borcu kalmayacak.

SALİH CORA (Trabzon) - Veriyoruz.

ALPAY ANTMEN (Devamla) - Bunu vermiyorsunuz, Demirören'e medya sahasını aldırıp bunun parasını da halkın cebinden çıkartıyorsunuz.

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Aynen. 750 milyon dolar veriyorlar.

ALPAY ANTMEN (Devamla) - Peki, soruyorum size? Evirip çevirmeden, çok net yanıt istiyorum, çok net yanıt da vermek zorundasınız, halkı bilgilendirmek zorundasınız.

1) Demirören Holding Ziraat Bankasından aldığı kredinin şu ana kadar ne kadarını ödedi? Açık ve net arkadaş. (CHP sıralarından alkışlar)

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Kuruş yok, kuruş yok.

ALPAY ANTMEN (Devamla) - 2) Faiz ödemesi yapıldı mı? Bu faiz tutarı şimdi ne kadar, oranı ne? Başkalarına ne kadar orandan veriyorlar?

3) Bu kredi borcu ödenmediyse, ey Ziraat Bankası, ne yaptın, ne yaptın, ne yaptın? Bunu söyleyeceksiniz.

SALİH CORA (Trabzon) - Ödeniyor, ödeniyor, düzenli olarak ödeniyor, rahat ol. Herkes alacağını alıyor, herkes borcunu ödüyor.

ALPAY ANTMEN (Devamla) - Değerli halkım, sevgili halkım, sevgili vatandaşlarım; bu iktidar gidiyor ve gittiği zaman yiğidi yek ekmeğe muhtaç eden çiftçiyi, esnafı açlığa mahkûm eden, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerden kim sorumluysa hesabını sormak bize nasip olacak. Hesabını sormazsak namerdiz.

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Sandık, sandık, sandık nerede?

ALPAY ANTMEN (Devamla) - Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)