GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:89
Tarih:09.06.2021

ŞEVİN COŞKUN (Muş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 5'inci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu ve ekranları başında bizi izleyen tüm halklarımızı selamlıyorum.

Diğer yasalarda olduğu gibi, bu teklifte de sermayeyi koruyan düzenlemelerle sadece halklara, işçilere zarar vermektesiniz. Derinleşen ekonomik krizin bir sonucu olarak icra dairelerindeki dosyalar artmıştır. Yılın ilk iki ayında 18.047 adet çek karşılıksız çıktı. 1 Ocak-26 Mart tarihleri arasında icra ve iflas dairelerine 1 milyon 930 bin yeni dosya daha eklendi. Yolsuzluk artıyor, yoksulluk artıyor, insanlar açlıktan intihar ediyor. Bunun üzerine gitmeyen iktidar, yine, sermayeyi kollayan yasalar çıkarmaya devam ediyor.

Değerli milletvekilleri, konuşmama, Mahmur mülteci kampından bahsederek devam edeceğim. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1 Hazirandaki açıklamalarından sonra Mahmur mülteci kampı hedef alındı. En son 5 Haziranda "operasyon" adı altında yapılan saldırı sivillerin yerleşim alanına oldu. Basına yansıyan bilgiler ve görüntülere göre, Mahmur mülteci kampına yönelik saldırı, çocukların futbol oynadığı sahanın olduğu, etrafında park, okul ve evlerin yer aldığı bir alana yönelik gerçekleşmiştir. O saatte parkta ve etrafta kimsenin olmaması sayesinde can kaybı yaşanmamıştır. Mahmur mülteci kampında, 1990'lı yıllarda bu devletin uyguladığı zulüm nedeniyle köylerini, kentlerini terk etmek zorunda kalan binlerce kadın, genç, yaşlı ve çocuk bulunuyor. Topraklarından yüzlerce kilometre uzakta ve sığınmacı durumunda olan bu halk yine hedefte. 2014 yılında IŞİD saldırısına maruz kalan Mahmur kampındaki mültecilere yönelik bugün yaptığınız saldırılar insanlığa ve orada yaşayan halka zulüm değil midir? Roboski'de 34 yurttaşın öldürüldüğü gibi, bugün de Mahmur kampına yapılan bu saldırılar da Kürt halkına karşı yürüttüğünüz düşmanlık politikasının bir devamıdır. Geçen yıl nisan ayında da Mahmur kampına yapılan saldırıda, koyunlarını otlatmaya giden 3 kadın yaşamını yitirmişti. Bugün, yine sivillerin hayatı "operasyon" adı altında büyük bir tehlikeyle karşı karşıya.

Değerli milletvekilleri, size Mahmur kampında kalan mültecilerden bahsedeceğim. Bu halk, 1991-1992 yılları arasında bölgedeki yoğun çatışmalar nedeniyle aileleriyle birlikte sınırdan Irak Kürdistan bölgesine geçmiştir ve mültecilik başvurusunda bulunmuştur. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından Mahmur'da bir mülteci kampı kurulmuş ve kendilerine mülteci statüsü tanınmıştır. Hâlen bu kampta 10 bini aşkın kişi yaşamaktadır ve bunlar sivildir. Bu kişilerin güvenli bir şekilde Türkiye'ye dönmeleri için 1994 yılından itibaren Birleşmiş Milletler, Irak ve Türkiye arasında üçlü görüşmeler yürütülmüş olsa da geri dönüş için hukuki, ekonomik ve sosyal güvencelerin sağlanması yönünde sorunlar aşılmadığı gibi, anlaşma da uygulanmamıştır. Türkiye, kampın boşaltılmasını istemiştir. Can güvenlikleri nedeniyle ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan ve mülteci konumunda olan yurttaşlarımız üzerinden spekülasyonlar yaratılmak isteniyor. Kampta yaşayan genç, yaşlı, kadın, çocuktan oluşan 10 bini aşkın sivilin yaşam alanına yönelik saldırılar algı operasyonlarıyla meşrulaştırılmaya çalışılıyor.

Türkiye'nin 2015 yılından bu yana Irak Kürdistanı bölgesine yönelik yaptığı operasyonlarda çok sayıda sivil hayatını kaybetmiş, onlarcası yaralanmıştır. Güvenlikçi ve çatışmacı politikalarınız sonuç vermeyecektir. Doğru olan, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümüne yoğunlaşmaktır; aksi, size kaybettirecektir çünkü Türkiye'de ve Orta Doğu'da Kürt halkının iradesini yok sayan hiçbir iktidar başarılı olamamıştır, bundan sonra da olamayacaktır.

Genel Kurulu selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)