GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:89
Tarih:09.06.2021

NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biz, bugün, icrayla ilgili bazı kanunları konuşuyoruz. Aslında konuştuğumuz meselenin çok ayrıntısı. Bu Meclisin bu ülkenin temel gündemlerini konuşması lazım. AKP iktidarının, tek adam rejimiyle birlikte -bu ülkede, burjuva, demokrasinin bütün normlarını ortadan kaldırarak- yargı, yasama, yürütme organlarını tek adam yetkisine devrederek kurdukları bu sistem özü itibarıyla suç üreten bir sistem hâline geldi.

2015 ve 2021 dönemi sürecinde Türkiye'de gerçekten büyük suçlar işlendi; bu suçların hiçbiri yargıya sevk edilmedi, hiçbirinde adalet yerini bulamadı. En başta şunu söyleyeyim: Roboski katliamının, Suruç katliamının, Ankara Gar katliamının hesabı sorulmadan bu ülkede kimsenin demokrasiden, hukuk devletinden bahsetmemesi lazım. Bir yerde hukuk yoksa, demokrasi yoksa, düşünce özgürlüğü yoksa, ifade özgürlüğü yoksa oradaki sistem ya diktatörlüktür ya da faşizmdir. Biz çok açık ve net söylüyoruz: 2015 sonrası -ister diktatörlük deyin ister faşizm deyin- bu ülkede en başta Kürtlere, Alevilere, işçi ve emekçilere karşı bir düşman politikası izlenildi; bu yetmedi, aynı zamanda, bunlara karşı suç işleyen mekanizmalar oluşturuldu. Bunun başında mafya, devlet ve siyaset ilişkisi bir darbe mekanizmasını oluşturarak bu ülkede bütün suçlar bu mekanizma tarafından işlenmektedir. Şimdi bir düşünün, bir savaş uçağı Roboski köylüsünü bombalıyor -ya, bu ülkenin uçağı kalktı- buna emir veren birileri var, bir emir komuta zinciri var, hesap sorulamıyor. Suruç'ta katliam oluyor, hesap sorulmuyor; Ankara Garı'nda katliam oluyor, hesap sorulmuyor. Bunun temel nedeni mafya-devlet-siyaset ilişkisinin darbe mekanizmasıyla kirli ilişkileri yürüten bir sisteme dönüşmesinden kaynaklıdır. Bugün itiraf eden mafya lideri diyor ki: "Gazeteciyi öldürdük." Bütün söyledikleri doğru çıkıyor ama kimse araştırıp soruşturulmuyor. Şimdi, kaçakçılık yapıldığını söylüyor, kimse araştırılıp soruşturulmuyor. Bu ülkede sadece mafya dediğimiz uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir teşkilat yok arkadaşlar, bu ülkede hem uyuşturucu kaçakçılığı var hem emlak mafyası var hem insan kaçakçılığı var. Eğer gerçekten bir demokrasi olmuş olsaydı, bu Mecliste muhalif olan kanadın soru önergeleri, araştırma önergeleri kabul edilmiş olsaydı, bugün, biz, 22 bin esnafın icrasıyla yüz yüze gelemezdik. Bugün toplumda gelinen nokta nedir biliyor musunuz? İşsizlik, açlık, yoksulluk, intihar çok normal ve olağan bir hâl almıştır. Bunun sebebi, bunun nedeni bu suç mekanizmasının devrede olmasıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) - Biz halk demokrasisinden bahsetmiyoruz, biz emek demokrasisinden bahsetmiyoruz, biz sosyalist demokrasiden bahsetmiyoruz; biz burjuva demokrasisinden bahsediyoruz. Burjuva, demokrasinin kırıntılarını dahi bu sistemde ortadan kaldırdı. Onun için ülkenin geleceği karanlıktır. Ülke, iç ve...

BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyoruz Sayın Maçin.

NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) - Bir dakika...

BAŞKAN - Geç kaldınız, bir dakikayı kullandınız zaten.

Buyurun, teşekkür ediyoruz.

NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) - O zaman son sözümü söyleyeyim.

BAŞKAN - Buyurun.

NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) - Bakın, arkadaşlar, Diyarbakır-Silvan yolu üzerinde her gün İran'dan, Afganistan'dan yüzlerce insan getirilip Ambar Çayı'nda bırakılıyor, oradan üçer kişilik, beşer kişilik, onar kişilik gruplar hâlinde kent merkezine geliyorlar. Ya, bu devletin istihbaratı yok mu?

BAŞKAN - Sayın Maçin, devam edecek misiniz daha?

NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) - Bitiriyorum.

BAŞKAN - Buyurun, bitirelim o zaman.

NUSRETTİN MAÇİN (Devamla) - Şunu demek istiyorum: Bu suç mekanizması bu sistemden kaynaklıdır. Mafya kaçakçılığı da uyuşturucu kaçakçılığı da insan kaçakçılığı da bu sistemle ortadan kaldırılamaz ancak düşüncelerin özgür olduğu parlamenter bir sistemde bu suçlardan hesap sorulabilir. (HDP sıralarından alkışlar)