| Konu: | İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 89 |
| Tarih: | 09.06.2021 |
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 266 sıra sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 10'uncu maddesiyle ilgili olarak İYİ Parti Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bu maddeyle 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 132'nci maddesine bir fıkra eklenerek yapı kullanma izni belgesi verilmesi sırasında yapı kullanma izni harcı ile cins değişikliği harcının belediyelerce tek seferde alınması öngörülüyor; işlemlerde zaman ve kırtasiyenin azaltılması açısından olumlu bir değişiklik olduğunu belirtmeliyim.
Değerli milletvekilleri, belediyelerde başkanından başlayarak her kademede görev yapanların o ilde ya da ilçede yaşayan tüm halkın parasını harcama sorumluluğu bilinciyle yapacakları uygulama ve değişikliklerde kesinlikle eş dost ilişkileri olmamalı, kanunlar ve yönetmelikler vatandaşlar arasında ayrım yapmadan, eşit şekilde uygulanmalı, herkes işini ciddi, doğru ve hızlı bir şekilde yapmalıdır; ilaveten, birçok uygulamada halkın görüşü alınmalıdır.
Sizlere İngiltere'den bir örnek vermek istiyorum. Bir kişi kendi evinde, içeriden çatı katına merdiven yapıp çatı katını odaya dönüştürmek için belediyeye başvurur. Belediye de başvuruyu inceler ve onaylamadan önce sokağa bir ilan asar. İlanda şunlar yazılı: "Şu numaralı ev çatı katını odaya dönüştürecek, bir itirazı olan itirazını şu tarihe kadar yapsın." Ne kadar güzel değil mi? Belediye o sokakta yaşayan insanlara itibar edip onların görüşlerini alıyor. Böyle bir toplumda huzursuzluk olur mu? Türkiye'de ise Karadeniz'de dere kenarına 7 katlı ev, Sayın Cumhurbaşkanımızın tıraşlamayınca "Sahibine küstüm." dediği İstanbul'un tarihî silüetine hançer gibi saplanan gökdelen yapılabiliyor. Halk ne diyor kimsenin umurunda değil. Bunlara binlerce örnek vermek mümkündür. Halkın görüşlerinin ve taleplerinin dikkate alınmamasının en son örneğini Rize İkizdere'de görüyoruz. Bu yanlış yönetim anlayışından vazgeçin ve insanlarımızın huzurunu temin edin. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, bugünlerde hepinizin bildiği, akıl almaz iddialarla ülkemiz çalkalanmaktadır. Bu iddialara cevap vermesi ve gereğini yapması beklenenler ise susmaktadır. Şeffaflık devlet yönetiminin vazgeçilmezidir, ne olup bitiyorsa vatandaşımızın bilme hakkı vardır. Adı geçenler çıksınlar açıklasınlar, kendiliklerinden cumhuriyet savcılarına gitsinler ve kendilerini aklasınlar.
Değerli milletvekilleri, şurası gayet iyi bilinmelidir ki Türkiye gibi beş bin yıllık devlet geleneğine sahip bir ülkede devlet erkini elinde bulunduranların hukuku çiğneyerek yasa dışı işlere karışmaları, mafya ilişkileri devlet anlayışımızı altüst etmekte, halkın devlete olan güvenini sarsmakta, gençlerimizin geleceğe olan ümitlerini yok etmekte, psikolojilerini bozmaktadır; bunun vebali gerçekten büyüktür, 84 milyona karşı saygısızlıktır ve çürümüşlüğün örnekleridir.
Bu durumlara benzemesi sebebiyle Kanuni Sultan Süleyman'ın "Acaba Osmanlı Devleti çöker mi?" sorusuna Beşiktaşlı âlim Yahya Efendi'nin verdiği cevabı yeniden hatırlatmak istiyorum. Cevap şöyle: "Sultanım, bir devlette zulüm yayılsa; haksızlık şayi olsa; işitenler de 'Neme lazım!' deyip uzaklaşsalar; sonra koyunları kurtlar değil de çobanlar yese, bilenler bunu söylemeyip sussa; fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin feryadı göklere çıksa da bunu taşlardan başkası işitmese, işte o zaman devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve hürmeti sarsılır, asayişe itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur ve çöküş böylece mukadder hâle gelir." İşte bundan beş asır önce söylenen sözler; ibret almak lazım, değil mi?
Değerli milletvekilleri, bakınız, Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün Yolsuzluk Algı Endeksi'ne göre Doğu Timor, Fas ve Hindistan'la aynı puanı alan Türkiye 180 ülke arasında 86'ncı sırada yer alıyor. Ülkemiz bu durumu hak etmemektedir. Enflasyon, işsizlik, faiz oranları, usulsüzlük ve yolsuzluklara bağlı olarak halkın hoşnutsuzluk oranı 2011 yılından 2020 yılına yüzde 18 oranında artmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Sayın Başkanım, tamamlıyorum.
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, Kamu İhale Kanunu'na aykırı bir şekilde bakanlığına kendi şirketinden mal alan bir bakan hakkında bir işlem yapılmıyorsa, 5 müteahhidin milyarlarca lira vergi borcu yüzde 97 oranında siliniyorsa, üst düzey yöneticiler birçok yerden maaş alıyorsa, eski yeni bakanların isimleri çeşitli şaibelere karışmış ise, bir otelin -iddia edilen bir gecelik ücretin 106 bin lira olması- saatlik ücreti 4.500 TL ise, buna karşılık nüfusun yüzde 45'i asgari ücret düzeyinde ücret alıyorsa, işsizlik 10 milyonu aşmışsa, 1 milyon 100 binden fazla üniversite mezunu işsiz kalmışsa insanlarımız nasıl hoşnut olsunlar diyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)